Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “.... TC kimlik nolu ... ile .... TC kimlik nolu ...'un şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına” şeklinde hüküm kurulmuş ise de boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Nüfus Kanununun 27. maddesinde boşanma kararlarında "Tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası adı soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu hükmü yer almıştır....

    Davacı koca Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş, boşanma sebeplerini ispata ilişkin olarak da tanık deliline başvurmuştur. Yapılan soruşturma ve dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından, davalı kadının eşini istemediğini, ondan tiksindiğini, onu sevmediğini söyleyip "kocamdan ne hayır gördüm ki piçinden hayır göreyim", "şerefsiz" şeklindeki sözlerle eşine hakaret ettiği, davalı kocanın da manevi yönden bağımsız konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı kanısıyla çoğunluğun onama yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, şiddetli geçimsizlik sebebine (TMK.m.166/1) dayalı olarak açılmıştır. Toplanan delillerden, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı (TMK.m.165) bir dava da söz konusu değildir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için davalı erkeğin davranışlarının iradi olması gerekmektedir. Akıl hastası davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, davanın reddi yerine kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak koca tarafından açılan boşanma davası reddedilmiş ve 4.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Koca ise kesinleşme tarihinden önce 22.10.2004 günü ihtar isteğinde bulunmuştur. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yazılı dört aylık süre koşulu gerçekleşmemiştir. Davanın reddi gerekir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * takdir edilen tedbir nafakası * azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          in evli oldukları, sanığın terk nedeniyle, mağdurenin ise şiddetli geçimsizlik nedeniyle ... Aile Mahkemesi'ne açtığı boşanma davalarının birleştirildiği, sanığın olay tarihinde çalıştığı işyerine gitmek için durakta bekleyen mağdurenin yanına giderek konuşmak istediği, olumlu yanıt alamayınca mağdurenin kolundan tutarak sürüklemeye başladığı, mağdurenin direnmesi üzerine bu defa küfür ederek mağduru bıçakladığı olayda; mağdure ...'den kaynaklanan haksız tahrik oluşturan söz ve hareket bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi gereğince verilen cezadan indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'...

            Davalı, taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilen, edinilmiş mal olduğunu, evliliğin zina sebebiyle değil şiddetli geçimsizlik sebebiyle son bulduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacıya ait kişisel malı niteliğindeki mallarının satılması sonucu elde edilen nakit ile satın alındığı, bu nedenle davacının geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 19 ada 174 parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 25.5.1992 tarihinde evlenmiş, 22.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: "Asıl davada; davacı birleşen davalı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların HMK 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Birleşen davada; davalı birleşen davacı erkeğin boşanma davasının REDDİNE," karar verilmiş ise de; Birleşen davanın davacısı kocanın, sunmuş olduğu 20.05.2019 tarihli dava dilekçesinde davalı kadının uyuşturucu madde kullandığını iddia ettiği, dayandığı bu vakıasının ispatı için delil olarak olarak doktor muayene ve raporuna dayandırmasına rağmen davalı kadının uyuşturucu kullanıp kullanmadığı hususunda uzmanından doktor raporu alınarak toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak, sonucuna göre olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

              Davacı- karşı davalı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı- karşı davacı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ... Aile Mahkemesince 2008/312, 2009/147 K sayılı, 18.11.2009 tarihli karar ile reddedildiğini, aradan üç sene geçtiğini ve bu süre içerisinde bir araya gelmediklerini, TMK m. l66/son gereği bu sürede ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebine dayanmaktadır. O halde, daha önce reddedilen boşanma davasına ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre davacının hiçbir delili toplanmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı kadının davanın kabulüne yönelik olarak istinafının bulunmadığı, bu nedenle boşanma kararının kesinleştiği, dolayısıyla kabul edilen ve kesinleşen boşanma kararı nedeniyle yargılama giderlerinin davalı kadından tahsilinde usul ve esas itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Hareketlerin iradi olmayan kocaya kusur yüklenemiyeceğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu