WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı- davalı erkek tarafından 14.06.2013 tarihinde boşanma ve tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı buna karşın davalı- davacı kadın tarafından 19.06.2013 tarihinde birleşen boşanma ve ziynet ile çeyiz eşya alacağı davası açıldığı, kadının birleşen davasında erkeğin cevap dilekçesinin kadına tebliğ edilmeden , dilekçeler aşaması tamamlanmadan ziynet ve eşya alacağına ilişkin tefrik kararı verildiği, tefrik edildikten sonra da bu eksikliğin tamamlanmadığı, bozmadan sonra dosyaların tekrar birleştirilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel (ziynet) eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 25/02/2014 ESAS-KARAR NO : 2013/163-2014/125 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının reddedilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının boşanma davası ile birlikte ziynet ve eşya alacağı davalarının da reddine karar verilmiş ise de; Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” buyurucu hükmünü içermektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; her iki dava yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; nafaka ve ziynet taleplerinin reddi, eşya alacağı talebinin değerlendirilmemesi ve kabul edilen tazminatlar için vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek, davalı-davacı kadının boşanma davası kabul edilip, davacı-davalı erkeğin boşanma davası reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı kadının eşinin ailesini istemediği, eşinin teyzesini ve dedesini evden kovduğu anlaşılmaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle boşanmalarına, kadın yararına 100,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, reddedilen tazminatlar, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının taraflarca istinafı üzerine, Dairemizin 14/04/2022 tarihli 2021/1218 E., 2022/408 K. sayılı dosyasında boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı yönünden istinaf incelemesi yapıldığı; eşya alacağı yönünden ise tefrik kararı verilerek eldeki dosyanın esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; eşya alacağına yöneliktir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ile ziynet ve eşya alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, koca tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat, kendisinin reddedilen ziynet ve eşya alacağı davası ile kadının kişisel malına onarım nedeniyle değer artış payı alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın onarım gideri olarak talep ettiği alacağının eşin kişisel malında değer artış payı alacağı (TMK.md.227) niteliğinden olmasına; bu alacak isteminin boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle incelenebilir hale geldiğine, davacı-davalı kocanın değer artış payı alacağına ilişkin...

              Öyleyse erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 4- Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet ve çeyiz alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                Bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkeme gerekçeli kararında, davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet ve eşya talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet ve eşya alacağına ilişkin istek yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de; Davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı davası mahkemece kabul edilmiş, ancak kabul edilen ziynetler yönünden cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, iadesine karar verilen eşyaların neler olduğu yazılmamıştır....

                  GEREKÇE : Davanın konusu, anlaşmalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle, gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmüne karşı gerçekleşen anlaşmaya rağmen istinaf yoluna müracaat etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu