"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Taraflara ait nüfus kaydından, tarafların karar tarihinden sonra 18.01.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiş, dava konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti (HMK m.323/l-ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m.331/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Taraflara ait nüfus kaydından, tarafların karar tarihinden sonra 15.06.2017 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiş, dava konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti (HMK m.323/l-ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m.331/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından, kendi davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, velayet ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek eş "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "zina (TMK. md. 161)" hukuki sebebine, dayanarak iki ayrı sebeple boşanma davası açmıştır. Mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, özel boşanma (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma isteği hakkında hüküm kurulmamıştır. Toplanan delillerden davacı-davalı kadın eşin zinası ispatlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, toplanan delillerden davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapının, davacı kadın, davalı koca ve çocukları tarafından kullanılan aile konutu niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dava TMK.nun 194. Maddesine dayalı olarak açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....
boşanmak istediğini söylediğini, avukatının evde aile konutu şerhi olup olmadığını sorduğunu, gidip şerh koydur dediğini, tapuya gidince aile konutu olan taşınmazın komşuları ve davalı eşin en yakın arkadaşı olan diğer davalı ...'...
DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli)|İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 21/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının eşi ve çocukları ile birlikte Samsun ili, Atakum ilçesi, Atakum Mahallesi, 94 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın 22 numaralı bağımsız bölümlü gayrimenkulde yaklaşık 20 yıldır ikamet ettiklerini, bu gayrimenkulün müvekkilinin eşi ve çocukları tarafından aile konutu olarak yaklaşık 20 yıldır kullandığını, uzun süredir aile kullanımında olan dava konusu gayrimenkul dışında müvekkilinin ve ailesinin yaşayacağı başka konutunun da bulunmadığını, davalı eş tarafından müvekkilinin muvafakati olmadan aile konutu vasfındaki bu gayrimenkule diğer davalı kooperatif lehine bu kooperatif vasıtasıyla kullandırılan kredi nedeniyle ipotek konulduğunu, ipoteğin tapuya konulması esnasında müvekkilinin açık muvafakati...
DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli)|İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 21/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının eşi ve çocukları ile birlikte Samsun ili, Atakum ilçesi, Atakum Mahallesi, 94 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın 22 numaralı bağımsız bölümlü gayrimenkulde yaklaşık 20 yıldır ikamet ettiklerini, bu gayrimenkulün müvekkilinin eşi ve çocukları tarafından aile konutu olarak yaklaşık 20 yıldır kullandığını, uzun süredir aile kullanımında olan dava konusu gayrimenkul dışında müvekkilinin ve ailesinin yaşayacağı başka konutunun da bulunmadığını, davalı eş tarafından müvekkilinin muvafakati olmadan aile konutu vasfındaki bu gayrimenkule diğer davalı kooperatif lehine bu kooperatif vasıtasıyla kullandırılan kredi nedeniyle ipotek konulduğunu, ipoteğin tapuya konulması esnasında müvekkilinin açık muvafakati...
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasıdır. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ileri sürebilir. Evlilik, boşanmayla sona ermekle, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....
Davacı; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş (TMK.ml94); mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmün davacı koca tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.03.2014 tarih 2013/21777 esas, 2014/4613 karar sayılı ilamı ile hüküm, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden onanmış, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, bu sebeple aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Davalı banka, karar düzeltme talep ederek, dava konusu taşınmazın cebri icra ile davalı bankaya ihale edildiğini ve şerh konulmasında hukuki yarar kalmadığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek, bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
O halde, aile konutu şerhi konulması davasında davacının hukuki yararı bulunmadığından, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın esasına girilip kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/17849 Esas 2018/4575 Karar) Hal böyle iken; İDM tarafından aile konutu şerhi konulması yönündeki taleple ilgili olarak verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. 2- KADIN VE ÇOCUK YARARINA HÜKMEDİLEN NAFAKA VE KADIN YARARINA HÜKMEDİLEN TAZMİNAT MİKTARLARINA YAPILAN İSTİNAF TALEBİ İNCELEMESİNDE; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini; 186. maddesi, eşlerin oturacakları konutu birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür....