Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ziynet eşyalarının iadesi davalarının reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, ziynet eşyalarının iadesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakası miktarı, vekalet ücreti ve harçlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden...

    GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili (TMK 226. madde) istemlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça kusur, kadının manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı, nafakalara artırım uygulanmaması, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı, davalı - karşı davacı tarafça her iki boşanma davası, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ve ziynet eşyalarına ilişkin davanın reddedilen kısmı için erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

    Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacı kadın tarafından 90.333,00 TL tutarında ziynet alacağı talep edilmiş, İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 90.333,00 TL tutarındaki ziynet alacağının aynen iadesi veya bedeline hükmedilmiştir. Kararın taraflarca istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince ziynet alacağının 72.055,50 TL'lik kısmının kabulüne karar verilmiştir....

        Sonuç olarak; davacı - karşı davalı erkeğin ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmına, davalı - karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarlarına, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmına ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin HMK'nın 351/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        ; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay'a temyizi kabil olmak üzere, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin iadesi yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a maddesi gereğince; kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile  karar verildi....

        İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...davalının davacıya karşı boşanma davası ile birlikte ziynet eşyalarının iadesi davası açtığı, açılan dava sonucunda tarafların boşanmalarına karar verildiği gibi ziynet eşyalarının da aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse 39.468,00 TL'nin ödenmesine karar verildiği, uyuşmazlığa konu takip dosyası incelendiğinde davalının ilamda bulunan ziynet eşyalarının iadesi nedeniyle alacaklı olduğu 39.468,00 TL yönünden ve bu davaya ilişkin olarak hükmedilmiş olan vekalet ücreti yönünüden takip başlattığı, ziynet eşyalarının iadesine ilişkin ilamların kesinleşmesine gerek olmadan takibe konulabileceği anlaşılmakla..'' şeklindeki gerekçe ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, her iki dava ve feri' ileri ile ziynet alacağının red edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) tamamen kusurlu kabul edilerek, kocanın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacıya atfedilen kusurlu davranışlar yanında; davalı-davacının açtığı boşanma davasından 25.10.2011 tarihinde feragat etmesinden sonra, davacı-davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin hamilelik süreciyle ve müşterek çocuğun doğumu...

          Bu nedenle boşanma davaları ile ilgili yeniden hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebinin kısmen reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-b- Davalı-davacı kadın boşanma davası yanında, 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece ziynet talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından işbu davadan önce 02.11.2011 tarihinde ... Aile Mahkemesinin 2011/878 esas, 2011/850 karar sayılı dosyada boşanma ile 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı davası açıldığı, tarafların barışmaları üzerine kadın tarafından 15.11.2011 tarihinde boşanma ve ziynet alacağı davasından feragat edildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu