İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Talebin kabulü ile T1 evlenmekle edindiği "AKÇAM" soyadının iptali ile kendi kızlık soyadı olan "KAHRAMAN" soyadını kullanmasına izin verilmesine, karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3; TMK'nın 173, 184. Maddelerine, 5490 sayılı Nüfus hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 55.ve 59.maddelerine göre kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararıın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187). Davacı, 01.10.2013 tarihinde davalı Bilal ile evlenmekle yasa gereği kocasının soyadı olan ''Akçam'' soyadını almıştır....
Somut olayda davacı ... evlendiği tarihte reşit olup, evlenmekle kocasının "..." soyadını aldığı, evlenme sırasında evlendirme memuruna, daha sonra da nüfus idaresine başvurup kocasının soyadı önünde önceki soyadını kullanma isteminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Babanın soyadını değiştirmiş olması değişiklik tarihinde reşit olan çocuklarının da soyadının değiştirilmesini gerektirmez. Ergin kişi dilerse ve koşulları varsa soyadının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Davacı ... evlenmekle eşinin "..." soyadını aldığı ve nüfus idaresinden de önceki soyadı olan "..."ı kullanmak konusunda bir istemi bulunmadığına göre mahkemece davacı ...'nın evlilik öncesindeki "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi ve tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir." hükmünü, aynı kanunun Boşanan kadının kişisel durumu başlığını taşıyan 173. maddesinde de "Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir....
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2022/8 2022/33 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : K A R A R Dava, nüfus kayıtların düzeltilmesi istemli ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının evli olduğunun tespiti ile eşinin soyadının tesciline ilişkin taleplerinin olduğu, davanın konu itibariyle Aile Mahkemesinin görev alanına giren davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükekmece 3....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının kızlık soyadı ile birlikte kullandığı koca soyadının bir takım zorluklar yaşamasına neden olduğunu bildirerek, evlilik soyadı olan koca soyadının kaldırılarak sadece kızlık soyadının verilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı koca soyadının iptalini istediği davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk ise, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir....
Evli kadının soyadı, kocasına bağlı olarak değişebilir. Kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Yasal düzenleme böyledir (TMK m. 187). Evlilik boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanması yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Anayasanın 10. maddesinde 5170 sayılı yasayla ve 41. maddesinde 4709 sayılı yasayla yapılan değişikliklere rağmen ..., Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde yer alan düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı görmemiş, bu hükmün iptali için yapılan itiraz başvurusunu 10.03.2011 tarihli 2009/85 esas, 2011/49 karar sayılı kararıyla reddetmiştir (21.10.2011 tarihli 28091 sayılı Resmi Gazete). ... kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar (Anayasa m. 153/son). Yasa hükmü yürürlükte bulundukça mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı düşecek şekilde karar tesis etmesi olanağı yoktur....
Dava; boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin isteğine ilişkin (TMK. m. 173/2) olup, Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısım hariç ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince davaya bakmak aile mahkemesinin görevine girmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu açıklama karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASNA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının ve davacının hükümden sonraki feragatinin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.12.2008 (Pzt.)...
in de nikahla birlikte "...." soyadını kullanmaya başladığı anlaşılmakla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddeleri gereğince evli kadının resmi nikahlı kocasının soyadını alması işleminin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesinin HMK'nun 2. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılıp yazılı gerekçe ile işin esası hakkında ret kararı verilmiş olması yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan ret kararının gerekçesi yukarıdaki gibi değiştirilerek ONANMASINA, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyanın bir bütün halinde tetkikinden; davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde akademisyen olduğunu, evlendiği 23/06/2018 tarihine kadar " Seyhan" soyismini kullandığını ve bu soy isimle tanındığını, evlilik tarihinden sonra ise eşinin soyadını almak zorunda kaldığını, ancak kocasının soyadını taşımasının müvekkilinin akademik ve meslek hayatını olumsuz etkileyeceğini, müvekkilinin yaptığı tüm akademik çalışmalarda, katıldığı bilimsel konferanslarda ve projelerde Ayşe Seyhan olarak tanındığını, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnızca evlenmeden önceki soyadını kullanmasının yasal olarak mümkün bulunmadığını, müvekkilinin evlenmesine rağmen kızlık soyadıyla birlikte kocasının soyadın kullanmayıp sadece kızlık soyadını kullanmasında haklı bir gerekçesinin söz konusu olduğunu dile getirerek müvekkilinin halen taşımakta olduğu T1 şeklindeki soyadının "Ayşe Seyhan" olarak kullanılmasına izin verilmesini...
İlk derece mahkemesince davacının talebinin boşandığı kocasının soy adını taşınmasına izin verilmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Her ne kadar, ilk derece mahkemesince dava boşanan eşin soy adının taşınmasına izin verilmesi olarak kabul edilmiş ve görevsizlik kararı verilmiş ise de; dava dilekçesindeki açıklamalardan ve istinaf dilekçesi içeriğinden talebin boşanan eşin soy adını kullanma isteği olmadığı, Almanya'da bilinen adına ve soy adına uygun olarak nüfusta soy adının değiştirilmesi talebi olduğu görülmüştür....