Şöyle ki; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının 28/12/2006 tarihinde İzzet Sari ile evlendiği, eşinin 04/05/2017 tarihinde öldüğü, kendisinin ve müşterek çocukları Fatma Nur, Elif Nur ve Muhteber Nur'un ölü eşi hanesinde kayıtlı olup, onun soyadını taşıdıkları anlaşılmaktadır. Davacının kendi kızlık soyadının değiştirilmesine ilişkin talebi bakımından; 4721 sayılı TMK. nun 187. Maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı belirtilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 23/2. Maddesinde de "Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir." hükmüne yer verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 187.maddesi aynı Kanunun "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabında, "Evlilik Hukuku" başlıklı birinci kısmının üçüncü bölümünde yer almaktadır....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının evlilik soyadı olan Gümüş'ün kaldırılarak kızlık soyadını kullanabilmesini ve nüfus kütüğüne bu şekli ile işlenmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ... 04.05.1994 tarihinde .... ile evlenmekle kanun gereği kocasının soyadı olan Gümüş soyadını almış ve halen kullanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 187....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı....’dan boşandıktan sonra eşinin “San” soyadını kullanmaya devam ettiğini, ancak daha sonra yapmış olduğu yeni bir evlilik nedeniyle eski eşine ait olan “San” soyadının nüfus kayıtlarında görünmesini istemediğini, “San” soyadının nüfus kaydından silinmesini talep etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde Türk Medeni Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin aile mahkemelerince görülüp karara bağlanacağı düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Müşterek Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun evlilik birliği içerisinde doğmuş olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2022...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine yönelik kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun anne soyadını kullanmaya izin davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacının istinaf yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince, ortak çocuğun velâyet hakkı sahibi annenin soyadını kullanmakta üstün yararı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 30/12/2012 doğumlu ortak çocuk ...’nin “...” olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; boşanan kadının, boşandığı eşinin soyadını kullanması ve bunun nüfusa tescil edilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 173. maddesinin ikinci fıkrasına göre görülmesi gereken davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, özellikle doğum tarihi yanında soyadının değiştirilmesini isteyen kadının evli olup kocasının soyadını taşımış olması ile yasal gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile yasaya ve yönteme uygun olan kararın ONANMASINA, 17.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır...Anayasa'nın 90. maddenin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar 2.12.2015 tarihli protokolde kadının boşanmadan sonra dahi erkeğin soyadını kullanmaya devam edeceğini kararlaştırılmalarına rağmen mahkemece kadının evlilik soyadını kullanmaya devam etmesinin ayrı bir dava konusu olduğundan bahisle, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Bu husus protokolde değişiklik yapılması niteliğindedir. Tarafların onayı alınmamıştır. Mahkemece yapılacak iş değişiklik hakkında tarafların görüşünü almak, anlaşmaları halinde bu anlaşma çerçevesinde, anlaşamamaları halinde ise davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edip sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Açıklanan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir....