Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; eser sözleşmesi kapsamında ayıplı ifadan kaynaklanan alacak - tazminat davasıdır....

    Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Somut ihtilafta; davacı dava dışı tüketiciler tarafından ilgili tüketici hakem heyetine karşı ayıplı mal nedeniyle başvurularda bulunulduğu, dava dışı tüketicilere yapılan ödemelerin rücuen davalıdan tahsilini talep etmiş olup, dosya içeriğine göre tüketici tarafından "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme" hakkı kullanılarak ürünün bedeli satıcıdan iade alınmıştır. 6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir....

      Davacı vekili istinaf talebinde özetle; tanıkların mahkemece dinlenmesi talebinin ve bilirkişi raporuna itirazlarının reddedilmesinin hatalı olduğu ve mahkemece ürünün ayıplı olduğu kabul edilmesine rağmen davanın kısmen kabulü ile bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüştür. HMK 240/2. Maddesi "Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez." düzenlemesini amir olup buna göre tanık dinletmek isteyen tarafın hangi vakıa hususunda tanık dinletmek istediğini mahkemeye bildirmesi gerekir. Yine taraflar ancak uyuşmazlık bulunan hususlar hakkında delil bildirebilirler. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık ürünün ayıplı olup olmadığı, tamirinin mümkün olup olmadığı ve bedel iadesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir....

      Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

      Mahkemece; davacının talebini içeren davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmeye konu ... plakalı aracın fiili ayıplı olarak satışa konu edildiğinin kabulü ile sözleşmenin feshi ve aracın davalıya iadesi ile birlikte ifa kuralı gereği araç bedeli 30.200,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,davacının araç bedeli olarak 33.000-30.200-2.800-TL talebi ve vekalet ücreti karşılığı yaptığı masraflara karşılık dava ve ıslah dilekçesindeki 4.681,80-TL alacak talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın alıp, dava dışı üçüncü şahsa sattığı aracın ayıplı pert araç çıkması nedeni ile davalıya araç için ödediği bedelin ve üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı dava vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin rücuen tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığını, davacının şikayeti üzerine dava konusu ürünlerin incelendiğini, ve şikayetin sünger değişimi ve elastiklerin giderilmesi ile giderileceğinin söylendiğini, davacının sünger değişimini ve elastiklerin giderilmesini kabul ettiğini, ancak sonradan arabuluculuk aşamasında bedel iadesi talep ettiğini, davacının talebinin kötü niyetli olduğunu, davanın reddinin gerektiğini ayrıca T8 AŞ.'ye ihbar edilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda artık dava konusu aracın ayıplı olmadığını ispat yükü üzerinde bulunan davalı taraf motor arızasının ve km düşürülmesinin teslim anında var olduğunun aksini veya davacı tarafça bilindiğini ispat edememiş, 6 aylık süre içinde ayıbı davalıya bildiren davacı ise sözleşmeden dönerek bedel iadesine yönelik seçimlik hakkını kullanmıştır. (Islah ile ayıp oranında indirim)Dosya arasına alınan TÜVTÜRK muayene kayıtları ve bilirkişi raporlarından dava konusu aracın KM düşürüldüğü ve motor arızasının bulunduğu; alınan bilirkişi raporlarına göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Satışa konu araç böylelikle HUKUKİ VE GİZLİ ayıplıdır. Satıcı olan davalı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Dava konusu araç, satış tarihi itibarıyla ayıplı mal niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....

        Bu durumda davacının ayıplı satıştan dolayı aracın bedelini talebe hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ilk talebinde her ne kadar bunu istemişse de, daha sonra talebini değiştirmek suretiyle alış bedeli ile satış bedeli arasındaki farkı istemiştir. Ne var ki, davalının, davacının satış bedeliyle bağlı tutulması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle, davacının 21.000,00 TL'ye aldığı aracın, olması gereken ayıplı bedelinin tespiti ile ödenen bedel arasındaki farkın davacıya verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu