olup ilk satışta davacının, Ali Demirkıran'a 60.000,00TL bedel ile satışına muvafakat gösterdiği kabul edilerek işbu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne, İşbu dava ile birleşen, Mahkememizin İstanbul 21 AHM nin 2017/114- 120 sayılı dosyasında davacı davalılardan dolandırıcılık iddiası ile manevi tazminat talep etmişse de, dosyada kapsamında toplanan deliller ve davalı eylemlerinin araç alım satım sırasında oluşan resmi akitlere dayalı olduğu ve davalıların dolanıdırcılık kastı ile hareket ettiklerini gösterir delil bulunmadığından, unsurları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine, Davalı karşı davacının, açtığı maddi ve manevi tazminat yönünden; davalı T2'nın davacı aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davası yönünden; Maddi Tazminat davası bakımından, davacı yan tarafından mahkememizce verilen ihtiyati tedbir nedeniyle ve dosyadaki iddialar doğrultusunda bir zararın oluştuğu ispat edilemediğinden reddine, davalının davacı aleyhine açtığı manevi tazminat davasının, davacının...
Davacının davalıdan 23.2.2007 tarihinde koltuk takımı satın aldığı bir süre sonra kumaş dökülmesi şikayeti ile davalıya başvurduğu,davalının takımdaki ayıbı kabul ederek ücretsiz kumaş değiştirmek üzere takımı götürdüğü hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir.Davalının takımın kanepesinde sigara yanığı olduğu,bunun kullanıcı hatası olması nedeniyle takımın kanepesinin kumaş değişimi ücreti olarak 275 TL nin ödenmesini talep etmiştir.Davacı bu bedeli ödemeyi kabul etmeyerek,ödediği takım bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Takımın kanepesindeki sigara yanığının kullanıcı hatası olduğu ve ... kapsamı dışında olduğu tartışmasızdır.Davacı öncelikle onarım hakkını kullanmış ancak kullanıcı hatası saptanması nedeniyle kanepenin kumaşının değişimi için 275 TL bedel talebi üzerine onarım hakkından vazgeçerek bedel iadesi hakkını kullandığını beyan etmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4/2 madde ve fıkrası uyarınca satın alınan malın ayıplı olduğunun anlaşılması...
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, işlemin kesin ve yürütülebilir olmadığı, zararın iadesi istemiyle idareye başvurulmadığı, tazminat isteminin genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığı, davacının faiz talebinde bulunmadığı, faiz başlangıç tarihinin en azından davanın açıldığı tarih olması gerektiği, kararda yapılan hesaplama metodunda 2016 ve 2017 yılları arazi izin bedeli tespiti için bedel artış katsayısı oranında artırılması yerine yeni izinler için kullanılan bedel hesaplama yöntemi ile hesap yapıldığı, mevzuata göre devam eden yıllara ait izin bedeli hesap yönteminin uygulanmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklama ile onanması gerektiği düşünülmektedir....
Dairece verilen bozma kararıyla, bedel indirimi hususunun değerlendirilmesi ve indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiğinin kabul edildiği açıktır. Mahkemece, indirilecek miktarın tespiti için dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının uzun süre telefonu araç içinde eller serbest olarak kullanamadığı ve ayrıca muhtelif defalar aracın elektronik sisteminin kilitlenmesine yol açarak servise götürülmek zorunda kaldığı, davacının bu sebeplerle mağdur olduğu, bu mağduriyetin zaman zaman araçtan tümüyle faydalanmayı da kısıtladığı, ancak kanuni değişim şartlarının tam oluşmadığı dikkate alınarak, aracın misli ile değiştirilmesi veya bedel iadesi yerine o tarihlerdeki sistem ile uyumlu telefon fiyatı 5.000,00-TL bedel indirimin uygun olduğu belirlenmiştir....
A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin, davaya konu araca sadece onarım esasına ilişkin ticari garanti uygulaması sağlama yükümlülüğü altında bulunduğunu, bu yükümlülüğünün de her seferinde yerine getirilmiş olduğunu, bu nedenle bedel iadesi talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile birlikte ifa kuralı gereği aracın davalı tarafa iadesi şartına bağlanarak davanın kısmen kabulüne dava konusu aracın davalı tarafa iadesi şartıyla 50.084,25 TL alacağın aracın fiili teslim tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Otokoç Otomotiv Tic. ve San. A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, ayıplı bulunan bir (1) adet makinenin ayıpsızı misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, ayıp halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen BK'nın 360. maddesinde, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel indirimi ve onarım hakları mevcut olup, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususu düzenlenmemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davayı terditli olarak açmış, ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde bedel indirilmesini istemiştir. Bu durumda mahkemece bedel indirimi konusunda Dairemizin ve Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre “nisbi metod” uygularak indirilecek bedel bulunup davacıya iadesi gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi hatalı olmuştur. Nisbi metoda göre, kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlama suretiyle, indirilecek bedel belirlenir....
Maddesi uyarınca, müvekkilinin seçimlilik haklarından öncelikle, ücretsiz onarım istemiş olduğunu, tekrar ayıplı tesim edilen ürün için bu defa sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep ettiğini, davalı firmanın kanuna aykırı olarak müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini beyanla müvekkilinin uğramış olduğu mağduriyetin giderilmesine ve ayıplı ürün için bedel iadesinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Boydak Holding A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 18.06.2016 tarihinde 7.500,00 TL bedel karşılığında Özbalcı Day. Tük. Mal. ve Tic. Ltd....
İlk derece mahkemesi; bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kilometresinin değiştirildiği, aracın gizli ayıplı olduğu ve TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcının bu gizli ayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen tazminat bedeline hükmettiği, karara karşı davalı T3 davanın reddolunmasına rağmen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine yüklendiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Davalı, taraflar arasındaki ilişkinin gerçek bir satış olmadığını, ancak aldıkları bedel olan 2.500.000.000 TL’yi yasal faiziyle birlikte davacıya ödemeye hazır olduklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kaçak ve ruhsatsız Olduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihte uygulanmasının imkansız hale geldiğinden geçersiz sözleşme kapsamında tarafların aldıklarını birbirlerine iade ile yükümlü oldukları, denkleştirici adalet kurallarına göre davacının davalıya verdiği 2.500 TL’nin dava tarihindeki değerinin 17.175TL olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası hakkında konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına, bedel iadesi talebinin kısmen kabulüne, 17.175 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 2010/9459 2011/443 davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel iadesi davasıdır. Davacı, noter satış sözleşmesi ile araç bedelinin 37.900,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle bu bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise aracın gerçek satış bedelinin 27.000,00 TL olduğunu savunmuştur. Mahkemece, yargılama aşamasında dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile noter satış sözleşmesinde yazılı olan 37.900,00 TL’nin araç kasko değeri kabul edilerek 27.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....