Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Satıcı, Tüketiciyi bu haklardan herhangi birini kullanmaya zorlayamaz. dava konusu olayda davacı tercih hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi yönünde kullanmış olup, satın alınan koltuklardaki ayıpların davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre mahkemece davacının talebi doğrultusunda, davanın bedel iadesi yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 14.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, senet iptâli, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin annesine ait evde tadilatlar yapılması hususunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, yapılan imalâtların sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşmenin feshine, ödenen 20.134,00...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının bir süre önce nişanlandığı davalının nişanı sebepsiz yere bozduğunu, araya 3.kişilerin girmesine rağmen davalının kararından dönmediğini ve nişan bozulduktan sonra hediyelerin geri iade edilmediğini belirterek, nişan hediyelerinin aynen iadesi, iadesi mümkün olmadığı takdirde toplam 21.200,00 TL bedeli ile 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, nişanın bozulmasına davacının sebep olduğunu, kusurlu hareketleri ile nişanı bozan davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamayacağını ve davalı tarafa takılan ziynet eşyalarının nişan hediyesi olarak mutad hediye kapsamında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Aynen iade mümkün değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir.Ancak, giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen ( elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs, gibi ) eşyaların iadesine karar verilemez. Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre de altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.Kaldı ki, davalı 28.04.2009 tarihli duruşmadaki beyanında altınların kendisinde olduğunu ikrar etmiştir. Ancak, buna rağmen davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların nişanın davacı tarafından bozulduğu ve örf adet gerekçe gösterilerek reddedilmiştir....
-TL olarak güncelleme farkı ile birlikte iadesi talep edilmişse de; tam yargı davalarında istikrar bulduğu şekilde tahsil edilen bedelin değer kaybı için ilk talep tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiğinden, iadesi geç talep edilen miktarın değer kaybına geç iade talebinde bulunan davacı şirketin katlanması gerektiği görüşüyle güncelleştirme adı altında fazladan iadesi talep edilen 31.856,74....
Mahkemece, davacının terditli davasının bedel iadesi olarak kabulü ile; davalı ... İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi yönünden kabulüne;110,00,00TL'nin dava tarihi olan 26/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faize yönelik bakiye talebin reddine, davacının bedel iadesine yönelik davasının davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece, davanı kısmen kabulüne, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dairenin ayıplı ve tapuda depo vasfında olduğunu ileri sürerek daire için ödediği bedelin davalıdan tahsili ile maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir....
Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....