ün düzenlemiş olduğu basın açıklamasında dile getirdiği kişilik haklarına saldırı teşkil eden iddianın, diğer davalılara ait basın ve yayın organlarında haber olarak kaleme alındığını ve asılsız ithamlarda bulunduklarını belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir. Davalılar, kişilik haklarına saldırı kastlarının bulunmadığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalı ....'nin, basın açıklamasını haber konusu yaptığı yazının davacının kişilik haklarını ihlal ettiği, eleştiri sınırlarını aştığı gerekçesiyle bu davalı yönünden istemin bir bölümü kabul edilmiş, diğer davalıların kullandıkları ifadelerin ise, eleştiri sınırları içerisinde kaldığı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu “... Belediyesi,....'nun isteği üzerine toplantıyı iptal etti.” başlıklı yazıda, “...... Genel Başkan Yardımcısı ...'...
ve diğerleri aleyhine 25/07/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2.Davalıların temyiz itirazlarına gelince: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... vd. aleyhine 21/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu yazının yer aldığı gazetenin 08/04/2011 tarihli nüshasında “...” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar dairemizin 16/04/2012 gün ve 2011/3522-2012/6523 sayılı ilamıyla onanmış, onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen basın ve yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıya bağlı manevi tazminat davasında verilen davanın esastan reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalılardan ......
a yönelik kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan yayın paylaştığı, yapılan haberlerin, basın özgürlüğü sınırını aştığı kişilik haklarına saldırı olarak gözlendiği, Şahıs şerefini ihlal eden suç tipleri "genel tahkir suçları"; şereften başka bir takım değerlere tecavüz edenleri ise, "özel tahkir suçları" olarak sayıldığı Rapor edilmiştir. GEREKÇE Dava, televizyon ve internet yoluyla yapılan haber nedeniyle davacıların kişilik haklarının zarara uğraması sonucu talep edilen manevi tazminat isteminden ibarettir. Basın özgürlüğü, Anayasa'nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır....
Hukuk Dairesi Davacılar ... ve ...vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ... ve diğerleri aleyhine 27/10/2016 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/05/2017 günlü karara karşı davacılar vekili ve davalılar ... ... ve ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık .... Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacıların istinaf başvurusunun reddine davalılar ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık .... Ltd. Şti ve ... ...'nun istinaf başvurusunun kabulüne, ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/421 esas 2017/184 sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca bu davalılar yönünden düzletilerek; (İstinaf kanun yoluna başvurmayan davalı ... yönünden kararın aynen muhafazasına), davacıların davalılar ... Gazetecilik Basın Yayın Matbaacılık .... Ltd. Şti. ve ... ...'...
AŞ ve diğerleri aleyhine 27/01/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yayın yolu ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; da......ın kabulüne dair verilen 17/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; basın ve yayın yolu ile kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece da......ın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; olay tarihinde müvekkilinin...... Müdürü olarak görev yaptığını, ...... Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince terör örgütü faaliyetleri kapsamında ......'...
Yerel mahkemece; davacı hakkında davalının öldürülmesi olayına karışmadığı belirlenerek takipsizlik kararı verilmesine rağmen davalının gazete ve internet sitelerinde iddialarının yayınlandığı, gerek haksız şikayet gerekse de yapılan yayınlar nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dosyası kapsamı, ceza davaları, internet siteleri ve gazete yayınları birlikte değerlendirildiğinde davacının 20/06/2010 tarihinde .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 08/04/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir....