WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Aynı Yasa'nın 391/3. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Dolayısıyla ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde başvurulması gereken kanun yolu istinaf olup, kararı veren mahkemeye itiraz yoluna başvurulabilmesi mümkün değildir. Somut uyuşmazlıkta ise öncelikle mahkemenin 28/09/2021 tarihli kararında kanun yolunun, “HMK m.394. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olmak üzere" ibaresiyle itiraz olarak gösterilmesinin, taraflara herhangi bir hak veya yükümlülük doğurmadığının kabulü gerekir....

    nolu ara karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; HMK'nın 272/1 maddesi uyarınca, hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kuralların, bilirkişiler bakımından da uygulanacağı, aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca bilirkişi heyetinin reddi talepleri reddedildiğinde bu kararlara karşı ancak esas hakkındaki kararla birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, bilirkişiler bakımından da uygulanacak hâkimin reddi sebeplerinin ise HMK'nın 36. maddesinde düzenlendiği, buna göre hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde hâkimin reddedilebileceği, maddenin devamında ise hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilen hallerin sayıldığı, davacı vekilince bilirkişi heyetinin takdiri mahkemeye ait olan YİDK kararının yerinde olup olmadığı hususundaki hukuki duruma dair görüş ve kanaatte bulunduğu ve gerekmediği halde esas hakkındaki görüşünü açıkladığı gerekçesiyle bilirkişi heyetinin reddi talep edilmiş ise de, bilirkişilerin mahkemece...

      Bu nedenlerle talep edenlerin 15/02/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurularının esastan reddi gerektiği değerlendirilmiştir. 2-Talep edenlerin 23/03/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Somut olayda; talep edenler tarafından mahkemece verilen tedbirin teminatsız olarak verilmesi gerektiği ileri sürülerek 15/02/2022 tarihli ara karara itiraz edilmiş ve itiraz üzerine duruşmalı yapılan inceleme ile tedbirin teminatla verilmesine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Talep edenler tarafından bu karara karşıda istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yolu, 6100 sayılı HMK'nın 391. maddesinin 3. bendi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararları ile aynı Kanun'un 394. maddesinin 5. bendi uyarınca, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz üzerine verilen kararlar ile sınırlıdır....

        Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesinin "itirazın reddi" yönündeki kararı usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerekmektedir. Buna göre; davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak, dairemizce "itirazın reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati tedbirin yasa gereği kendiliğinden kalkmış sayıldığının tespiti" yönünde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; 2-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/199 D.İş. Esas sayılı dosyasından verilen 10/08/2022 tarihli ve 13/09/2022 tarihli ara kararlarının 6100 Sayılı HMK'nın 353/(1)-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-İlk derece mahkemesince 10/08/2022 tarihli karar ile verilen ihtiyati tedbirin HMK.'...

          Bu nedenle menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Bunun için davanın reddi kararında ihtiyati tedbirin kalkmış olduğunun açıkça belirtilmiş olması gerekli olmadığı gibi, davanın reddi kararının kesinleşmesi de şart değildir. Mahkemece, menfi tespit davasının reddi kararında kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbirin devamına karar verilemez. İİK'nın 72/4. maddesisinin açık hükmü karşısında, HMK 397/2. maddesi hükmünün uygulanması mümkün değildir.Bu kapsamda somut olayda, mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verildiğine göre, İİK'nın 72/4. maddesi gereğince verilmiş olan ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi doğru değildir....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin ....... tarih ..... esas ...... karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi kararını ibraz ederek takibe ve borca itiraz ettiklerini, süresinde itiraz edilmediği gerekçesi ile takibin devam ettiğini, davacıların menkul ve gayrimenkulleri ile trafikte kayıtlı araçlarına haciz konulduğunu, müvekkili Memduh'un maaşına haciz konularak kesintinin yapıldığını, davacıların mirasın gerçek reddi kararı nedeni ile davalı bankaya maddi hukuk anlamında borçlu olmadıklarını, Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşamadığını ileri sürerek takibin durdurulmasına, akabinde iptaline, ........ Sulh Hukuk Mahkemesinin ...... tarihli ....... esas ...... karar sayılı dosyası ile mirasın gerçek reddi kararı nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetle hareket eden davalının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Sayılı dosyasında reddi miras davası açtıklarını, bu durumun mahkemeye cevap dilekçesi ile bildirilmiş olmasına ve söz konusu reddi miras davası sonucunda müvekkillerim ...'in mirasçıları olmamasına rağmen haklarında hüküm kurulduğunu, bu durumun hukuka aykırı olup kamu düzenine aykırı olduğunu, zira bir davada taraf olmayan kimse ya da kimseler hakkında hüküm kurulamayacağını, ancak ilk derece mahkemesi hatalı şekilde reddi miras yapan müvekkiller hakkında hüküm kurduğu gibi bu hükmüne dair hiç bir gerekçelendirme de yapmadığını, verilen karar hukuka aykırı gibi olduğu gibi keyfi ve mesnetsiz olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiş, mirasın reddi kararını sunmuştur. GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılardan ... mirasçıları vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

                Davacının zarar iddiası yönünden alınan bilirkişi raporunda davacı yanca sunulan belgelerin dava konusu araca ilişkin olup olmadığının anlaşılmadığı, hasar ve arızaya ilişkin tespitin olmadığı, sunulan belgede belirleyici imgelerin girilmediği, 2 adet teknik muayene raporunda davalının ismin yer aldığının belirtildiği, davacı delilleri incelendiğinde raporun yerinde olduğu, davalının satış sırasındaki taahhütlerini yerine getirmediğine ilişkin zarar iddiasının da davacı yanca delillendirilemediği anlaşılmakla davacının fazlaya ilişkin istemi yönünden talebin kısmen reddi yerinde olup davacının bu yöndeki isteminin reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle tarafların istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı reddine dair hüküm kurulmuştur....

                  İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500-TL bakıcı gideri tazminatı, 359.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 360.000,00-TL maddi tazminat üzerinden %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 288.000,00 TL'nin temerrüd tarihi olan 08/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddi yönünde karar verilmiştir. İstinaf talebinde bulunan davacı vekili davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde verilen kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İstinaf talebinde bulunan davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddi yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

                    Sadece ihtiyati haciz talebinin reddi durumunda İİK'nın 258/son ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddi halindeyse İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Yine ihtiyati tedbirler açısından da paralel düzenlemeler mevcuttur. 2-HMK'nın 341/1 maddesine göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Açıklandığı üzere davacının yasa yoluna getirdiği ara karar istinaf edilebilir nitelikte olmadığından başvurunun HMK'nın 352'inci maddesi uyarınca usulden reddi ile davacı tarafça sunulan dilekçenin adi itiraz dilekçesi mahiyetinde olduğu kabul edilerek mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi ile istinafın usulden reddine hükmedilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi .......

                      UYAP Entegrasyonu