WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1194 KARAR NO : 2020/2532 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULDAN ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2019/183E - 2019/552K DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.11.1978 tarihinden beri sigortalı olup halen 7336923754 bağkur numarası ile 01.05.1994 tarihinden beri tarım bağkur sigortalısı olduğunu, 2008 yılında davalı kuruma belgelerini ibraz ederek sigortalılık süresinin belirlenmesini talep ettiğini, geriye dönük sigortalılık tescili yapıldığını ancak davacının o dönemdeki borçları nedeniyle ödeme yapamadığını, 20.07.2018 tarihinde kuruma tekrar müracaat ederek 37.469,81 TL yi ödemesi halinde aylık 973,63...

K A R A R Dava, davacının 01.01.1986 tarihinden itibaren tarım bağkur sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile davacının 1992/2 dönemindeki 62 gün SSK sigortalılığı haricinde 01.01.1986-16.03.2011 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalı olduğunun tespitine karar verildiği, Hükmün Dairemizce 2012/14956 E, 2012/19828 K. ve 13/11/2012 günlü ilamı ile onandığı ve bu karar üzerine davalı vekilince, dairemizin onama kararının maddi yanılgıya dayalı olduğundan bahisle düzeltilmesinin talep edildiği görülmüştür. İş Mahkemeleri Kanununun 8/3. maddesi gereğince İş Mahkemelerinden verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Ancak; Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür....

    Mahkemece davacının.. hizmetlerinin tespiti taleplerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen karar doğrudur... sigortalılık yönünden ise davacının muhtar tarafından tanzim edilen ve 9.10.1987 tarihinde kayda alınan giriş bildirgesi ile 1.11.1987 tarihinden itibaren resen tarım bağkur sigortalı kaydının yapıldığı, 2002 ve 2004 yıllarında tesis kadastrosu ile sahip olduğu tarla ve bahçelerinin olduğu, köy muhtarı ve azalardan oluşan tanıkların davacının geçimini çiftçilikten temin ettiğini beyan etmeleri karşısında tarımsal faaliyetinin kanıtlanmış olduğu halde 1.11.1987 tarihinden 3.10.2000 tarihine kadar tarım bağkur sigortalı olduğunun kabul edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, 2004 yılından itibaren davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması istenilmiş olup, Mahkemece bozma sonrası, davacı adına kayıtlı tapusuz taşınmazlar, tanık beyanları ile ziraat odası bildirimleri nazarında, her ne kadar bu dönemde ürün bedellerinden bağkur kesintisi yapılmadığı gibi prim ödemesine de rastlanılmamış ise de, davacının ürün bedellerinden bağkur kesintisi yapıldığı 23.12.1994 tarihinden itibaren fiilen tarımsal faaliyetinin devam ettiği ve 10....

        SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1-Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin tamamen silinerek yerine " 1- Davacının 17.05.2001- 31.10.2005 tarihleri arasında davalı işyerinde bağkur sigortalılık süreleri ( 11.10.2001- 26.07.2002) dışlanmak suretiyle kesintisiz hizmet akdi ile ve asgari ücret düzeyinde çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyzi harcının temyiz eden davalılardan ...'a yükletilmesine, 13.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Dava, davacının vergi ve oda kaydının bulunduğu tarihin esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 4/b sigortalılığında sigorta başlangıç tespiti yönünden hukuki yarar bulunmamakta ise de; davacı vekili 1. celsedeki beyanında talebini açıklamış, davacının esnaf ve vergi kaydına istinaden geriye doğru Bağkur sigortalılığı tespiti talebinde bulunmuştur. Davacı, yargılamadan önce kuruma başvuru şartını yerine getirmiş olup, Kurum tarafından talebi kabul edilmemiştir. Bakırköy Vergi Dairesinden gelen cevapta; davacının 10/02/1989- 21/05/1991 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu anlaşılmıştır. Dava konusu taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının vergi mükellefiyeti olduğu dönemde Bağkur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı hususu ile ilgilidir. Davacının, belirtilen tarihler arasında vergi mükellefi olduğu ifade edilmekle birlikte, 1479 sayılı Yasanın geçisi 18. Maddesi ile 1479 sayılı Yasanın 25- 26....

          bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir. 4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02/08/2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler....

            Davacının Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünce Eylül 1997 ayında yapılan tevkifat kesintisi nedeniyle 01.10.1997-31.12.1997 döneminde Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespiti yönünden verilen karar yerinde olmakla birlikte; 1- Mahkemece, bu dönemi takip eden 01.01.1998 ile davacının Kurum kayıtlarında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği 01.09.2001 dönemine ilişkin, davacının sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunmadığı tespiti yapılmasına karşın, söz konusu döneme ilişkin davanın kısmen reddine karar verilmemesi ve davalı lehine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmemesi, 2- Kurum kabulünde olan ve tespitinde hukuki yarar bulunmadığı gibi uyuşmazlık konusu da olmayan 01.09.2001-31.12.2001 döneminde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

              Maddesinde; "1479 sayılı Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar." hükmü yeralmaktadır. 1479 sayılı Esnaf Bağkur Yasasının 24.maddesine göre, sigortalılık nitelikleri taşıdıkları halde, 04/10/2000 tarihine kadar Bağkur'a kayıt ve tescil yaptırmayanların her türlü hak ve yükümlülüklerinin 04/10/2000 tarihinde başlatılacağına ilişkin sigortalılık miladı düzenlemesi, 619 sayılı KHK'nın geçici 1. maddesi ile Bağkur'a getirilmiştir. 619 sayılı KHK'nın bütün hükümleri Anayasa Mahkemesinin 26/10/2000 günlü ve 2000/61 Esas, 2000/34 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu iptal kararı 08/11/2000 tarihli ve 24224 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmasından 9 ay sonra 08/08/2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

              Blok No:2 Polatl ı/A N K A RA” adresinde araç tamiri ve bakımı şeklinde esnaflık faaliyeti icra etttiğini, vefat ettikten sonra söz konusu bu 7 yılı aşkın çalışma süresine ilişkin bağkur kaydının olmadığı öğrenildiğini, vergi kaydı olduğu halde bağkur kaydının olmaması ve bununla ilgili işlem yapılmamasında müteveffa kadar SGK’nın da kusuru bulunduğunu, kurumun denetim ve kontrol yükümlülüğü olduğunu, SGK’ya başvurularak müteveffanın bağkur kaydının ve hizmetinin sağlanmasını ve davacı müvekkiline vefattan itibaren haklarının faiziyle beraber ödenmesi talep edildiğini, ancak kuruma başvurusu olmadığından talep ret edildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; davacı müvekkilin müteveffa eşi Rüstem Yıldırım'ın 01.07.1993- 26.07.2000 tarihleri arasında esnaf faaliyeti yürüttüğünden hizmetin tespiti ile bağkur sigortalılığının sağlanmasına, prim borcunun borçlanılmasına, davacı müvekkilin vefat eden eşi Rüstem YILDIRIM sebebiyle dul aylığı...

              UYAP Entegrasyonu