DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine, birleşen dava ise ayrı yaşamda haklılık hukuksal sebebine dayalı (TMK 197 ) bağımsız tedbir nafakası isteklerine yöneliktir....
Mahkemece boşanma davası yönünden gösterilen tüm tanıkların Hukuk Muhakemeleri Kanununnu 243. ve devamı maddelerinde belirtilen usul çerçevesinde dinlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, davacı-davalının hukuki dinlenilme hakkına aykırı (HMK. md. 27) olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadın 31.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası açmış, daha sonra taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davaları tedbir nafakası davası ile birleştirilmiştir. Mahkemece kadın tarafından bağımsız açılan tedbir nafakası davası hakkında ayrı yaşamakta haklı olup, olmamasına göre ayrıca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası ile bağımsız tedbir nafakası davasının kadın açısından kabul edilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine...
Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı kadının eldeki tedbir nafakası davasını 21.03.2013 günü açtığı, işbu davanın davalısı kocanın da 10.06.2013 günü boşanma davası açtığı, boşanma davası sırasında kadın lehine aylık 150,00 tedbir nafakasına, müşterek çocuk Batuhan lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma davasından önce açılan iş bu nafaka davasında verilen tedbir nafakası ile boşanma davasının yargılaması sırasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tahsilinin gerektiği, temyize konu kararda bu durumun belirtilmediği, bunun ileride ilamın infazında problem yaratabileceği anlaşıldığından ve bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....
Temyize konu davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık tutarı 4.800,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-davalı erkeğin, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dairemizin 12.09.2017 tarih. 2016/4021 esas ve 2017/9350 karar sayılı bozma ilamı ile davacı-karşı davalı kadının tam kusurlu olduğu ve ayrı yaşamakta haklı olmadığı, yararına TMK'nun 197. maddesinin koşulları gerçekleşmediğinden bağımsız tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği; erkeğin açtığı boşanma davasında TMK'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere hüküm bozulmuştur. Boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkek 26.09.2017 tarihinde ölmüştür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, katılma yoluyla tedbir davasında miktarlar, reddedilen ziynet alacağı davası, kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının bağımsız tedbir nafakası davası ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin açtığı karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı-karşı davalı kadın vekilinin açtığı bağımsız tedbir nafakası davası ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin açtığı karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kısmen kabulüne, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, reddedilen boşanma davası ve kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Uygulamada TMK m. 197 hükmüne göre gerek eş ve gerekse ergin olmayan çocuklar için hâkim tarafından belirlenen bu parasal katkıya bağımsız tedbir nafakası denilmektedir. Diğer bir deyişle; birlikte yaşamaya ortak olmayan kararla ara verilmesi hâlinde, gerçekleşecek istem üzerine, hâkim tarafından yapılacak olan özel müdahalenin bir şekli de TMK m. 197 hükmüyle düzenleme konusu yapılmıştır. 30. Öte yandan, bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. 31....