Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 596 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümü, davalı kurumca kendisine tahsis edilecek tek kişilik, içinde tuvalet ve banyosu olan odada konaklamak ve intifa hakkı üzerinde kalmak şartıyla davalıya bağışladığını, ancak davalı tarafından belirtilen nitelikte oda tahsis edilmediğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1081 ada 22 parsel sayılı taşınmazını 10.10.1995 tarihinde kayıtsız ve şartsız bağış suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, ancak davalının kanunen yükümlü olduğu görevleri yerine getirmediğini, eşiyle beraber kendisine karşı etkili eylemde bulunduklarını, ayrıca aleyhine icra takibi yaparak haciz yoluyla ev eşyalarını elinden aldığını, 01.08.1996 tarihinde lehine vasiyet yoluyla ölünceye kadar sükna hakkı tanımış olmasına rağmen taşınmazı satılığa çıkardığını ileri sürerek; bağıştan rücu nedeniyle tapu iptal ve tescil istemiş; bilahare yargılama sırasında taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle HUMK.nun 186. maddesi uyarınca davasını tazminata dönüştürmüştür. Davalı, davanın hak düşürücü içerisinde açılmadığını ve bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık bağıştan rücu nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2015/4798 esas ve 2015/9505 Karar sayılı ilamında karşı dava olarak açılan bağıştan rücu davasının kusur nispetinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini belirtildiğini, davacı tarafından talep edilen ziynetler ve ev eşyaları bakımından boşanma dava dosyasından da açıkça görüleceği üzere bağıştan rücu koşulları oluştuğunu, öncelikle bağıştan rücu edildiğinin tespiti ile davacıya bağışlanması vaad edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının bağışlanma vaadinden rücu edildiğinin tespitine, bağışlanan ziynet ve ev eşyalarının müvekkile aidiyetine ile var olanlarının müvekkiline aynen, olmayanların bedelinin şimdilik 1.000 TL'nin (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere) davacı karşı davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiş davacının açmış olduğu davanın usulden ve esastan reddine, karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 2 numaralı meskeni davalı oğluna bağışladığını, taşınmazın davalı adına tescil edildiğini ancak davalının bağıştan sonra hal ve hareketlerini değiştirdiğini, kötü muamelede bulunduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali adına tescilini istemiştir. Davalı, iddiaların asılsız olduğunu ve bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2018/465 E, 2020/130 K DAVA KONUSU : Bağıştan Rücu Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil KARAR : Antalya 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2010 gününde verilen dilekçe ile bağıştan rücu nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 15 parsel sayılı arsa üzerindeki 20 no'lu mesken cinsli bağımsız bölümü 2005 yılında yüklenici ...'...
Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürüyen (makable şamil) ve hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan şartlı (koşullu) veya yüklemeli (mükellefiyetli) şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 s. Türk Borçlar Kanunun (TBK) 291/2. maddesi uyarınca yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de, TBK'nın 295/3. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....