Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., davacının Nisan 2011’de ameliyat olduğunu ve bağıştan rücu sebebi olarak gösterdiği hususları o tarihte öğrenmiş olmasına rağmen eldeki davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, yapılan bağışın yüklemeli bir bağış olmayıp ölünceye kadar bakım şartının bulunmadığını, kayıtsız ve şartsız bir bağışlama olduğunu, davacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kendisinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ise, “Davacı babalarının çeşitli evlilikleri nedeniyle aralarında mesafe oluştuğunu, açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının kendisine bakılacağı inancıyla dava konusu taşınmazları bedelsiz olarak davalılara devrettiği, esaslı hataya düştüğü, bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.....

    ‘in de temlik aldığı 5 nolu bağımsız bölümdeki tapu haklarını evliliğin gerçekleşmesi amacıyla davalıya bağışladığını, davalının evin alımında maddi hiç bir katkısının olmadığını, davacı ... tarafından yapılan işlemin, evliliğin gerçekleşmesi için karşılıksız kazandırma niteliğinde bir bağış işlemi olduğunu, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bağıştan dönme şartlarının oluştuğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 9. Gerekçe 9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir. 9.2. İlgili Hukuk 9.2.1. Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, cevap dilekçesindeki ve aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek murisin yaptığı bağış işleminin geçerli olduğunu, bağıştan rücunun koşullarının oluşmadığını, iddia edilen murise ait şikayetlerin tamamının tapudaki bağış tarihinden öncesine ait olduğunu, muris tarafından bağıştan rücuya ilişkin bir davanın açılmadığını, bu talebin süresinde ileri sürülmediğini, dolayısı ile hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, miras bırakana teb’an diğer tapu malikleri mirasçılara açılan bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, muhdesatın tespiti, tenkis isteğine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; davalı davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını savunmuş, mahkemece de davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... parsel sayılı taşınmazdaki 452/5040 payını davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, davalı tarafından aradan beş yıldan uzun süre geçmesine rağmen imar planındaki amacına uygun kullanılmak üzere hiçbir yapı ve tesis yapılmadığı gibi taşınmazın satış yolu ile ortaklığının giderilmesi için ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/457 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, bağış işleminin kayıtsız ve şartsız yapıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Davacı, davalı ile evli iken onun ısrarları sonucu evlilik birliğini sürdürebilmek amacıyla dava konusu 2608 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 07.12.1993 tarihinde, ½ payını 31.01.1994 tarihinde bağış suretiyle davalıya devrettiğini, sonradan geçinemeyerek boşandıklarını, bağıştan beklenen amacın gerçekleşmediğini ileri sürerek bağıştan rücu sebebiyle tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının kusurlu davranışları sonucunda evden ayrılmak zorunda kaldığını, taşınmazın evlilik birliği içerisinde ortak birikimler ile satın alındığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, karşılığında bilezik ve altınlarını davacıya verdiğini, temlikin koşullu bağış olmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacıya taşınmaz karşılığı verdiği 17 adet bilezik ile 11 adet Cumhuriyet altınının aynen iadesine, olmadığı taktirde ödeme tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK. nin 246. TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Somut olaya gelince, bağışlamada tarafların gerçek iradesi önem taşıdığından ve resmi akitten taşınmazın ......... alanı, .........yeri vb yapılması amacıyla temlik edildiği, anlaşıldığından bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği açıktır....

                olanlardan birinde oturabilme ve de tüm bağımsız bölümlerdeki kiraları ölünceye kadar alması koşuluyla yapmış olduğu şifahi bağış sözleşmesine uymadığı için tapuda yapmış olduğu Bağış Karşılığı Temlik işlemlerinden rücu hakkını kullanarak Bağıştan Rücu Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil davası açtıklarını belirterek vasıf ve özellikleri belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                konusu dışında mal varlığı olmadığı gibi kimsesi de olmadığını, bakımevinde çok kötü muamelelere maruz kaldığını, bağış sözleşmesiyle öngörülen bakım şartının asgari düzeyde dahi sağlanmadığından bağış sözleşmesinin ihlal edildiğini ve bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu, bakımevinde hem fiziken hem de psikolojik olarak kötü muameleye maruz kalması üzerine Bakanlığa başvuruda bulunmasına rağmen şartların düzeltilmediğini, tanıkların da iddialarını desteklediğini, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında eklemiş olduğu Yargıtay kararının ancak kötü niyetli bir bağış yapan kişiye uygulanabileceğini, eldeki dava ile ilgili olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesinin bağıştan rücu hakkının ancak davacının vefatından sonra taşınmazın tüm mülkiyetinin davalıya geçmesi akabinde mirasçılar tarafından kullanılabileceği yönündeki açıklamasının da yanlış olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3....

                  UYAP Entegrasyonu