Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bağışlamadan rücu sebebine dayalı alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı karar ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 02.07.2021tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, rücu sebebine ıttıla gününden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılmadığı ve bağışlamadan rücu koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bağışlayanın, bağışlamadan rücu için rücu sebebini öğrendiği günden başlayarak 1 yıl içinde rücu beyanını açıklaması yeterlidir. Ayrıca, bağışlama ifa edildiğinde, bağışlayanın bağışlamadan rücu ettiğine dair irade beyanının bağışlanana ulaşmasından itibaren 1 yıl içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak istirdat (alacak) davası açılabilir. Davacıların bağıştan rücu sebebi olarak gösterdikleri ve davalının da imzası bulunan ihtarname 14.05.2001 tarihlidir. Yine davalının da imzası ile katıldığı davacıların yabancı ortağı olan Pepsi Co.Int. One Pepsi Way Somers NY şirketine gönderilen mektubun tarihi ise 30.07.2001’dir....

      Borçlar Kanununun “Müruru zaman ve dava hakkının mirasçılara intikali” başlıklı 246. maddesinde; “Vahibin, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır. Vahip sene geçmeden vefat ederse dava hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu davası ikame edebilirler. Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vahibi öldürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dava edebilirler.” denilmektedir. Miras bırakan tarafından 16.03.2007 tarihinde verilen dilekçede bağış koşullarının yerine getirilemeyeceğinin öğrenildiği, miras bırakan tarafından süresinde bağıştan rücu istemli dava açılmadığı, bu durumda mirasçı tarafından da rücu istemli dava açılamayacağından davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

        DAVA TÜRÜ :Bağıştan Rücu-İade-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * Borçlar Kanununun 244. maddesine dayalı bağıştan rücu sebebiyle ziynetlerin ve düğün masraflarının iadesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2007...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, BK'nun 244. maddesinde belirtilen bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece aynı niteleme ile hüküm kurulduğuna, temyiz dilekçesinde de aynı hususlar ileri sürülmüş bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....

            KARAR Dava, bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında imar uygulamasından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; Yargıtay 1. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı Kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

              Mahkemece,davacı tarafça 24/03/2008 tarihinde açılmış olan boşanma davası ile, davalı eşin sadakatsizliği ve güven sarsıcı davranışları dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak gösterilmiş olup,davacı tarafından rücu sebebi olarak gösterdiği nedenleri 24/03/2008 tarihi itibarı ile bilmesine rağmen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra bu dava açılmış olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar kanununun 244.maddesi uyarınca,bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir cürüm işlerse ya da bağışlanan bağışlayana ya da ailesi için kanunen mükellef bulunduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir surette riayetsizlikte bulunursa,bağışlayan bağıştan rücu ile bağışlanan elinde ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir. Rücu sebebi bağışlananın bir fiilidir. Fiilin tamamlandığı anda bağışlayanın rücu hakkı doğar. Borçlar Kanununun 246. maddesinde bağıştan rücu davaları için 1 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür....

                Davacılar, 7980 ada 5 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, 1990 yılında imar çalışması sırasında kendilerine ait hisseyi kütüphane yapılması ve bağış amacına uygun kullanılması şartıyla davalı belediyeye bağışladıklarını, fakat aradan geçen yıllara rağmen kütüphane tesis edilmediğini ileri sürerek 7980 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı tarafa bağışladıkları hisseler için bağıştan rücu hukuksal nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ,davacıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini kayıtsız ve koşulsuz olarak davalı idareye bağışladığını, bağışın koşullu olduğuna ilişkin hiç bir kanıt ve belge bulunmadığını, bağıştan dönme için geçerli olan bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  hukuksal sebebine dayalı olarak müvekkiline iadesinin gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.515,00- TL maddi tazminat ile bağışlamadan rücu hukuki sebebine dayalı olarak 22 ayar 104,53 gram bilezik ve 14 ayar 12,24 gram takı setinin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde ise bedelinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile evli iken onun ısrarları sonucu evlilik birliğini sürdürebilmek amacıyla dava konusu 2608 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 07.12.1993 tarihinde, ½ payını 31.01.1994 tarihinde bağış suretiyle davalıya devrettiğini, sonradan geçinemeyerek boşandıklarını, bağıştan beklenen amacın gerçekleşmediğini ileri sürerek bağıştan rücu sebebiyle tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının kusurlu davranışları sonucunda evden ayrılmak zorunda kaldığını, taşınmazın evlilik birliği içerisinde ortak birikimler ile satın alındığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu