WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişmeli 126 parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını bedelsiz olarak davalı eşine satış suretiyle temlik ettiğini, ancak, gerçekte işlemin bağış olduğunu, davalı aleyhine zina sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığını, bu nedenle bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aktin taraflarının muvazaa iddiasına dayanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Noterliğince düzenlenen 30/07/2010 tarih ve 11990 yevmiye numaralı mehir senedi ile davalıya bağışlamayı taahhüt ettiği ziynet ve eşyalar yönünden bağıştan rücu ettiğinin tespitine, ayrıca mehir senedinde tahahhüt edilip davalıya teslim edilmiş ziynetlerin değeri olan 16.980 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; sadakat yükümlülüğünü yerine getirdiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; boşanma davasında taraflar her ne kadar eşit kusurlu sayılmış iseler de kadının telefonla başkaları ile güven sarsıcı şekilde görüşmeler yaptığı, bu durumun koca yönünden katlanılmasının düşünelemeyeceği, davacı yönünden bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 1....

      Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada öncelikle yolsuz tescil hukuki sebebine, olmazsa bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanıldığı görülmektedir. O halde; öncelikle ilk yapılan temlikin yolsuz olup olmadığının tespitinin gerekeceği tartışmasızdır. Davacı, bağış işlemine dayanak köy kararının usulüne uygun olmadığını, kaymakam onayının bulunmadığını, köy tüzel kişiliğinin bağış yapma yetkisinin olmadığını ileri sürmüştür. Ne var ki; mahkemece öncelikli talep olan yolsuz tescil iddiasına yönelik deliller toplanmadan ve tartışılmadan bağıştan rücunun koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek dava reddedilmiştir....

        Eldeki dava ise, evlilik birliği içinde davalıya bağışlanan taşınmazın ½ hisse bedelinin, bağıştan rücu nedeniyle ödetilmesi istemine ilişkin olup, Aile 2009/13281-12910 Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanununun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Somut olayda, Borçlar Kanununun 244. maddesinde düzenlenen bağıştan rücu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümleneceğine göre, davada görevli mahkeme de Aile Mahkemesi değil, genel mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en göz önünde bulundurulmalıdır. O halde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

          Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davayı hile, yanılma ve bağıştan rücu sebeplerine dayalı olarak açtıklarını, davacının taşınmazını davalı oğlunun kendisine bakması inancıyla ve davalıya duyduğu güven sebebiyle bedelsiz olarak davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, ancak davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını, hile ve yanılma bakımından davanın tüm delillerle ispatlandığını, bağıştan rücu bakımında da rücu şartlarının oluştuğunu, tanık olarak dinlenen davalının eşi ... ve dosya kapsamındaki diğer tanıkların beyanlarından taşınmazların bedelsiz olarak davalıya devredildiğinin anlaşıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 2....

            TBK. nin 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan BK'nin borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri; koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı, BK. nin 107. (TBK. nin 124.) maddede sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır. Somut olayda, davacıların miras bırakanının ölüm tarihi ve bağışlama tarihi nazara alındığında uygulanacak hüküm Borçlar Kanunu'nun 246. maddesidir. Buna göre mirasbırakanın sağlığında kullanmadığı bağıştan rücu hakkının mirasçılarına geçmesi söz konusu değildir. Hâl böyle olunca, davanın mirascıların dava açma haklarının bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

              Taraflar arasında görülen davada; Davacılar çekişme konusu 5527 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş iken, 1990 yılında yapılan imar çalışmaları sırasında taşınmazın semt spor sahası olarak planlandığını, davalı belediyenin taşınmazdaki paylarını bağışlamalarını talep etmesi üzerine sahip oldukları payları semt spor sahası yapılması amacı ile davalı tarafa bağışladıklarını, ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen bağış amacına uygun tesis yapılmayıp, taşınmazın halen boş arsa olarak bulunduğu gibi, 30/12/2012 tarih ve 412 sayılı Encümen kararı ile taşınmazın kamulaştırılmasından vazgeçildiğini öğrendiklerini belirterek bağıştan rücu ile paylarının iadesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacıların paylarını belediyeye kayıtsız ve şartsız olarak bağışladıklarını, bağış sırasında koşul öne sürmediklerinden bağıştan dönme nedenlerinin araştırılamayacağını, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Davacı, maliki olduğu 321 ada, 6 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümü, intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini hiçbir bedel talep ve tahsil etmeden 11/09/2008 tarihinde satış yoluyla davalı oğluna temlik ettiğini, işlem satış olarak görünmekte ise de gerçekte oğlu olan davalıya bağışladığını, ancak, haklı nedenlerle bağıştan rücu ettiği halde davalının taşınmazı iade etmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili isteği ile 19.2.2013 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Davalı, öncelikle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmesi, aksi halde davacının muvazaa iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının, davalı oğlunun hal ve davranışlarına vakıf olduğu tarihten itibaren bir yıl içerisinde bağıştan rücu davası açması gerekirken hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  Somut olayda, dava mirasbırakan tarafından yapılan bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanılarak ve miras haklarına dayanılarak mirasbırakan Reşat Şahin'in Abdullah Şahin dışındaki mirasçıları tarafından açılmış olup mirasbırakan tarafından yapılan bağıştan rücu ancak tüm mirasçılar tarafından ve terekeye iade istemiyle talep edilebilir. Her bir mirasçının miras hakkına dayalı olarak bağıştan rücu talep etmesi mümkün değildir. Bu itibarla kendi miras haklarına dayalı olarak adlarına tescil istemiyle açılan bu davanın dinlenmesi mümkün olmadığı gibi dava dışı mirasçıların katılımı sağlanarak da bu şekilde açılan davaya devam edilmesi mümkün olmayıp bu itibarla davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan reddi yasaya aykırıdır....

                  E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, bağıştan rücu hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebi ile ikincil olarak bedel iadesi ve ecrimisil taleplerine istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu