Somut olayda, davacılar tarafından mirasçı olmayan kişiye karşı ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı miras payları oranında açılan tapu iptal ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye temsilci tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini mümkün hale getirmeyeceği de açıktır. Bu nedenle ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında açılan iptal tescil isteğinin usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;, taşınmazın devrinin muvazaalı olduğu iddiası ile açılan tapu iptal ve Müflis ...Konfeksiyon Tekstil Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına tescil isteğine ilişkin olup tarafların tüzel kişiliğine ait malvarlığından kaynaklanan davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu açıklamalar ışığında elde ki dava TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açıldığı değerlendirilerek inceleme yapılmakla; İptale konu İstanbul ili Sarıyer İlçesi, Rumelifeneri köyü 7 pafta 181 parsel Sayılı 2450 m2 miktarlı Metruk Mezarlık nitelikli raşınmazın 351/12250 hissesi T3 adına kayıtlı iken, İstanbul 10....
Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir....
Bu nedenle ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında açılan iptal tescil isteğinin usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Davacının, diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı, dava dilekçesinde ehliyetsizlik iddiası yanında muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde de bulunmuştur. Bilindiği üzere, hakimin davayı aydınlatma ödevini düzenleyen HMK’nın 31. maddesinde, “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ne var ki, dosya içeriğinden davacının genel muvazaaya mı, yoksa muris muvazaasına mı dayandığı hususu açıkça anlaşılamamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme her ne kadar dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de davanın İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması talepli TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı/hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını, Yerel Mahkemenin davayı muvazaa iddiası ile TBK m.19'a dayanarak açmalarını göz ardı ederek karar verdiğini, bu nedenle Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü süre bulunmadığından istinaf taleplerinin kabulü ile yerleşik içtihatlara aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın TBK 19'a ilişkin tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip karara bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir...
Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir....
-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.' nun 19.maddesine dayalı açılan muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... (...) ... vs. arasındaki davadan dolayı Mersin 2.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 13.10.2006 gün ve 80-653 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK''nın 18.maddesine göre genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp BK.nun 18. maddesinde yazılı muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan iptal isteğine ilişkin olup hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 26.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....