Aynı yasanın 225/2 maddesine göre taraflar arasındaki mal rejimi evliliğin boşanma nedeniyle sona ermiş olması halinde boşanma ile sonuçlanan dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olayda taraflar Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2002 gün ve 2002/ 206-216 EK sayılı ilamı ile boşanmış olmakla taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma ile sonuçlanan bu davanın açıldığı 27.05.2002 tarihinde sona ermiştir. Bu halde davalı tarafından taşınmazın edinildiği 08.08.2005 tarihi itibariyle taraflar arasında mevcut mal rejimi bulunmadığından katılma alacağı talebinde bulunmak mümkün değildir. TMK'nun 219/1. fıkrasında; " Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri" olarak tanımlanmıştır. Söz konusu 5 nolu bağımsız bölüm, taraflar arasında mal rejiminin sona erdiği (boşanma davasının açıldığı) 27.05.2002 tarihinden sonra davalı tarafından edinilmiştir....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden taraflar arasında evlilik tarihinden, 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı; 01/01/2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202). Dosya içerisinde mevcut kayıtlardan; dava konusu Hatay İli, Antakya İlçesi, Günyazı Köyü, 812 parsel sayılı taşınmazın 880/27980 hissesi 14/01/1994 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden davalının kişisel malıdır....
malların tasfiyesinin talep edilmediğini, dava açılırken harcın da yatırıldığını, mal varlığı tam olarak ortaya çıktığında eksik harcın tamamlanacağını, hukuki menfaatin olduğunu, diğer eşin hiç mal varlığı olmasa bile mal varlığına sahip olan eşin sürekli dava açılma tehdidi ile mal varlığını tasarrufunun kısıtlanacağını, müvekkilinin hukuki korunma ihtiyacının olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....
Öte yandan; 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 1. ve 2.maddelerinde, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanacağı düzenlenmiş, ancak mahallin en büyük mal memurunun kim olduğu hususunda herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır. Mahkemenin karar tarihinde yürürlükte olan Mal Memurlarının Kayyımlığı hakkında Yönetmeliğin 4 (1) f bendinde "Mahallin en büyük mal memuru: İllerin merkez ilçeleri ile büyükşehir belediyesi olan illerin büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe merkezlerinde (malmüdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler hariç) defterdarı; diğer ilçelerde malmüdürünü," ifade ettiği belirtilmiştir. Dairemizce Gömeç Mal Müdürlüğü'ne yazılan yazıya verilen cevapta karar tarihi itibari ile Milli Emlak Servisi'nin Gömeç Mal Müdürlüğü bünyesinde yer almayıp Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı teşkilat yapısında olduğu bildirilmiştir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Dava konusu .... ....San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Kayalar Oto. Nakl. Müteahhitlik Tic. Ltd. şirketlerine evlenmeden önce davalı eş ortak olduğundan davalının kişisel malıdır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179). Kişisel mal niteliğindeki şirket üzerinde davacı eşin mal rejiminin tasfiyesi sonucu oluşacak alacak hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki; aksi kararlaştırılmadığından şirket geliri edinilmiş mal olduğundan, mevcut ise tasfiye davasının konusu olabilir....
alımı bildirdiği, mükellefin Bs formu ile 2012 yılında 92.795.651,00-TL, 2013 yılında ise 114.034.732,00-TL mal satışı bildirdiği, 2012 ve 2013 takvim yılı Ba-Bs Formlarının tetkik edilmesinden mal alımı ile mal satımı arasında büyük fark olduğu, işçi çalıştırmadığı ve makine parkı bulunmadığı, mal alımlarını sahte belge düzenlediği tespit edilen yada sahte belge düzenleme yönünden özel esaslara alınması istenilen mükelleflerden olduğu tespitlerine yer verilmiştir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Taraflar 13.12.2002 tarihinde ... 13. Noterliği'nde düzenledikleri mal ortaklığı sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini kabul etmişlerdir. (TMK'nun 202/2, 256 md). Mal ortaklığı sözleşmesi, 4722 sayılı Yürürlük Kanunu'nun 10/1. fıkrasında öngörülen yasal 1 yıllık süre içerisinde yapılmıştır. Bu konuda bir uyuşmazlık yoktur. Yür. Kan. 10/3. Fıkrası gereğince, mal ortaklığı rejimi 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar bakımından geçerli olup, 01.01.2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar edinilen mallar, mal ortaklığı rejimi hükümlerine göre tasfiye edilecektir....
verginin vade tarihinden önce vergi dairesine başvurmaları ve kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmet için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olmaması gerektiği açıktır....
Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılmak mümkün değildir. Şöyle ki, TMK'nun 225.maddesinde mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebiyle evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık veya eşlerin ayrı yaşamaları mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır. Somut olayda, tasfiyeye konu 1600 parseldeki 1/4 hisse mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi olan 10.07.2008 tarihinden önce 04.01.2003 tarihinde davalı eş tarafından satın alınarak adına tescil edildiğine göre, evlilik birliği içinde edinildiği ve satın alınma tarihine göre edinilmiş mal niteliğinde olduğu tartışmasızdır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin mal alımı için davalıya üç adet müşteri çeki ciro ettiğini, davalının mal göndermediğini ve çeki keşide edenlerin de çek bedelini ödemediğini, müvekkilinin de mal gönderilmediği için davalıya çekler karşılığı ödeme yapmadığını, ancak yapılan şifahi görüşmeler sonrası davalı mal gönderme sözü verince davalıya ödemeler yapıldığını ama yine mal verilmediğini belirterek davalıya borçlu olmadıklarının tespitini ve ödenen paranın istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin alacaklarına karşılık çeklerin verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının davacıya mal teslim ettiğini kanıtlayamadığından davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen 19.397.802.600.-TL.nin davalıdan istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....