Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; araçtakm değişikliği nedeniyle ayıbın bulunduğu, araçtaki değer kaybının araç bedeline oranı dikkate alındığında ve aracın bedel iadesinin iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı, hakkaniyet ilkesi gözetilerek çoğun içinde azında bulunduğu kuralı dikkate alınarak davacının misli ile değişim/bedel iadesi talebi yerinde görülmeyerek davanın bedel indirimi davası olarak kabulü ile, davanın kısmen kabulüne davacının misli ile değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya bedel indirim talebi olarak devam edilmesine, 6.836,73 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, ayrıca, tavzih kararı ile hükmün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, asıl karara karşı davalı T2 vekili ve davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacının dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 2. fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3. fıkrasında ise bu mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin davacıya iadesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." denilmiştir....
(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6502 sayılı kanunun 3/1- h maddesinde mal kavramı “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddî mallar” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca aynı kanunun 8/1. fıkrasında ayıplı mal kavramı, “tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal” şeklinde tanımlanmıştır....
Maddesine göre ayıplı mal tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek yada modelde uygun olmaması yada objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeni ile sözleşmeye aykırı olan maldır. 6502 sayılı yasanın 11.maddesinde, tüketicinin ayıplı mala karşı seçimlik hakları düzenlenmiştir. Buna göre malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Aracın misli ile değimi yönünde davacının seçim hakkını kullandığı anlaşılmıştır....
AYIPLI MALEKSİK İNCELEMEGARANTİ BELGESİ 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 10 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ] 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Davacı, davalılardan Mobilium İletişim hizmetleri A.Ş. firmasından 16.4.2006 tarihinde satın aldığı cep telefonunun ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Nokia Komünikasyon A.Ş., dava konusu telefonun şirket tarafından ithal edilmediğini, başka yollarla yurda sokulan, ithalatçısı olmadığı telefondan sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalılar duruşmaya gelmemiştir....
Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Ancak 6502 sayılı TKHK.madde 56. maddesinde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir....
edildiğini, davalının bu işlemi kendisinden sakladığını, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, sıfır araçtan beklenilen kusursuzluğun dava konusu araçta mevcut olmadığını, durumun davalıya bildirildiğinde, davalının kapıların sökülerek takıldığını kabul ettiğini ancak aracın misli ile değişim talebini kabul etmediğini ileri sürerek, aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir....
Dolayısı ile tüketicinin talebi ile bağlı olan ilçe hakem heyeti başkanlığınca, tüketicinin klimanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi dışında karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında EMURA II model klimanın halen üretiminin yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabında; dava konusu klima modelinin Nisan ayı itibariyle üretilmeyecek ve satılmayacak olduğu Mahkememize bildirilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11. Maddesine göre "imkan varsa" tüketicinin satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep edebileceği ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olmaması şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Şayet bu şartlar gerçekleşmiyor ise; tüketicinin misli ile değişim yerine, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanması hakkaniyete uygun olacaktır....
İlk derece mahkemesince; dava konusu aracın satış tarihinin 19.11.2015 ve dava tarihinin 31.10.2016 olması, aracın motorunun değişmiş olması dikkate alındığında davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasının iyi niyet kurallarına aykırı olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne davaya konu aracın davalılara iadesi ile aynı marka ve model sıfır kilometre ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekillerince istinafa başvurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece misli ile değişim yönünde davanın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....