Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davacının dava konusu aracı 05/12/2011 tarihinde satın aldığı, 05/08/2015 tarihine kadar aracı sorunsuz olarak kullandığı, 05/08/2015 tarihinde ortaya çıkan motor arızası nedeniyle, davalı tarafça masrafın karşılanmaması üzerine, başka bir satıcıdan yeni bir motor satın alarak araca taktırdığı, dava tarihi itibariyle aracı kullandığı gözetildiğinde, sadece motorunda arıza bulunan ve 33.882,93TL karşılığında giderilmesi mümkün olan motor arızası sebebiyle, misli ile değişim kararı adalet ve hakkaniyete uygun olmadığı gibi, ayıbın da sabit olduğu göz önüne alındığında davalı taraflar için de orantısız güçlüğü meydana getireceği gözönünde bulundurularak, motorun onarımı için bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda belirlenen masrafın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken misli ile değişim kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. O nedenle davalılar istinaf taleplerinde haklıdırlar....

zararın meydana geldiğinin değerlendirildiği, Davacının ayıplı ürün nedeniyle 27.03.2020 tarihli iade gönderisi gözetildiğinde, süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun değerlendirildiği, ayıplı mal nedeniyle davacının ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ürün bedelinin iadesi taleplerinin yerinde olduğu, esas itibarı ile bilgisayar emtiasının dava dışı Lise Müdürlüğü için tedarik edildiği gözetildiğinde, davacının bilgisayar kullanımı olmamasına dayanan 1.000 zarar iddiasının somut olaya uymadığı, davacı ancak kendisine zarar tazmin ettirilecek olursa, bunu davalı tarafa yansıtmasından söz edilebileceği, bu aşamada böyle bir kullarım yoksunluğu zararınırı sabit olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır....

    Aynı yasanın 11- (2) maddesinde, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkı ithalatçıya karşı da kullanılabilir. 6502 sayılı TKHK.'nın 11- (3) maddesi uyarınca ise; tüketici; ayıplı malın, ayıpsız misli ile değiştirilmesi; sözleşmeden dönerek bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme seçimlik haklarına sahiptir. Ancak; verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre; davacı yargılama sırasında seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmıştır. Davalı ithalatçı olduğundan dolayı bu hak davalıya karşı da kullanılabilecektir....

    ayıpsız misli ile değişim talebinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Açılan Davanın Kabulü ile; Davacı tarafından 04/12/2020 tarihli fatura ile satın alınan Opel Astra marka, 2020 model, W0VPD5EC8MG064664 Şasi numaralı, 34 XX 442 Plakalı ayıplı aracın davalılar tarafından aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün bulunmaması halinde (fatura bedeli 187.939,19- TL'den aşağı olmamak üzere) İİK. 24....

    Davacı vekili 12.05.2016 tarihli duruşmada; "Bizim aracın boyanmış olması nedeniyle ve rapora göre yeniden boyanması sebebiyle maddi zararımızın yanında müvekkilin özellikle hasarsız araç alıp binmek konusundaki boşa düşen ümitlerinden manevi zararlarımız da vardır, bu nedenle biz önceki karar gibi misli ile değişim talebimizde ısrar ediyoruz, talebimiz kabul görmez ise bilirkişi raporu doğrultusunda davamızı ücretsiz onarım ve değer kaybı olan 3000 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, bu yönde davamızı ıslah ediyoruz ayrıca aracın alındığı tarihten itibaren en yüksek faiz oranı ile birlikte faiz talebimiz de vardır." şeklinde beyanda bulunmuştur. 3. Davacı vekili 01.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; talebini 831,74 TL artırarak, arttırılan değer ile birlikte 3.831,74 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1....

      Ne var ki bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere arıza giderilememiş, davacının 29/03/2018 tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle misli ile değişim talebini dile getirdiği görülmüş olup, davacının arızayı fark etmesinden sonra yetkili servise başvurusu dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan(Yargıtay kapatılan 19.Hukuk Dairesi’nin 04/04/2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı) ihbarın süresinde olduğu kabul edilmiştir. Bununla birlikte davacı önce onarım hakkını kullanmış ise de motor arızası onarım ile giderilemediğine göre, misli ile değişim talebinde bulunmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, yetkili servis hizmetinin ayıplı ifa edilmesinden kaynaklı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı taktirde bedel iadesi, olmadığı taktirde değer kaybı istemlidir....

        Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; araçtakm değişikliği nedeniyle ayıbın bulunduğu, araçtaki değer kaybının araç bedeline oranı dikkate alındığında ve aracın bedel iadesinin iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı, hakkaniyet ilkesi gözetilerek çoğun içinde azında bulunduğu kuralı dikkate alınarak davacının misli ile değişim/bedel iadesi talebi yerinde görülmeyerek davanın bedel indirimi davası olarak kabulü ile, davanın kısmen kabulüne davacının misli ile değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya bedel indirim talebi olarak devam edilmesine, 6.836,73 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, ayrıca, tavzih kararı ile hükmün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, asıl karara karşı davalı T2 vekili ve davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. Davacının dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 2. fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3. fıkrasında ise bu mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin davacıya iadesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." denilmiştir....

        (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6502 sayılı kanunun 3/1- h maddesinde mal kavramı “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddî mallar” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca aynı kanunun 8/1. fıkrasında ayıplı mal kavramı, “tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal” şeklinde tanımlanmıştır....

        UYAP Entegrasyonu