ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2020 NUMARASI : 2018/158 ESAS - 2020/339 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN KARAR : Alanya 2....
Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, 06.01.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıdan kiraladığı taşınmazın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, TBK.nun 305.maddesi gereğince davalı kiralayan kiracının uğradığı zarardan sorumludur. Kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkta 6100 Sayılı HMK.nun 4/1 maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/283 D.İş sayılı dosyası ile araç üzerinde tespit yaptırıldığını ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda aracın boyası üzerinde oluşan değişik boyutlardaki siyah noktaların kullanıcı hatası veya dış etkenlerden değil, üretimden kaynaklanan bir hata olduğunun tespit edildiğini belirterek dava konusu aracın gizli ayıp nedeniyle yeni misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde ayıplı mal bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ayıplı olarak kullanılan aşırı yük ve kumanda panelinden ( moment kontrol sistemi) kaynaklandığını, davaya konu vinçteki ayıp oranında indirim yapılmasına ilişkin nispi hesaplama yöntemine göre ayıp oranında bedelden indirim yapılacak miktarın sözleşme tarihinde 14.237,28 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir....
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; "KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı sürücü ----- plaka sayılı ----- marka araç sürücüsü) ... %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu ------ plaka sayılı-----marka/tip, ----- model) araç sürücüsü davacı ... kusursuz olduğu....
Davalı vekili, kasko sigortası genel şartları gereğince talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, araç sürücüsünün alkollü olduğunu, sürücünün olay yerine yakın olan eniştesini çağırarak olayı üstlenmesini istediğini, aracın ağır hasarlı hali ile başvuru sahibine bırakıldığını, sovtajın bedelden düşülmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, davaya konu aracı müvekkili şirketin, davalının sunduğu ekspertiz raporuna göre satın aldığını, aracın ayıplı çıkması nedeniyle de satın aldığı bedelden 15.000,00 TL düşük bedelle aracı satmak zorunda kaldığını, bilirkişi raporunda, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirilmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında araç alım satımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, satın alınan araçta davacının varlığını ileri sürdüğü ayıpların bulunup bulunmadığı, bedelden indirim talebinin yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince " ....Somut olay yönünden ayıp ihbar süresi geçirilmiş ise de, ayıp ihbarı niteliği itibariyle defi olup ileri sürülmedikçe mahkemece resen nazara alınamaz davalı tarafça ayıp ihbarının yapılmadığı ya da zamanında yapılmadığına ilişkin herhangi bir savunmada bulunulmamıştır....
Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, davaya konu aracı müvekkili şirketin, davalının sunduğu ekspertiz raporuna göre satın aldığını, aracın ayıplı çıkması nedeniyle de satın aldığı bedelden 15.000,00 TL düşük bedelle aracı satmak zorunda kaldığını, bilirkişi raporunda, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirilmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Taraflar arasında araç alım satımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, satın alınan araçta davacının varlığını ileri sürdüğü ayıpların bulunup bulunmadığı, bedelden indirim talebinin yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince " ....Somut olay yönünden ayıp ihbar süresi geçirilmiş ise de, ayıp ihbarı niteliği itibariyle defi olup ileri sürülmedikçe mahkemece resen nazara alınamaz davalı tarafça ayıp ihbarının yapılmadığı ya da zamanında yapılmadığına ilişkin herhangi bir savunmada bulunulmamıştır....
Davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri; Hükme esas alınan 25/06/2018 tarihli bilirkişi raporu açıkça mevzuat hükümlerine aykırı hazırlanmış olup söz konusu raporun hükme esas alınmasının hükmü hukuka aykırı hale getirdiği, bilirkişi raporunda hasar bedeli olarak KDV dahil 7.550,45-TL tespit edildiği, ancak hasar bedeli üzerinden kıymet kazanma tenzili, hurda ve iade bedeli adı altında 1.550,46-TL indirim yapılarak nihai hasar bedelinin 6.000,00-TL olarak tespit edildiği, yapılan indirimin açıkça mevzuat hükümlerine ve hakkaniyete aykırı olduğu, onarımın gerçekleşebileceği tutar tespit edildikten sonra bu bedelden kıymet kazanma tenzili adı altında indirim yapılmasının hukuka açıkça aykırı olduğu, bilirkişinin kaza sonucu araçta meydana gelen değer kaybını tespit ettikten sonra, aracın kıymet kazanacağı şeklinde görüş bildirmesi başta mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gibi, mantığa ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, hususlarına ilişkindir....
Ancak; Bilirkişi kurullarının ek raporlarında emsal alınıp davaya konu taşınmazla karşılaştırılan 82 parsel sayılı taşınmaz imar düzenlemesi sonucu oluşmuş bir imar parseli olmayıp, kadastro parseli niteliğinde bulunduğu halde karşılaştırma sonucu davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden İmar Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda bir indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan, davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden %35 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik değere hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....