Ziraat Bankası Turgutlu Şubesine müzekkere yazılmasına, kalan 6.108,47- TL nin karar kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak, karar kesinleştiğinde karara göre ilgili hak sahibi davalılara HİSSELERİ ORANINDA ödenmesine," karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Teiaş vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda emsal araştırması yapılmadan belirlenen birim fiyatın oldukça yüksek olduğunu, taşınmazın %10 objektif değer artışını gerektirecek özellikleri taşımadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
TÜİK TARAFINDAN BELİRLENEN ÜFE ORANINDA İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 182TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 328TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 330 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müşterek çocuk Hasan için 2013 yılında hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine ve belirlenecek olan nafaka miktarına her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Daire : SEKİZİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1990 Karar No : 940 Esas Yılı : 1989 Esas No : 165 Karar Tarihi : 19/09/990 DAVACIYA KİREÇOCAĞI İŞLETME İZNİ VERİLEBİLMESİ İÇİN YILLIK RÜSUMUN BELLİ ORANINDA BİR PARANIN GÜVENCE OLARAK YATIRILMASI GEREKTİĞİ YOLUNDAKİ İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİYLE AÇILAN DAVADA, UYUŞMAZLIK, DAVACIDAN RÜSUM ALINIP ALINMAYACAĞINA DEĞİL, TAŞOCAĞI İZNİ ALMADAN ÖNCE GÜVENCE YATIRILIP YATIRILAMIYACAĞINA İLİŞKİN OLDUĞUNDAN DAVANIN İDARE MAHKEMESİNCE ÇÖZÜMLENMESİ GEREKTİĞİ HK. Dosya içeriğinden, davacının kireç ocağı açmak için yaptığı başvuru üzerine davalı idarece, izin verilebilmesi için güvence yatırılması gerektiğinin bildirildiği, davanın, maktu rüsum ve güvence olarak yatırılacak miktarın hesaplanmasına esas alınan İl Genel Meclisi kararı ile ekindeki cetvelin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.10.2007 tarih ve 2007/2680-3562 sayılı kararı ile özetle "...Davalı şirketin itiraz üzerine komisyonca belirlenen bedeli ve fatura bedelinin ödemediği, komisyon başkan ve üyelerinin geç ödeme nedeniyle sorumlu tutulmaların da bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, kaçak elektrik kullanımının sabit olduğu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerince hesaplanacak gerçek bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı, gerçek bedelin komisyonca hesaplanan bedelden daha fazla çıkması halinde iki bedel arasındaki fark yönünden "kararda imzası bulunan komisyon üyesi davalıların da" BK.51.maddesine göre davalı şirketle birlikte zincirleme (müteselsil) sorumlu tutulmaları gerektiği, iş yoğunluğu ve itirazların çokluğu gibi nedenlerin ancak komisyon üyesi olan davalılar lehine BK.43.maddesi hükmüne göre indirim nedeni sayılabilirse de davanın tümden reddine gerekçe olamayacağı, denetime elverişli olmayan ve davacı tarafça...
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Yasa m.11'de ayıplı mal nedeni ile tüketicinin seçimlik hakları ile ilgili yasal düzenlemeye göre; malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır....
İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre taşınmaz bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespit edildiği, b-) Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 5 oranında alınmak suretiyle aza hükmedildiği, c-) Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını gözetmeden hesap yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu, d-) Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 350 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre...
Bu durumda taraflar arasında geçerli olan sözleşme hükümleri dikkate alınarak, 9 yıllık süre tamamlandığından davacının talep ettiği dönemin hak ve nesafet dönemi olduğu gözetilip, mahkemece kiralanan taşınmazın emsal ve rayiç kira bedelleri göz önünde bulundurularak boş olarak getirebileceği aylık kira bedelinin brüt olarak tespit edilmesi bu bedelden davalının eksi kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun oranda indirim yapılması davalının son ödediği kira bedelinin belirlenmesi ve kira sözleşmesindeki artış şartına göre Üfe ve Tefe ortalaması oranında yapılacak artıştan ve son dönemde ödediği kira bedelinden az olmamak üzere kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Eser, kararlaştırılan götürü ücretten daha fazla masraf ve emekle ortaya çıkarılsa bile, yüklenici kural olarak götürü bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği gibi, daha az masraf ve emekle yapılmış olsa da iş sahibi bedelden indirim yapılmasını isteyemez. Kısaca, yüklenici sözleşmedeki bütün iş kalemlerini götürü ücretle yapmak zorundadır. ./.. 2011/8879 - 2011/9524 -2- Davalı, bir kısım imalatın üçüncü bir kişiye yaptırıldığını savunmuş, buna ilişkin 10.07.2008 tarihli gider makbuzunu dosyaya sunmuş ise de HUMK’nun 299.maddesi uyarınca bu makbuz davacı yükleniciyi bağlamaz. Diğer yandan, davalı tarafından yaptırılan bir tespit veya davacıya gönderilen ihtarname de bulunmadığından, işlerin ilke olarak yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekir....
Aleyhine açılan davanın Kısmen Kabulü ile, 5.970,81 TL bedel indirim tutarının 30/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, dair karar verilmiştir....
başından itibaren taleplerinin bedelden indirim talebi olduğunu, taleplerinin çelişkili olmadığını, ayrıca davalılar için tek dava açmalarına rağmen mahkemenin önce tefrik sonra birleştirme kararı verdiğini, iki davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....