Şti’nin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, yasanın kendisine tanıdığı bu dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahip olup, bunlardan herhangi birini kullanmaya zorlanamaz. Dava konusu olayda, davacı 15.09.2003 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 06.11.2008 tarihli celsede alınan beyanı ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir....
Mahkemece, dava konusu aracın davalının mülkiyetindeyken herhangi bir kaza kaydının olmadığı, aracın davacının kullanımındayken iki kez kaza nedeniyle tamir gördüğü, araçta daha sonra kaza kayıtlarının olması nedeniyle davacının kaza nedeniyle tazminat talebinde bulunmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 2013/22116-2013/31908 1-Davacı, ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca gizli ayıplı olarak satılan araç nedeniyle ödediği bedelin iadesi ve aracın rayiç bedeli ile ödediği bedel arasındaki farkın tahsilini istemiştir. BK.nun 202. maddesine göre satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbının anlaşılması halinde alıcı, dilerse satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın feshini, dilerse satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin indirilmesini isteyebilir....
bedel üzerinden tahsiline, tahsil taleplerinin kabul edilmemesi halinde faturalardaki bedel olan 23.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp nedeniyle alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel iadesi isteğine ilişkindir....
Ne var ki, davacının ilk davada bedel iadesi talep ettiğinin ancak bu yönde alınan kararın infaz edilemediğinin anlaşılmasına göre “çoğun içinde az da vardır” ilkesi dikkate alındığında, ilk davada davacı yalnızca ayıp nedeni ile bedel indirimi talep etse idi ne kadar tazminat hak edecek idiyse ... bu davada da ancak bu miktarı talep hakkına sahip olduğu dikkate alınmamıştır. Öyleyse mahkemece bu yön göz öününe alınarak, gerektiğinde yeniden rapor tesisi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz nedenlerinin reddine ikinci bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı tüketici 6502 sayılı yasanın 11/ç maddesi uyarınca öncelikle malın ayıpsız misliyle değişimini, olmadığı taktirde aynı yasanın 11/a. maddesi uyarınca satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmak istemektedir. Davalı vekilince sunulan 15/06/2021 havale tarihli dilekçede keşif ve bilirkişi incelemesinden vazgeçildiği, dava konusu malın stoklarında bulunmadığı, davacının bedel iadesi talebinin kabul edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
iadesi veya ayıpsız misli ile değişimini, 4.7 litre yaktığı iddia edilen aracın iki katından falza 9- 11 litre yaktığını, mağdur olduğunu 20.000 TL ayıp oranında bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/09/2014 NUMARASI : 2013/368-2014/479 Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı M.. M.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.11.2015 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenilen M.. M.. vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanut ve belgelere göre; davacı M.. M.. tarafından 27.03.1990 tarihinde açılan bedel artırım davasında Ankara 8....
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden buzdolabının alındıktan sonraki bir tarihte kapağında ezik olması nedeniyle davacının başvurusu sonucu davalı tarafından işlem yapıldığı ancak ne tür bir işlem uygulandığı anlaşılamamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle bu husus araştırılarak ortaya çıkacak sonuca göre, eğer davaya konu buzdolabının bu arızası nedeniyle onarım yapılmışsa artık fan arızasından dolayı garanti yönetmeliğinin 14. maddesindeki şartlar oluşmadığından davacı seçimlik haklarını kullanamaz ve davanın reddi gerekir. Eğer ki kapaktaki ezik nedeniyle onarım gerçekleşmediyse davacının onarım hakkını hiç kullanmamış olduğu kabul edilerek değişim veya bedel iadesi talep edebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda da onarım hakkını kullanmayan davacı yönünden mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz olduğundan konusunda uzman bir bilirkişiden yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir....