Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'ın raporu özetle; Araçta meydana gelen çok sayıdaki arızaların aracın kullanımı ile ortaya çıkan üretim kaynaklı arızalar olduğunu, garanti kapsamında yapıları onarımlar ile arızaların giderilmiş olduğunu, yapılan onarım işlemlerinin aracın değer kaybına neden olmadığını, onarımın yapılmış olması nedeni ile davacının seçimlik haklarından aracın misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi talebinin takdirinin mahkememize ait olduğunu, ortaya çıkan çok sayıdaki arızanın onarımı nedeni ile davacının yapılan servis işlemleri nedeni ile iş gücü kaybına uğradığını görüş ve beyan etmiştir. 30.01.2020 tarihli bilirkişi ......

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2021 NUMARASI : 2020/556 ESAS, 2021/352 KARAR DAVA KONUSU : AYIP NEDENİYLE BEDEL İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/10/2020 tarihinde Ünye 2.Noterliği'nin 14836 yevmiye numaralı işlemi ile 34 XX 192 plakalı, Peugeot marka, 2003 model, 307 XT modelli hususi aracı 50.800,00 TL bedelle satın aldığını ancak davalı satıcının ısrarla vergi borcundan kurtulmak maksadıyla noterde satış bedelini 36.000,00 TL olarak gösterdiğini, buna rağmen satın alınan aracın ücretinin ödendiğine dair dekontta gerçek ücretin gösterildiğini, müvekkilince dava konusu aracın satıcının övgülerine itibar edilerek satın alındığını, sonrasında yapılan sorgu ve ekspertiz raporu sonuçlarına göre aracın tamamının boyalı veya...

    Bilirkişi ... ...... 03/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tespite konu konveyörün; Zincir Yönlendirmesi uygunsuzluğunun ve Tork limitörünün olmamasının GİZLİ AYIP, yan yönlendirme ve koruma saçlarının uygunsuzluğunun, Tahrik Motoru pozisyon uygunsuzluğunun AÇIK AYIP olarak değerlendirilmesi gerektiği, Tespite konu konveyörün; Zincir yönlendirme ve yataklamalarının standartlara uygun şekilde yenilenmesi, Tahrik motorlarına Tork limitörü ilave edilmesi, Konveyör yan yönlendirme ve koruma saçlarının kalınlığı arttırılarak konveyöre parça sıkışmasını önleyecek, bakım ve onarıma uygun olan ve sökülebilir bir şekilde bir tasarım ile yenilenmesi sonucunda konveyörün beklenen faydayı sağlayacak şekle gelebileceği, Mevcut durumda 3 parçadan oluşan konveyörde bahse konu değişikliklerin / tadilatların yapılabilmesi için (2 işçi ile) 30 iş günü süreye ihtiyaç duyulacağı değerlendirilmiştir....

      Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....

        KARAR Davacı, davalı şirketten 10/08/2014 tarihinde 046878 nolu fatura ile 5.000,00 TL bedelle saat satın aldığını, saatin buğulanma yapması ve geri kalması şikayeti ile 18/08/2014 tarihinde ürünü iade ederek bedel iadesi talep ettiğini, davalı şirketin saatin tamir edildiğini, bedel iadesi yapılamayacağını belirterek ürünün iade edildiğini, ürünün bedel iadesi yapılmamasının 6502 sayılı yasanın 11/a maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın kabulüne, ürünün bedelinin yasal faizi ile verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesine ilişkindir....

          , araçtaki donanım eksikliği, fabrika kontrollerinde gözden kaçmış olduğu gibi, gerek ithalatçı gerekse satıcı tarafından müşteriye teslim öncesi yapılan PDI kontrollerinde de gözden kaçmış olduğu, hal böyle iken, araçtaki donanım eksikliği ortalama bir bireyin olağan gözden geçirmeyle tespit edebileceği nitelikte olmayıp, alıcının makul süre inceleme ile ya da kısa süre sonra ayrıntılı inceleme ile donanım eksikliğinin farkına varmasının beklenemeyeceği, bu bakımdan dava konusu araçtaki ayıbın, GİZLİ AYIP niteliğinde olduğu, " görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.İtirazlar doğrultusunda bilirkişi ek raporunun ibraz edildiği, teknik bilirkişi ek raporu sonuç kısmında; "Takdiri tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, yukarıda açıklanan gerekçelerle, dava konusu------ plakalı ------- marka, ------ tipi ------- model araçtaki eksikdonanıma dair kök rapor görüşümüzün korunduğu, aracın GİZLİ AYIP niteliğinde olduğugörüşümüzün yerinde ve geçerli olduğunu, bildirir EK rapor Yüce Mahkemenin...

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi veya misli ile değişim veya bedel indirimi davasının, bedel iadesi ve misli ile değişim talebinin reddine, bedel indirimi talebinin kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının...

              Dava ayıplı malın geri alınarak bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacının davalı şirketten 29.03.2006 tarihinde satın aldığı dizüstü bilgisayarın arızalanması nedeniyle 04.08.2006 tarihinde davalıya teslim edildiği, bilgisayarın 19.09.2006 tarihinde servise giriş yaptığı ve servis tarafından düzenlenen forma göre üründe “yazılımsal hata” bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kullanıcı hatası olduğu ispat edilememiştir. Davalı davacı tarafa ürünü geri alması için 01.03.2007 tarihinde ihtar çekilmiş ise de; ürünün tamiri için ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6.maddesinde belirtilen 30 işgününü aşarak teslim etmek istemiş, davacı da bu talebi kabul etmemiştir. Tüketici davacı, ürünün onarılması yönünde tercihini kullanmış olup, aynı Yönetmeliğin 14/b maddesi gereğince, 2008/13471-2009/4696 tamir için gereken azami sürenin aşılması nedeniyle bedel iadesini isteme hakkı doğmuştur. Satıcı tüketicinin bu talebini reddedemez....

                Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemenin, bilirkişi raporuna göre söz konusu ayıp nedeniyle, araçta 2.500-TL tutarında değer kaybı meydana geldiği, davacı vekilinin bedel indirimi talep etmediği gerekçesiyle davanın reddine dair 09.04.2013 tarihli kararının davacı tarafça temyizi üzerine kararın bozulmasına karar verilmiş; mahkemece bozma ilamına uyularak dava konusu aracın davalılara iadesi ile 20.585,99 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı .......

                  Mahkemece kaldırma kararımızdan sonra hiç bir araştırma yapılmaksızın hak düşürücü süre nedeniyle davacının hem tapu iptali tescil ve hem de bedel iadesi davasının reddine karar verilmişse de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünün yalnızca tapu iptal tescil talebi yönünden uygulanabilecektir. Bedel İadesi talebinin TBK'nun 77 ve ardından gelen maddeler uyarınca Sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup Hak düşürücü sürenin bedel iadesi talebi yönünden uygulanma olanağı bulunmadığı halde mahkemece bedel iadesi talebinin de hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu