Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ayıpsız misli ile değişim kararının hukuka, yasaya ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, her halükarda hak ve menfaatler dengesine aykırı olduğu, davacının arıza tarihi itibariyle neredeyse garantinin sonuna gelmiş ve kullanılıp faydalandıktan sonra davaya konu sorunu yaşamış bir araç olduğunu, ayıbı ve değer kaybını kabul anlamına gelmemekle birlikte, bilirkişi raporunda da sadece %5,4'lük araç bedeline oranlar düşük bir bedel kaybı oluşturacağının tespit edildiğini, hal böyle iken yerel mahkemeden beklenen mevcut durumun ayıpsız misli ile değişim hakkını haklı çıkarıp çıkarmayacağı, diğer seçimlik hakların kullanılmasının hak ve menfaatler dengesine uygun olup olmayacağının irdelenmesi olduğunu, buna rağmen misli ile değişim kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalıdan 21.04.2010 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, 08.02.2014 tarihinde bu araca pasta cila işlemi yaptırmak istediğinde aracın sol ön kapısında boyama işlemi olduğunu öğrendiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir. Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının ayıpsız misli ile değişim davasının kabulüne, 2010 model, ... marka, ... 1.4 TSI 122 HP ... tipinde Gri ... Gümüş renkli otomobilin ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır....
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Tüketici Mahkemesi 'nin 2017/642 Esas, 2020/200 Karar sayılı ve 24.06.2020 tarihli kararı ile; "davacının ayıpsız misli ile değişim davasının reddine, davacının bedel indirimi talepli davasının kabulü ile, 10.043,48 TL bedel indirim tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL araç mahrumiyet bedeli ve 240,00 TL ihtarname bedeli olmak üzere toplam 1.240,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğunun sabit olduğunu, davacı tüketicinin 6502 sayılı Kanunun 10....
Her ne kadar "Bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete aykırı olacağı, değer kaybı tutarı ile araç bedeli arasındaki farkın gözetilmesi gerektiği" savunulmuş ise de; davacının teslim öncesi fark ettiği hasar ve diğer ayıplar nedeniyle aracı bu haliyle kabul etmek zorunda olmadığı, satın alınan ürünün sıfır km. motorlu araç olmasının aracın her yönüyle ayıpsız olmasını gerektirdiği, davacının ilk andan itibaren iradesinin aracı teslim almamak yönünde olduğu da gözetildiğinde, TBK.227/4 maddesinin olayda uygulanma imkânının bulunmadığı kabul edilmelidir....
Bu haliyle, 6502 sayılı Yasa'nın 56. maddesi ve yukarıda belirtilen Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir....
Bu kez davacı vekili, satış değerindeki kaybın iadesine yönelik kararın ortadan kaldırılması, bedel iadesi veya misli ile değişime tazminatla beraber hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle yani talep etmediği hüküm sonucuna karşı kararı temyiz etmiştir....
Diğer mobilyalar yönünden ise küçük hatalar olduğu bu hataların bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişimle orantılı olmayacağı bu nedenle bu mobilyalara ilişkin olarak raporda belirtilen tutarlarda bedel indiriminin hakkaniyete uygun olacağı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile faturaya konu mallardan netha konsol ve rosa baza başlığın ayıpsız misli ile değişimine, rosa gardıropdaki ayıp karşılığı 907,14 TL, rosa bazadaki ayıp karşılığı 314,04 TL, netha 3'lü kanepedeki ayıp karşılığı 570,64 TL olmak üzere toplam 1.791,82 TL'nin ayıp karşılığı indirim bedeli olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bu yönden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, davalı yetkili servis işletmecisi şirkete açtığı dava ile dava konusu cep telefonun imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim talebinde bulunmuştur....
Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Ancak 6502 sayılı TKHK.madde 56. maddesinde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir....