HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/230 KARAR NO : 2021/306 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/147 ESAS - 2020/179 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı, davalı şirketten 19.04.2009 günlü sözleşmeyle satın aldığı 2380 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki N Blok FF2 numaralı bağımsız bölümün tarafına teslim edildiği halde ortak alanlarda yapılması vaadedilen işlerin eksik ya da ayıplı imal edildiğini, harici satış sözleşmesine göre ödenen 36.689 Sterlinin ödeme tarihinden en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini, olmazsa taşınmazın iskanlı tapusunun verilmesini, verilemiyorsa iskan ve sitedeki eksik ve ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi yapılarak taşınmazın tapusunun davacı adına tescilini ve menfi zararlarının karşılanmasını talep etmiştir. Davalı, davacının tapu iptali ve tescil talebini kabul etmiştir. Mahkemece, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmamıştır....
Öyle olunca, mahkemece yapılacak ...; yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılıp, davacı tarafından imzalanan taşınmaz tespit föyündeki ayıplı işlerin ve daire duvarlarındaki eğriliğin “açık ayıp” niteliğinde olduğu gözetilerek, bu davada talep edilen ayıplı işlerden hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp niteliğinde olduğu ayrı ayrı belirlendikten sonra, açık ayıplar nedeniyle davalının sorumlu olmayacağı kabul edilerek, bu kalem istemler yönünden davanın reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu hususlarda gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan, yazılı şekilde açık ayıplar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Gizli ayıplar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı,11.10.2007 tarihinde daireyi teslim almış, 14.11.2008 tarihinde açtığı bu dava ile ayıplı işler nedeniyle bedel indirimi istemiştir....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında bahsi geçtiği üzere, bedelde indirim miktarının nispi yönteme göre; "dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız (davacı tarafça bilinen ayıplı haldeki) ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek, (nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihindeki (bilinen ayıplar dışındaki) Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihindeki Ayıpsız Bedel (davacı tarafça ekspertiz raporuna göre bilinen ayıplı haldeki değeri) şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olduğu gözetilerek" makine bilirkişiden rapor düzenlenmesi için dosya tevdi edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı imalâttan kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, senet iptâli, manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin annesine ait evde tadilatlar yapılması hususunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, yapılan imalâtların sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik olduğunu, sözleşmenin feshine, ödenen 20.134,00...
KARAR Davacı, 25.02.2009 tarihinde davalı şirketten 0 km araç satın aldığını, satmak istediğinde aracın tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....
Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, bozma öncesinde verilen raporda sözleşmeye aykırı ve ayıplı imalatların yeniden yapım bedeli olarak 29.900,00 TL olarak belirlenen bedel, bozma sonrası verilen ek raporda %10 nefaset bedeli indirilerek 26.910,00 TL olarak hesaplanmış, mahkemece de bu miktar üzerinden dava kabul edilmiştir. Bozma ilamında açıkça dava dilekçesinde ayıplı ifa nedeni ile bedelden indirim talep edildiği halde mahkemece nefaset farkı yerine yeniden yapım bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilmesine rağmen davacının KDV dahil ödediği satım bedelinden, indirim yapılacak bedelin KDV dahil bedelinin hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yeniden yapım bedelinden nefaset indirimi yapılarak ve hüküm altına alınan bedele ayrıca KDV uygulayarak karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....
Mahkemece servise başvuru sayısı baz alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; ufak çaplı, kolayca giderilebilir, kullanıcı kaynaklı ortaya çıkıp çıkmadığı belirlenmemiş arıza/şikayet konularının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 4822 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı sözleşmenin feshi ile bedel iadesi olmadığı takdirde bedel indirimi isteğine ilişkindir. Davalı Erdinç Kılıç'a ait 34 XX 802 plaka sayılı 2004 model Volswagen marka kamyonet cinsi aracın temsilci davalı T5 aracılığıyla 10.01.2018 tarihinde Düzenleme Şeklinde Mülkiyetin Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi ile davacı T1 satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu aracın kilometresinin düşürülmüş olduğunu ve ayrıca 3 ayrı kazaya karışmış olduğunun sonradan öğrenildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....
Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu duvarın 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine uygun seçileçek uzman bir bilirkişiye incelettirilmesi, eserin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp niteliğinde mi bulunduğunun açıklattırılması, açık ayıplı ise talebin reddine, gizli ayıplı ise ayıbın alınan rapor ile öğrenilmiş olacağı ve davalı birleşen dosya davalısı tarafından süresinde dosyaya rapor ibrazı ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kanıtlandığı kabul edilerek gizli ayıptan kaynaklanan zararın ayıbın ortaya çıktığı tarihteki rayiç piyasa fiyatlarıyla hesaplattırılarak birleşen davada hüküm altına alınması olmalıdır. Aksi düşüncelerle davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....