"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davada, cihazın sözleşmenin amacına uygun arıtmayı sağlayamadığı, kireç ve korozyona sebebiyet verdiği belirtilerek cihazın iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline, ayrıca ayıptan kaynaklanan zararın da ödenmesine karar verilmesi istenmektedir. Sözleşme düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 vd. maddelerinde yer alan eser sözleşmelerindendir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Anılan Yasa'nın 360. maddesinde eserin ayıplı imal edilmesi durumunda iş sahibinin hakları sayılmış, davacıda bu maddeye dayanarak eserin reddi ile ayıptan doğan zararını istemiştir. Mahkemece eser üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; alınan raporda cihazın ayıbının söz konusu olmadığı belirtilmekle beraber korozyonun pH yüksekliği sebebi ile oluştuğu, davalı şirketin de gerekli testleri yapmadığından kusuru bulunduğu sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin feshi, nama ifa istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı meydana getirilen eserden ötürü sözleşmenin feshi yapılan ödeme tutarı 7104.78 TL’nin tahsili olmadığı takdirde ücretsiz olarak ayıpların giderilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, yüklenici eserde ayıp olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eserin sökülerek davacıya iade edilmesi koşuluyla davacının yaptığı ödeme miktarı olan 7104.78 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talepli iş bu dava 13/06/2019 tarihinde açılmıştır. Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. İş bu davada davacının ayıplı makinenin yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talep edildiğinden bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olduğu kanaatiyle; davacıya 09/12/2019 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Asıl davada talep eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşin dosyada talep eser sözleşmesinin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içerir bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise, teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser, yüklenicinin sermayesini, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi, ısmarladığı eserin belli nitelikler taşınmasını, amacını karşılamasını arzu eder....
Öte yandan, her ne kadar mahkemece makinenin ayıplı olmadığı kabul edilerek davacının sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin reddine karar verildiği, Özel Dairenin kararında, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek hükmün bu yönüyle onandığı, bu nedenle dava konusu makinenin ayıplı olmadığı hususunun kesinleştiği belirtilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda makinedeki ayıp oranının %10 olduğu belirtilmiştir. 33. Eldeki davada davacının talebi öncelikli olarak sözleşmenin feshi ve uğradığı zararının tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlığa konu makinenin %10 oranında ayıplı olması dikkate alınarak, Özel Dairece davacının sözleşmenin feshi talebi yerinde görülmemiş bu nedenle davacının sözleşmenin feshine ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı yerine getirilmesi nedeniyle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, fazla ödenen iş bedelinin istirdadı, icra dosyasına mükerrer olarak yapılan ödemenin geri verilmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle işin başkasına yaptırılmasından oluşan zararın tahsili istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ayıplı ifa sebebi ile sözleşmenin feshi, iş bedelinin iadesi ve üretim kaybı alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemenin yetkisizliğe dair verdiği karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda HUMK’nın 9. maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabileceği gibi, aynı Kanunun 10. maddesine göre akdin ifa yeri ya da 22. madde gereğince yazılı sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde de dava açılabilir....
Davacının ayıp iddiaları ile ilgili araştırma yapılmamıştır, zaten buna da uyuşmazlık bakımından gerek yoktur çünkü eldeki dava hizmet sözleşmesinde ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi yahut bedelde ayıp miktarınca indirim yapılması gerekçesi ile menfi tespit davası değildir. Yani davacı dava dosyamızda ayıplı ifa nedeniyle ne menfi tespit davası açmıştır ne de ödediği bedelin istirdatını istemiştir. Davacı sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödememiş, borcu sıfırlamak için reklamasyon faturası düzenlemiştir. Bu reklamasyon faturası onu yargılamamız bakımından alacaklı konuma getirmez. Dolayısıyla davacının ayıp iddialarının araştırılması ancak bu safhadan sonra menfi tespit yargılamasının konusu olabilecektir. Eldeki dava davacı tarafça düzenlenen 07/06/2018 tarih A376543 numaralı 10.455,50 TL bedelli faturadan kaynaklandığından ve bu fatura dolayısıyla davacı davalıdan alacaklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir....