Sonuç itibariyle incelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça davalıdan 505 adet sensörlü doldurmalı sprey dispanser satın alındığı ve bunlardan 307 adedinin ayıplı çıkması nedeniyle davalı tarafça geri alınarak ücret iadesinin yapıldığı, kalan 198 adet ürünün ücret iadesinin yapılmaması nedeniyle ayıplı teslim edilen ürünlere yönelik kısmi bedel, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar, kâr kaybı ve ticari itibar kaybı talepleriyle eldeki davanın açıldığı görülmüştür....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Ayıplı mal ve fabrika servis hizmetinden memnun kalmadığını, ilk defa dava açtığını, her iki tarafla da problem yaşadığını, yanlışlıkla fabrika ismini verdiğini, bir yıldır emanet gözüyle kullanmaya korktukları hasarlı mobilyaların henüz borcunun bitmediğini, karşı tarafın gider masraflarının da kendisine yüklenmesinin maddi ve manevi çok ağır geldiğini, hakkını alamadığını bu nedenle istinaf yoluna müracaat etme zarureti olduğunu, gereğini arz ve talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal bedelinin iadesi istemidir. İlk derece mahkemesince "Somut uyuşmazlık bu amir hüküm kapsamında değerlendirildiğinde; yalnızca onarım ve değiştirme hakkının üretici ve ithalatçıya karşı kullanılabilecek haklardan olduğu anlaşılmaktadır. Üretici ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından, tüketicinin üreticiye karşı sözleşmeden dönme veya bedelde indirim haklarını kullanması düşünülemez....
Mahkemece iddia, savunma, keşfen düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna göre, davaya konu makinanın ayıplı olduğu, davacının 02.07.2004 tarihli ihtarnamesi ile Borçlar Kanunu’na göre sözleşmeden dönme hakkını kullanarak makinanın geri alınmasını ve bedelin iadesini talep ettiği, B.K.nun 202. maddesi anlamında feshin haklı olduğu, makinadaki arızaların tamiratlara rağmen giderilemediği, davacının haklı sebeple sözleşmeden dönmesi nedeniyle tarafların sözleşmeye binaen verdiklerini geri isteme hakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 17.451.35.-YTL.nin (davaya konu bulaşık makinasının davalıya iadesi koşulu ile) davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2018/2954 Esas, 2019/2026 Karar sayılı ilamında da beliirtildiği üzere, davalının, taraflara bir hizmet sunmuş olduğu, davacının ayıplı hizmete değil malın ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu taleplerin muhatabının ise davalı taraf olmayıp, aracın sahibi olan dava dışı satıcı olduğu, açıklanan nedenlerle davalının dava konusu edilen talepler yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, satış sözleşmesinden dönülerek ayıplı malın geri verilmesi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalılardan Doğuş Otomotiv...AŞ'nin dava konusu aracın ithalatçısı, diğer davalı T9'nin ise araca servis hizmeti veren şirket olduğu davacının da kabulündedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İş bu dava; ticari satımdan kaynaklı emtianın ayıplı olması nedeniyle TBK 227/1 ve 229 uyarınca sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Somut olayda davacı taraf, davalı taraftan aldığı malzemelerin ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönerek ürün bedelini talep etmiştir. Tarafların tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya Borçlar Kanunu (BK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23 hükmü de uygulanacaktır....
Dava satın alınan telefonun ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. Dosyadaki servis kayıtlarından aynı arızanın ikiden fazla tekrar ettiği ve halen ayıbın giderilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi durumunda ayıplı maldan yararlanamamanın gerçekleştiği kabul edilmelidir. Kaldı ki somut olayda mevcut arıza da giderilememiştir. Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği/onarımın yapılamadığı, arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talebin ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen ayıbın giderilemediği ve arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....