Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4/1 maddesi "ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kulavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer olan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelikli veye niteliği etkileyen niteliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir." düzenlemesini getirmekte olup, 4/2 maddesi gereğince 2007/5382-9568 malın ayıplı olması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

    Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Yasal düzenleme açıklanan şekilde olup dosya kapsamına göre, davacının seçimlik hakkını aracın tamiri yönünde kullanarak aracı davalıya bıraktığı, aracın dava tarihinden önce tamiri yapılarak onarıldığı ve davacıya davadan önce teslim edildiği sabittir. Seçimlik haklar yenilik doğurucu haklardan olup bir kez kullanılmakla tükenen ve geri alınamayan haklardandır. Davacının ihtilafa konu olan ayıplı motosikletin onarımını seçerek ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve seçimlik hakkını tükettiği, dava tarihinde devam eden bir arızanın/ayıbın bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla davacının sözleşmeden dönme ve ücret iadesi talebinin reddine karar verilmiştir....

      özensiz işçiliği ve koltuğun da bir tanesinin tamamen ayıplı olduğunu gördüğünü bunun üzerine firmayı aradığını değiştirilmesini istediğini ancak ayıpların giderilmediğini belirterek ayıplı mal nedeni ile malların geri iadesini ve ödenen 3.800,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve zarar tazmini talebine ilişkin olup, davacı, davalılardan satın aldığı dairede projeye aykırılıklar olup dairenin yapı kullanma izninin bulunmadığını, satılan malın bu hali ile ayıplı kabul edilmesi gerektiğini beyanla ödediği bedelin ve uğradığı zararın davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise ayıbı kabul etmediklerini, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, davacı tarafından 30 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle müteahhitler yönünden ve davalı bankadan çekilen kredinin de bağlı kredi niteliğinde olmadığından bahile banka yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönme, bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden sözleşmeden dönme, bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarakta davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle koltuk takımının satış tarihi olan 2018 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması gerekli 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesinde belirtilen seçimlik haklarından hangisini seçtiği, taleplerini hangi seçimlik hakka hasrettiğinin açıkça sorulup, hasıl olacak sonucuna göre karar verilmemiş olmasının yukarıda bir kısmı belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usul ve yasaya uygun bulunmadığı görülmüştür....

        Mahkemece, davaya konu olan ürünün satın alındığı 07/04/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesine göre ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin satıcı firmadan talep edilmesi gerektiği, dava dosyasında ise ithalatçı olan firmadan talep edildiği anlaşıldığından, davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile ayıplı motorsikletin iadesi ile ödediği bedellerin tahsili istemine yönelik eldeki davayı açmıştır....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin açtığı ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

          Maddesinde bulunan ayıplı mal hükümleri doğrultusunda, Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; aynı kanunun 11. Maddesinde belirtildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını kullanmakta haklı olduğu, bu noktada üründeki ayıbın tüketiciden kaynaklı olmadığı tüketiciden üründeki bu ayıba katlanmasının beklenilemeyeceği anlaşılmakla ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme talepli açılan davanın kabulüne Davacı tarafından 08/08/2021 tarihinde satın alınan ve davacıda bulunan dava konusu yatak odası takımı ve yemek odası takımının ayıp nedeniyle davacı tarafından davalıya iadesine, davalı tarafa ödenen 19.250,00- TL'nin ürünlerin iade edileceği tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/11/2019 Tarih - 2019/106 Esas - 2019/443 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....

          Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....

            UYAP Entegrasyonu