Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı tarafça ayıplı araç satılması nedeniyle strese bağlı vitiligo oluştuğu belirtilerek manevi tazminat talep edilmiş ise de kişilik haklarını, bedensel bütünlüğü veya ruhsal bütünlüğü zedeler nitelikte bir hususun söz konusu olmadığı, davacı tarafça ayıplı araç satılmış olması ile stres yapılması veya vitiligo oluşması arasında illiyet bağının bulunduğunun ispat edilemediği, tazminata hükmedilebilmesi için yapılan eylemle birlikte kusur, zarar ve illiyet bağı koşullarının birlikte sağlanması gerektiği, ancak davacı tarafça manevi olarak zarar uğrandığı hususunun ispatlanamadığı, bu sebeplerle mahkemece manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 6098 sayılı Kanun'un 229 uncu maddesi gereği mal bedeli dışında upranılan diğer zararın da tazmininin gerektiğini, somut olayda tazmini istenen zararının tamamının doğrudan ayıplı mal satışından kaynaklandığından kusurun ayıplı mal satan davalıda olduğunu, davalının yükümlülüklerini ihlal etmesi ve müvekkili şirketi zarara uğratması sebebi menfi bir zararın ortaya çıktığı hususunda ihtilaf olmadığını, davalı eylemi ile oluşan zarar arasındaki uygun illiyet bağının da ispatlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satıma konu malın ayıplı olması nedeniyle mal bedelinin iadesine ilişkin alacağın tahsili talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3....

      AŞ adına hareket ettiğini ve sözleşmeyi de şahsen kefil olarak imzaladığını, neticeden davalılara beş adet çek karşılığı toplam 167.275,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşme uyarınca 720 m3'lük malın teslim edildiğini, kalan kısmın ise teslim edilmediğini, teslim edilen malın da ayıplı, arızalı ve kullanılamayacak durumda olduğunu, ayıbın davalı ... tarafından düzenlenen belge ile kabul edildiğini, ayrıca davalıların ana tedarikçisi dava dışı ... A.Ş yetkilileri tarafından da mallar incelenerek tutanak düzenlendiğini, bu tutanağa göre de malların kullanılmaz durumda olduğunun belirlendiğini, ayıplı olarak teslim edilen mallar nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, zarara uğradığını ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat ile teslim edilmeyen ve ayıplı mallardan dolayı bedelsiz kalan çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda; cihazın dava dışı Leasing şirketinden kiralandığı, davalı satıcının Leasing sözleşmesinde ayıba karşı tekeffül borcunun olmadığı, davanın bu nedenle Leasing şirketine karşı açılması gerektiği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık satıcının ayıplı mal satışından kaynaklanan sorumluluğuna dayanmaktadır. Dava konusu tıbbi cihazın finansal kiralama yoluyla davalı tarafından davacıya satıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı, dava dışı ... Leasing şirketi ile arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin 29/a maddesi uyarınca bu davayı açma konusunda finansal kiralama şirketi tarafından kendisine yetki verildiğine dair belgeyi dosyaya sunmuştur....

          numarası (cep telefonu numarası ) ile kullanılmasına izin verilen cihazların ayıplı mal olarak değerlendirilemeyeceği, söz konusu cihazın yapılan eşleştirme sonucunda ... ve ... numaraları ile kullanılabildiği başka numaralarla kullanılamadığı,ayıplı mal olarak kabul edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayanmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu malın ayıplı olup olmadığının saptanması yönünden konusunda uzman bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına göre karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi Dosya içeriğine göre dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun; 09/02/2018 tarihli ve 2018/1 Sayılı Kararı ve 21.02.2018 tarihinde 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tarım ilacı sattığını, davalının borcunu ödememesi üzerine 14.567,62 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminat karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının kendisine ayıplı mal sattığını, davacıya malların ayıplı olduğunun bildirilip mallarını geri almasının istendiğini, ancak davacının mallarını geri almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının malların ayıplı olduğuna ilişkin herhangi bir ihbarda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya sattığı ilaç bedellerinin tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır....

                  İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Tazminat (Ayıplı Maldan Kaynaklanan)" davasıdır. Mahkememizce Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına davalının tacir araştırması için yazılan yazı cevapları dosya içerisine alınmıştır....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince davalıya mal satıldığını kısmi ödeme sonrası kalan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, satım konusu malların ayıplı olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiş, karşı davası ile ayıplı mallar nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek 76.136 EURO tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu