Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı aracın birçok kez arızalandığını, aracın ayıplı olduğunu öne sürerek, ödediği bedel olan 140.561,40 YTL ile 1000 YTL maddi ve 10.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, 2.8.2005 tarihinde davalı şirketten satın aldığı araç, 20.3.2006 tarihinden itibaren birçok kez arızalanmış olup, dosyadaki ... emirlerinin herbirinde birden fazla arıza şikayeti olduğu görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki mal iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi gereğince davalıya kiralanan malların teslim edildiğini, davalının borcunu vadesinde ödememesi üzerine temerrüde düştüğünü ve davalıya 60 gün içinde borcunu ödemesi gerektiğinin aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, davalının kanuni süre içinde borcu ödememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, ancak davalının kiralama konusu malları teslim etmediğini belirterek, kiralama konusu malların müvekkiline aynen teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava: ayıp nedeniyle mobilya satış sözlemesinden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında, davacının, davalıdan, 26/06/2019 tarihinde, dava konusu koltuk takımını satın aldığına, satış bedelinin 10.580,00 TL olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

      Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, makinede gizli ayıp olmadığı, tasarım hatası olduğu, bunun normal çalışmasına engel olmadığı bu nedenle bedel iadesi şartı oluşmadığından 818 sayılı B.K'nın 202/2 maddesi gereğince 1.750,00 TL bedel tenzilinin uygun olduğu gerekçesiyle 1.750,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davanın iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanılarak açılmış olup, satılan aracın ayıplı imal edilmesinden ve tamiri ile ilgili olarak da ayıplı hizmet verilmesinden kaynaklanan aracın değiştirilmesi veya bedel iadesi veya bedelsiz tamir ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı savunması ve mahkemece de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması karşısında, öncelikle somut olayda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; "ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer ......

          tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 2....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ise; imal edilen üründe kalitesiz malzeme kullanılmasının gizli ayıp olduğu, ayıplı ürünlerden dolayı çıkan ihtilafta tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/c maddesinde mal, alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar olarak, 3/e maddesinde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan sürgülü yatak odası takımının hatalı montajından sonra üst tavanında patlamalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı ürün satışından dolayı bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunmakta olup, satım sözleşmesi montajı da içinde barındırmaktadır....

            Bu sözleşmelerden ilki satıcı/sağlayıcı ile tüketici arasında kurulan mal/hizmet temini sözleşmesi iken, ikinci sözleşme, tüketicinin satıcı/ sağlayıcı ile kurduğu sözleşmeyi finanse etmek üzere krediyi veren ile kurduğu kredi sözleşmesidir. Bu iki sözleşmenin yanı sıra bağlı tüketici kredileri kapsamında ortaya çıkan ilişkide genelde satıcı/sağlayıcı ile kredi veren arasında yapılan bir “çerçeve sözleşme” kapsamında yer alan bu üç tarafın hepsi arasında bir ilişki bulunmaktadır ve kredi veren ile satıcı/sağlayıcı arasındaki ilişki nedeniyle tüketici belirli bir marka malı almaya ya da belirli bir kişiyle sözleşme yapmaya yönlendirilmektedir. Tüm bu halllerde bağlı kredi ilişkisi kapsamında kurulan bu kredi sözleşmesine “bağlı kredi sözleşmesi” adı verilmektedir. Bağlı kredinin varlığı halinde bankanın sorumluluğunu kredi miktarı ile sorumlu olduğu şeklinde anlamak gerekir. Somut uyuşmazlıkta yerel mahkeme bankanın sorumluluğunu “ayıplı mal satışı”na dayandırmıştır....

              Mahkemece satın alınan komperösün ayıplı çıktığı, sözleşmenin 14.09.2006 tarihinde fesh edildiği; peşin olarak davacı tarafından 8.800.00 YTL ödendiği, kalan 3.000.00 YTL’nin davalıya ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, davacı yanın kazanç kaybını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davacının alacak davasının kısmen kabulüne, 8.800.00 YTL’nin 23.09.2006 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu “yüksek basınç hava kompresörü (joy tipi) hava temizleme ünitesi, dolum sistemi ile azot dolum sisteminin davalıya iadesine, ayıplı kompresörün iadesi kararı verildiği için karşılıklı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ayıplı mal satışı iddiasından kaynaklanmaktadır....

                Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 31.7.2009 2010/7852-16371 tarihli kararında da ... ürünlerinden değişim nedeniyle bilgisayarın orijinalliğinin bozulduğu ve ayıplı hale geldiği belirtilerek bedelin iadesine karar verilmiştir. Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda da arızalı olan Webcamın ... ürün ile değiştirildiğinin belirtildiği, ... ürünün ise arızalı olan ürünlerdeki parçalar olduğu bildirilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; gerek arıza sayısı ve gerekse Webcamın orijinal olmayan ürün kullanılarak değiştirilmesi ve gerekse de bu durumun davacıdan saklanması nedeniyle bedel iadesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece değinilen bu hususlar gözetilerek; davaya konu ürünün davalıya iadesi koşuluyla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

                  UYAP Entegrasyonu