Davalı, davacının aldığı ürünlerin modüler mobilya olduğunu, ürünlerde taşınma nedeniyle oluşan küçük çiziğin servis tarafından giderildiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ve davacının tamir hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan aldığı mobilya ürünlerinin ayıplı çıkması sebebi ile yatak ve yemek odası takımlarının yenisi ile değiştirilmesini ve oturma grubu için ödediği bedelin iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının yemek ve yatak odası takımları için ücretsiz tamir hakkını kullandığı, sonradan tercihini değiştiremeyeceği ve oturma grubunun alınmasından 3 yıl sonra bedel iadesi talep edilmesinin hakkaniyet ile dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle 2013/11130-25550 davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten 11.12.2002 tarihinde bilgisayar ve yazıcı satın alıp bedelini ödediğini, ... süresinin üç yıl olup bu süre içerisinde bilgisayarın iki kez arızalandığını, tamir süresinin aşıldığını, malın ayıplı olduğunu,bedel iade isteminin davalı tarafça kabul edilmediğini, iddia ederek ayıplı ürünün davalı tarafa verilerek bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davacıya satılan malın ayıplı olmadığını, iyiniyetli olarak malı tamir ettirip davacıya teslim etmek istediklerini, davacının malı üç yıl kullandığını, davacının kötüniyetli olduğunu iddia ederek davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunun anlaşıldığını öne sürerek, ödediği bedel olan 1272 YTL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunun anlaşıldığını belirterek, ödediği bedelin tahsili için bu davayı açmıştır. Davalı, bedel iadesi için şartların oluşmadığını savunmuştur....
nden..... marka aracı 20.585,99 TL TL ödeyerek satın aldığını, aracın tavanının satılmadan önce boyanması nedeniyle aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek aracın iadesi ile bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı...., araçta imalat kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını, araç davacının elinde iken hasar gördüğünü, bunun araç bedelinden mahsup edilmesi gerektiğini, savunarak açılan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 20.585,99 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, .... tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafından satın alınan aracın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin yasada belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, davacının araç bedelini isteyebileceğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet araç tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır....
Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı davalı şirketten satın aldığı bilgisayardaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davalı vekili ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve davaya konu bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporundaki ayıba ilişkin tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile alım satıma konu olan bilgisayarın bedelinin davalıdan tahsiline, söz konusu bilgisayarın da davalıya iadesine karar verilmiştir. 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesine göre; "......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan aldığı LCD televizyonda görüntü hatası olduğunu, Tüketici Hakem Heyeti'nin kendisini haklı gördüğünü ileri sürerek ayıplı ürün bedeli olan 2.601,00 TL nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, ayıplı mal nedeni ile bedel iadesini istemiş, davalı ise televizyondaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, suyla temas etmesi sebebi ile arızanın meydana geldiğini savunmuştur....
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsada tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, ... süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını 2012/6567-10979 kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2012 yılında aile konutunun iç tavanlarının yapılması konusunda anlaştıklarını, Kasım ayı içinde anlaşma sağlanan hizmetin gerçekleştiğini, hizmetin kabul edilerek davalı tarafa hizmet bedelinin eksiksiz şekilde ödendiğini, yapılan işin gizli ayıplı olması sebebiyle 03/10/2013 tarihinde salonun asma tavanlarının çöktüğünü çökme sonucu dilekçede belirtilen eşyaların zarar gördüğünü kullanılamaz hale geldiğini, davalı taraf ile görüşülerek bedel iadesi ve zararın giderilmesi hususunda şifaen anlaşma sağlandığını, davalının sürekli oyalama yolu ile bedel iadesi ve zararın tazminine ilişkin anlaşmaya uymadığını, yapılan işin ayıplı olması sebebiyle 18.000,00.-TL iş ve hizmet bedelinin 1.000,00.-TL maddi hasarın ve meydana gelen olayın davalılar üzerinde yarattığı manevi zarara istinaden toplam 15.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları uyarınca malın ayıplı olması durumunda tüketicinin ayıp oranında bedelde indirim talep etmesi halinde hesaplamada kullanılacak yöntem nispi metottur. Nispi metotta malın ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin satış değerine oranlanması suretiyle çıkacak bedel, indirilecek bedel olarak tüketiciye ödenecektir. Mahkememizce bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmış olup alınan raporda ayıplı maldeki değer kayıbının 3.000,00- TL olduğu belirtilmiş olup 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirildiği " gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....