Kanun’un md.11/2 uyarınca “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya da kullanılabilir.” hükmü yer aldığını, ücretsiz onarım ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkı söz konusu ise ithalatçının müteselsil sorumluluğu düzenlendiğini, bedel iadesi talebinin ithalatçı veya üretici firmaya yöneltilemeyeceği açıkça belirtildiğini, dava dışı tüketici de talebini mevzuata uygun olarak satıcı firmaya yöneltmiş ve hakem heyeti kararı bedel iadesinin satıcı firma tarafından iadesi yönünde karar verildiğini, tüketicinin bedel iadesi talebinin muhatabı olarak kabul dahi edilmediğini,------ yerine getirilmesinden satıcı sorumlu olup, davacı tarafından müvekkil Şirket aleyhine açılmış olan mezkur dava hukuka, usule ve yasaya aykırıdır ve davanın reddi gerektiğini, davacı taraf dava dışı 3. kişi tüketiciler tarafından takip yapılmasına kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, müvekkil Şirketin bedel iadesinin fazlasından sorumlu tutulması mümkün olmadığını...
kalan 1. ve 2. nüshasına usulsüz bir şekilde ekleme yaparak arıza olmadığını eklediklerini, tüm bu nedenlerle dava konusu ayıplı malın satım bedeli olan 10.127,99TL ve satım tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... kapsamı içinde onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapılmış olması nedeniyle bedel iadesi talebinin koşullarının bulunmadığı belirtilmişse de, Yönetmelikte sözü edilen, “aynı arızanın ikiden fazla tekrarının” gerçekleşmiş olması karşısında somut olayda bedel iadesi koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Yine az yukarda değinilen bilirkişi raporu gereğince aracın hasarlı olduğu da anlaşıldığından, araca verilen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının da iade edilecek bedelden mahsubu gerektiği gözardı edilmemelidir. O halde mahkemece araçtaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybının mahsubundan sonra kalan satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece, aracın gizli ayıplı olduğu, menfaatler arasındaki denge ve hakkaniyet ilkesi gereği iadenin uygun olmayacağı gerekçesi davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir....
ödeme yapıldığını, söz konusu ürünlerin 07.02.2015 tarihinde kargo şirketince kapalı kargo kutusu içinde teslim edildiğini, kargo paketlerinin 13.02.2015 tarihinde Liebher firmasının servis elemanlarınca açıldığını ve o esnada ürünlerin taşıma sırasında ve taşıma işleminden kaynaklı 'dış yüzeylerinde içe göçme izleri bulunmak' suretiyle hasarlı durumun var olduğu tespitinin yapıldığını, ürünün ayıplı olmasından ötürü ürünleri almaktan cayıldığını, davalı şirkete bu talebin iletildiğini, ancak konu hakkında geri dönüş yapılmadığını, bunun üzerine Beyoğlu 7.Noterliği 24.02.2015 tarih ve 3499 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği fakat, herhangi bir sonucun elde edilemediğini, bu doğrultuda ayıplı ürünlerin geri alınmak suretiyle ücretinin iadesi, ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi ya da üründeki ayıp ölçüsünde bedelden indirim yapılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep edilmiştir....
K A R A R Davacı, davalılardan 29.09.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracı satmak istediğinde ise aracın tamamen ikinci bir defa daha boyanmış bir araç olduğunu öğrendiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi ile birlikte fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla 500,00.-TL maddi ve 1.000,00.-TL manevi tazminata karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen ... plaka sayılı Hyundai marka MD ... 1.6 D-......
Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde bir yılı aşkın süre boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti ve tespit edilen ayıbın aracın değerinde yalnızca 2.500,00 TL kayba neden olacağı dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
tipi, 2009 model, ... plakalı aracın davalılara iadesi ile bedeli olan 38.882,98 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı yasa kapsamında malın ayıplı çıkması sebebi ile ödenen bedelin iadesi talebine yöneliktir. Mahkemece, davaya konu aracın ayıplı olup olmadığının tespiti amacı ile ilk olarak 04.3.2011 tarihinde keşif yapılmış, hukukçu ve makine mühendisi bilirkişiler 19.07.2011 havale tarihli raporda, 60 dakikalık seyahat boyunca ses duyulmadığını; ancak davacı tarafından dosyaya eklenen CD'nin incelenmesi neticesinde sesin, sadece arka teker mekanik güç aktarma ve balata sisteminden değil aracın komple gövdesinden gelen bir dengesizlik sonucu oluştuğunu ve aracın ayıplı olduğunu belirtmişlerdir....
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sağ arka kapısındaki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.000,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Hukuk Dairesi'nin 2021/8941 Esas ve 2022/656 Karar numaralı ilamı; "Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine dair olarak tüketici hakem heyetinin başvurunun kabulüne yönelik verilen kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....