İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, aracın davalının kullanımında iken karıştığı kazalar ile ilgili değerlendirme yapılmadığını, misli ile değişim kararının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı .... vekili avukat .. . gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 8.7.2011 tarihinde satın aldığı sıfır kilometre, 2 yıl garantili aracın 13.3.2012 tarihinde seyir halindeyken aniden arızalanıp bir daha çalışmadığını, yetkili acil oto servisi arayarak çektirilen aracın parça değişimi gerektiğinin bildirildiğini, onarım istemediğini, aracın ayıpsız misli ile değişimini bildirmesine rağmen sonuç alamadığını belirterek aracın ayıpsız misli ile değişimini, bu mümkün olmadığı takdirde fatura bedeli 80.174,80 TL nin arızanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili; müvekkilinin ... yetkili bayii olan dava dışı şirketten 29.06.2015 ve 30.06.2015 tarihlerinde iki adet araç satın aldığını, ... plakalı aracın sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle 20.07.2015 tarihinde servise başvurduğunu, servisin dava konusu aracın bu parçasının değişmesi gerektiği bilgisini vermesi karşısında onarımı kabul etmeyerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında aracın plakasının yetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle tamponda gereksiz bir delik açıldığını, dava konusu aracın bu hâliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiş; 31.08.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle misli ile değişim kabul edilmez ise sözleşmeden dönülmesi suretiyle aracın davalıya iadesine ve bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevabı: 5....
Mahkemece, ilama konu araçtaki gizli ayıp nedeniyle taraflar arasında bir süredir uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle ilamın karşılıklı edim içeren bir sözleşme gibi infazının mümkün olmadığı, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesi karşısında ayıplı mal sahibinin ilamlı takip başlatmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ilamlı takibin başlamasından sonra ayıplı aracın iadesinin ve misli ile değiştirilmesinin ve hatta misli ile değiştirme mümkün değilse aracın bedelinin tahsilinin gündeme gelebileceği dikkate alınarak, borçlunun ileri sürdüğü nedenle icra emrinin ve takibin iptalinin mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 21.11.2011 tarihinde davalılardan ... Otomotiv. Servis San. ve Tic. A.Ş.'den diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın aldığını, dava konusu aracın farklı tarihlerde üç defa şanzıman arızası nedeniyle servise götürülmek zorunda kalındığını ileri sürerek; halihazırda gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi ile birlikte 7.080,00.-TL maddi ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar dava konusu aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, garanti süresi içinde servise başvurulduğu ve ancak arızanın giderilemediği, bu sebeple davalının zamanaşımı itirazı ile hak düşürücü süre içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı yönündeki itirazının dikkate alınamayacağı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davaya konu aracın aynı nitelikte ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İstinaf dilekçesine cevap veren davacı vekili dilekçesinde özetle; Davanın bütün şekil şartlarına uyularak ve süresinde açıldığını, dava konusu aracın ayıplı olduğunu ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi taleplerinde hukuka aykırılık bulunmadığını, araçta değer kaybının meydana gelmediğini ve dava konusu araçtaki arızaların her seferinde geçici çözümlerle ve hileyle gizlendiğini, davacı tarafından arızaların giderileceği inancıyla aracın kullanılmaya devam ettiğini, bu nedenle araçta değer kaybı meydana geldiğine dair beyanları kabul etmediklerini, bir an için aksi düşünülse dahi davalı şirketin ağır kusurlu olması nedeniyle ihbar olunanın değer kaybının mahsubu talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi istemine ilişkindir....
Oto A.Ş. tarafından geri alınarak, aynı aracın ayıpsız mislinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının (40.000,00 TL) tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan ... bir hata nedeniyle satılanın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu otomobilin “... elektronik kontrol ünitesi” arızası ile karşı karşıya olunduğu ve bu ünitenin değişim maliyetinin 1.492,60.-TL olduğu mütalaa edilmiştir....
den satın almış olduğunu, satın alınan otomobilin arka camı ile bagaj kısmı arasında normal olmayan bir boşluk olduğunun farkedildiğini, satıcı firma nezdinde yaptıkları başvuruların karşılık bulmadığını ve aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bu talebin reddi halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....