Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle araç satış sözleşmesinde satış bedelinin 70.000,00 TL olarak belirtildiğinden ve davacı tarafından bu belgeye eş değer nitelikte başka bir delil ibraz edilemediğinden mahkememizce araç satış bedeli 70.000,00 TL olarak kabul edilmiştir....

Noterliğinin 13071 yevmiye numaralı ihtarnameyi de yanıtsız bıraktığını ve müvekkilinin açısından sözleşmenin devamında bir fayda kalmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile aracın taraflarına aynen iadesine, 34 XX 633 plaka numaralı araç üzerine tedbir ve yakalama şerhi konularak aracın, yediemin otoparkına çekilmesine, araca ait uygun kira, kullanımdan kaynaklanan değer kaybı ve hor kullanma bedelinin davalıdan tahsiline karar verilerek mülkiyeti saklı tutulması kaydıyla yapılan satış sözleşmesinin feshine, sözleşmeye konu taşınır malın iadesine, araca ait uygun bilirkişi incelemesinden sonra arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL kira, kullanımdan kaynaklı bilirkişi incelemesinden sonra attırılmak üzere şimdilik 500,00 TL değer kaybı ve hor kullanma bedelinin davalıdan tahsiline, dava sonuçlanıncaya kadar olası bir hak kaybına uğramamak amacıyla 34 XX 598 plakalı araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

Maddenin üçüncü fıkrası hükmüne göre; satıcı ile birlikte imalatçı-üretici, bayi, acente, ithalatçı, 10. maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre; kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Bu kapsamda; satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının seçimlik hakları” başlığı altında düzenlenen 227 ve devam maddeleri önem taşımaktadır. Uyuşmazlık konusu ile sınırlı olarak söz konusu hükümler incelendiğinde; anılan maddenin üçüncü fıkrasındaki; “Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” hükmünde hâkime, somut olayın özelliklerine göre sözleşmenin feshi talebi adil bulunmazsa satış bedelinin indirilmesine karar verebilme imkânı tanındığı görülecektir....

    e elden ödediğini, araca aynı gün chek-up yaptırdığını servisin araçta birtakım arızalar tespit ettiğini bunların davacıya bildirildiğini, aynı gün aracı bir yerden bir yere götürürken aracın bilinmeyen bir nedenle yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine ödenen 19.000,00 TL. satış bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle alacağına 18/10/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

      Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...

        Dava ,taraflar arasında yapılan sözleşmeye konu koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle ödenen satış bedelinin iadesi talebi ile açılmıştır.Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de davacının katalogdan ürün beğenmek suretiyle hazır malı satın aldığı sipariş ibaresinin ürünün daha sonra teslimine ilişkin bir açıklama olduğu bu hali ile Tüketici Kanunu kapsamında hazır mal satışı olmasına rağmen sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyi olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          K A R A R Davacı davalıdan 07.12.2009 tarihinde sözleşme ile araç satın aldığını aracın arıza çıkardığını ve ayıplı olduğunu belirterek, araç bedelinin en yüksek faiziyle iadesini maddi ve manevi zaralarının davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir. Davalılar aracın ayıplı olmadığını Lpg sisteminden kaynaklanan ve giderilebilir nitelikte bir arızanın olduğunu davacının taleplerini haksız olduğunu belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, davalı .. yönünden davanın reddine, davalılardan...Otomotiv A.Ş. ile davacı arasındaki sözleşmenin feshi ile 28.128.84.TL' nın diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aracın davalı...Otomotiv A.Ş.' ne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan...Otomotiv, Ford Otomotiv şirketleri ve Yapı Kredi Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalılar...ve Ford Otomotiv şirketlerinin aşağıdaki 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalı...Otomotiv şirketinden satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, ödediği bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır....

              satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedeli ile taşınmaz için yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir....

                Mahkemece, toplanan delillerin değerlendirilmesinde araç kaydına satış tarihinden 5 gün önce tedbir konulmuş olması nedeniyle davacının araç kaydını üzerine alamadığı bu nedenle mevcut ayıp nedeniyle aracın davalıya iadesine ve araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava noterde satışı yapılan aracın trafik kaydında ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle devrin alınamadığı ve iadesi ile bedelin tahsili iddiasıyla açılmış alacak istemine ilişkindir. Davaya konu aracın 09.07.2002 tarihinde noter huzurunda davalı tarafından davacıya satışının yapıldığı, davacının 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusunda bulunduğu trafik kaydındaki ihtiyati tedbir nedeniyle davacı adına tescilin gerçekleşmediği dosyadaki belgelerden anlaşılmıştır. Dava 19.10.2010 tarihinde açılmış olup, davacı araçta bulunan hukuki ayıbı 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusu sırasında öğrenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu