Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı söz konusu seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih etmiştir. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamasında ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre (satış bedeli-[ayıplı değer/ayıpsız değer x satış bedeli]) hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmasında esas alınacak satış bedeli tutarına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

Sözleşmede kararlaştırılan 2 yıllık garanti süresi içinde davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığı ve işbu davanın yaklaşık 5 yıl sonra açıldığı gözetildiğinde, davacının yapılan işi kabul ettiği ayıp ve eksik iş sebebiyle başvuru hakkından vazgeçtiği mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacı iş sahibinin 2016 yılında ödemeleri yapması ve ödemelere ilişkin ticari kayıtlarını ibraz etmemesi sebebiyle fazla ödeme yaptığına ilişkin iddiasını ispat edememesi sebebiyle; ayıp ve eksik işlere ilişkin iddiasının ise, işin bitimi üzerinden geçen yaklaşık 5 yıllık sürede sessiz kalınması, garanti süresinin dolması ve yapılan iş karşılığı ücretin ödenmesi gözetilerek TBK md. 477 uyarınca işin kabul edilmesi sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişim veya bedelde indirim talebine ilişkindir.6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiası ile ayıpsız misli ile değişim veya bedelde indirim talebine ilişkindir.6502 sayılı yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

        ün davalının ayıp ihbarına karşılık bedelde indirimi kabul ettiği, buna uygun olarak fatura tanzim edildiği, ayıp kabul edildikten sonra davalı tarafça ödeme yapıldığı, burada davalının başta seçimlik hakkını dahi kullandığı, bu hususun duruşmada dinlenen tanık beyanları ve mail yazışmalarından anlaşıldığı ve tüm dosya kapsamına göre davacının istenebilir bir alacağının olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Dava, davacıya satışı yapılan aracın motorunun değişmiş olduğu iddiasına dayalı gizli ayıp sebebiyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 219. Maddesinde, "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur." hükmü mevcuttur. Yargıtay 13....

          Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın tazmini talepli icra takibine yönelik davalının itirazının iptali istemlidir. Davacı vekili; davacının davalılardan Ford Otomotiv A.Ş'nin ithalatçısı olduğu aracı diğer davalı yetkili bayiden satın aldığını, sonrasında aracın boyasının tamamında fabrikasyon hatası bulunduğunu öğrendiğini ileri sürerek ayıp oranında indirim bedeli ve ayıp sebebiyle uğranılan zararın tahsili talebiyle davalılar hakkında icra takibi başlatmış, davalıların takibe yönelik itirazları üzerine ise eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı vekilleri;talep edilen seçimlik hak yönünden davalı Ford Otomotiv A.Ş.ye husumet yöneltilemeyeceğini, araçta ayıp bulunmadığını, ayıbın süresi içerisinde ihbar edilmediğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını ve istenilen ayıp oranında indirim bedelinin fahiş olduğunu savunmuştur....

          Davalı tarafın, süresi içerisinde davaya cevap vermediği, bu nedenle süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığı yönündeki istinaf itirazının savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu gibi HMK'nun 357. Maddesi gereğince; ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen savunmalar istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,Dosyada mevcut TÜVTÜRK kaydının araç satış tarihinden sonra 19.09.2020 tarihinde yapılan muayeneye ilişkin olduğu ve aracın kilometresinin oynandığının bu belgeyle sağlıklı olarak tespitinin mümkün olmadığı,alınan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu,ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre belirlenmesi gerektiği,nispi metodun uygulanabilmesi için ise;aracın sözleşme tarihi olan 21/11/2019 tarihindeki ayıpsız ve ayıplı değerinin piyasa rayiçlerine göre tespitinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır....

          İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

          Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu