Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bagaj kapağında meydana geldiği iddia edilen arıza basit onarım ile giderilecek nitelikte olduğundan misli değişim kararı verilmesi edinme arasında dengeyi bozucu nitelikte olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davalılar gerek cevap dilekçelerinde gerek rapora itiraz dilekçelerinde gerekse istinaf dilekçelerinde 6502 Sayılı Kanunun 11/3.maddesi gereğince misli ile değişim talebinin sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerektiği ve bu yönde inceleme de yapılması gerektiği savunmasında bulunmuşlardır. 6502 sayılı Kanunun 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....

Mahkemesince makina yüksek mühendisi bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmış, alınan bilirkişi raporunda; aracın motor kaputunda fabrikasyon harici boya işlemini gösterir yerler 230/240 mm kaplama kalınlık değerinin ölçülmesi ile fabrika harici boya işlemi yapıldığı, aracın tavanında bölgesel olarak kırmızı lekelerin fabrikasyon boya öncesi bilinmeyen bir etkenden kaynaklanmış olup, satış esnasında basit bir kontrol ile anlaşılamayacak şekilde aracın gizli ayıplı olduğu belirtilmiş mahkemesince bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının talebi sözleşmenin feshi ile bedel iadesi iken 07/12/2017 tarihli celsede ıslah sureti ile ayıpsız misli ile değişim talep etmiş ve mahkemesince ayıpsız misli ile değişim talebinin kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

Her ne kadar fer'i müdahil T9 Benz Türk A.Ş istinaf dilekçesi ile davanın makul sürede açılmadığı, görevsiz mahkemede açıldığı, bedel iadesi ve değişim koşullarını oluşmadığı gerekçeleri ile istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı, yukarıda belirtilen Yargıtay Kararları doğrultusunda ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile araçtaki ayıbın niteliğinin tespitinin yapıldığı ve misli ile değişim koşullarının da oluştuğu anlaşıldığından, feri müdahilin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla fer'i müdahilin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine" karar verilmiş, dosya yeni esasa kaydedilerek yapılan yargılama da, davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir....

Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre; davacı yargılama sırasında seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmıştır. Davalı ithalatçı olduğundan dolayı bu hak davalıya karşı da kullanılabilecektir....

Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; gerek delil tespiti raporunda gerekse dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda araçtaki kabarcıkların onarımının mümkün olmadığının belirlendiği, davalı satıcı yönünden ayıpsız misli ile değiştirilmesinin orantısız güçlükleri beraberinde getirecek nitelikte olmadığı, davacı tüketicinin salt bedelde indirim seçimlik hakkını kullanmaya zorlanamayacağı, bu itibarla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) “Dürüst davranma” başlıklı 2 nci maddesine göre de aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle; davacının misli ile değişim talebinin kabulü ile dava konusu aracın misli ile değiştirilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin infaz aşamasında değerlendirilmesine, manevi tazminat kurumunun caydırıcılık, cezalandırma ve zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının satın aldığı aracın arızalı çıkması ve arızanın giderilememesi nedeniyle misli ile değişim, misli ile değişim mümkün olmaz ise araç ve bedel iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

    Somut olayda davacının misli ile değişim hakkının doğduğu, davacının talebinin hakkaniyete uygun olduğu, bedel indiriminin davacı tüketici aleyhine dengesizliğe yol açacağı dikkate alındığında davacının misli ile değişim hakkını kullanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebeplerine göre yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında satışı gerçekleştirilen ticari aracın ayıplı olması (6098 sayılı TBK'nın 219.maddesi) ve ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkının (TBK 227/4 maddesi) kullanılması istemine yöneliktir. Eldeki davada 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır....

      UYAP Entegrasyonu