DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak davacı yana yeni talebi için kesin süre verilmiş olup, süresinden sonra verilen beyan dilekçesi ve vekilin duruşmadaki beyanlarına göre; mümkünse misli ile değişim bu mümkün olmadığı takdirde de sigortadan 50.000 TL alındığından araç bedeli ile sigortadan ödenen bedel arasındaki farkı talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Kaza yapan aracın dava devam ederken pert total olduğu, sigortadan davacıya 50.000 TL ödendiği, aracın sigorta şirketine verildiği ihtilafsızdır. Bu nedenle artık misli ile değişim talebi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aracın pert bedeli ile pert öncesi değeri aynı olduğundan ve aracın tam değerinin davacıya ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda hukuki ihtilaf alıcının satılandaki ayıp nedeni ile "ayıpsız misli ile değişim" seçimlik hakkının kullanıp kullanamayacağı noktasındadır. Davaya konu aracın 06.04.2013 tarihinde teslimi esnasında davacının ayıpları farketmesi üzerinde aracı teslim almaktan imtina etmiş ve davalılara 08.04.2013 tarihinde ihtarname göndermiş olması karşısında, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar "Bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete aykırı olacağı, değer kaybı tutarı ile araç bedeli arasındaki farkın gözetilmesi gerektiği" savunulmuş ise de; davacının teslim öncesi fark ettiği hasar ve diğer ayıplar nedeniyle aracı bu haliyle kabul etmek zorunda olmadığı, satın alınan ürünün sıfır km. motorlu araç olmasının aracın her yönüyle ayıpsız olmasını gerektirdiği, davacının ilk andan itibaren iradesinin aracı teslim almamak yönünde olduğu da gözetildiğinde, TBK.227/4 maddesinin olayda uygulanma imkânının bulunmadığı kabul edilmelidir....
Bilirkişiler raporlarında her ne kadar araçtaki bu ayıp nedeniyle ayıpsız misliyle değişim kararı verilmesi veya sözleşmenin iptali ile araç bedelinin tüketiciye iadesinin davalı satıcı bakımından sıfır aracın değerinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağını belirterek, bunun yerine aracın tamir bedelinin ve değer kaybının verilmesi gerektiğini rapor etmişlerse de, mahkememizce bilirkişilerin bu görüşüne katılmak mümkün gözükmemektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıdan 25.08.2017 tarihinde 63.000 TL bedelle Dacia Yeni Sandero Stepway marka ve modelde araç satın aldığını, araçta boya ve değişen olmaması ve görünürde hiç bir sorununun bulunmaması nedeniyle satın aldığını, araca ek paketler nedeniyle 2.250 TL daha ödeme yapıldığını, zaman içerisinde araçta ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle davalıya noter aracılığı ile ihtar çekilerek aracın misli ile değişimini talep ettiğini ancak olumlu dönüş yapılmadığından aracın ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel piyasa değerinin ve ihtar masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/477 Esas KARAR NO : 2024/408 DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 02/08/2023 KARAR TARİHİ : 28/06/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 02/08/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili 07.09.2019 tarihinde, davalıdan ... modelli monitör satın aldığını, (Ek: ... no.lu, 3.749 TL tutarlı fatura) satın alınan monitör, uzatılmış 1 yıl garanti ile 3 yıllık garanti süresi içindeyken gizli ayıp nedeniyle arızalandığı ve davalının gönderdiği yetkili servis tarafından 21.07.2022 tarihli rapor ile değişim/iade kararı verildiğini, müvekkili de davalıdan, monitörün sıfır yeni ile değiştirilmesini istediğini ancak davalı değişim değil, yaklaşık 3 yıl önce satın alınmış monitörün satış tutarını ödemek istediğini, yüksek enflasyon nedeniyle 3 yıl önceki monitör fiyatı çok düşük kaldığı...
Davacı vekili tarafından, dava dilekçesi ile davaya konu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde sözleşmesinin feshi ve bedel iadesine, olmadığı takdirde bedelden indirim tutarının davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı vekili tarafından 02/03/2020 tarihli duruşmada aracın ayıpsız misli değiştirilmesi talep edilmiş olup davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ile de aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi talep edildiğinden, davacının talebini ayıpsız misli ile değişim olarak açıklamış olduğu kabul edilmiştir. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
, davanın kabulü anlamına gelmemek şartı ile aracın davacının kullanımında karıştığı maddi hasarlı kazalar neticesinde oluşan değer kaybı hesaplanmaksızın misli ile değişime karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacının kullanabileceği diğer seçimlik haklar değerlendirilmeksizin misli ile değişim yönünde karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ekonomik değeri oldukça yüksek olan bir malda ortaya çıkan ve onarımı mümkün bir arıza nedeni ile misli ile değişim kararı verilmesini Yargıtay kararlarına da aykırı olduğunu, hak ve menfaatler dengesinin gözetilmesi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı dava açarken aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi olmadığı taktirde bedel indirimi ve değer kaybı talebinde bulunarak 5.000,00 TL üzerinden harç yatırmış, yargılama sırasında tam ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebinde bulunmuştur. Davacının dava açarken sözleşmenin feshi ile birlikte bedel iadesi talep etmesi nedeniyle aracın satış bedeli üzerinden harcın tamamlattırılması gerekirken harç tamamlanmadığı gibi tam ıslahla misli ile değişim talep edildiği dikkate alınarak yine satım bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılması gerekirken harç tamamlattırılmadan davaya devam edildiği anlaşılmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2020 NUMARASI : 2017/642 ESAS - 2020/200 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞİM TALEBİ KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 2017/642 Esas, 2020/200 Karar Sayılı 24/06/2020 tarihli kararı aleyhine davacı vekili, davalı Yüce Auto A.Ş vekili ve davalı Çağ Oto. Ltd....