Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 sayılı yasanın 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Öte yandan, davacı tarafından taşınmaz tespit föyünde bildirilen ve dairede mevcut bulunan görünür (açık) ayıpların bir kısmının, bilirkişi heyeti rapor ve ek raporlarında gizli ayıp olarak nitelendirilmesi, yine daire duvarlarının eğri yapılmasının açık ayıp olmasına rağmen, gizli ayıp olarak kabul edilmesi doğru olmayıp, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi heyeti raporu ve ek raporları, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Öyle olunca, mahkemece yapılacak ...; yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılıp, davacı tarafından imzalanan taşınmaz tespit föyündeki ayıplı işlerin ve daire duvarlarındaki eğriliğin “açık ayıp” niteliğinde olduğu gözetilerek, bu davada talep edilen ayıplı işlerden hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp niteliğinde olduğu ayrı ayrı belirlendikten sonra, açık ayıplar nedeniyle davalının sorumlu olmayacağı kabul edilerek, bu kalem istemler yönünden davanın reddine karar vermekten ibarettir....
yerine geçmekte olduğu, ayrıca ----.Noterliği'nin 18/01/2022 tarih ve ---- yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek ayıp ihbar edildiği, özellikle mekanik eşyalarda, otomobillerde, bozukluklar, eksiklikler, sakıncalı donanımlar "gizli ayıp" biçiminde yıllar sonra ortaya çıkabilmekte olduğu, bu yönüyle ortaya çıkan ayıbın davalıların ağır kusurundan kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu açık olduğunu, ----plaka nolu aracın yenisiyle değiştirilmesi ve 59.514,13 TL tazminatın noter ihtar tarihi olan 18/01/2022 gününden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk dahlinde davalılardan tahsili ile müvekkile ödenmesi, asıl talep kabul edilmediği takdirde, bu davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, ayıp sebebiyle bedel indirimi kapsamında bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere asgari bedel olan 50.000 TL'nin satım tarihi olan 23.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin...
nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ayıp oranında bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini dava etmiştir....
Davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığı gibi bu iddialara dayanarak müvekkilden ayıp oranında indirim talep etmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan davanın yetki yönünden reddine ve esastan reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda;"Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının talebinin ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında bedel indirimine ilişkin olduğu, dava konusu 2012 model 34 XX 211 plakalı Ford PT2 marka aracın davacı tarafından davalıdan 05/04/2019 tarihinde 32.250,00TL’ye satın alındığı, satın alınmadan önce 04/04/2019 tarihinde 2....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
nin yerleşmiş içtihatlarında bahsi geçtiği üzere nispi yönteme göre bedelde indirimi gerektirir ayıp bulunup bulunmadığı, ve önceki raporda bedelde indirimi gereken miktarla ilgili yapılan hesaplama yöntemine uygun olmakla birlikte tam olarak hangi ayıplar nedeniyle belirlendiği ve hangi tarihteki verilerin esas alındığı konusunda açıklık bulunmadığından, (nisbi yönteme göre ödenecek Bedel=taraflar arasındaki Kararlaştırılan Bedel(satış bedeli) x satış tarihi itibariyle Ayıplı Değer/(bölü) satış tarihi itibariyle Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup), bu hususta da yeniden değerlendirme yapılması (ve tarafların usuli kazanılmış haklarının da gözetilmesi) suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden" gerekçesiyle ortadan kaldırılmıştır. Ortadan kaldırma kararı doğrultusunda servis raporları getirtilerek bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır....
Davalılardan ..., iddia edilen ayıpların bulunmadığını, ayıpların varlığı kabul edilse dahi süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalılardan ...’a karşı açılan davanın kabulüne, davalı şirkete karşı açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan daire ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı işler nedeniyle ortaya çıkan zararın tahsiline ilişkindir. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, ayıplı bulunan bir (1) adet makinenin ayıpsızı misli ile değiştirilmesine karar verilmiş ise de, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut olup, ayıp halinde iş sahibinin haklarını düzenleyen BK'nın 360. maddesinde, eserin reddi ile bedelin iadesi, bedel indirimi ve onarım hakları mevcut olup, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususu düzenlenmemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davayı terditli olarak açmış, ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde bedel indirilmesini istemiştir. Bu durumda mahkemece bedel indirimi konusunda Dairemizin ve Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatlarına göre “nisbi metod” uygularak indirilecek bedel bulunup davacıya iadesi gerekirken bu hususlara riayet edilmemesi hatalı olmuştur. Nisbi metoda göre, kararlaştırılan ücret ile eserin ayıplı değerinin çarpılması sonucu elde edilecek bedelin, eserin ayıpsız değerine oranlama suretiyle, indirilecek bedel belirlenir....
Dava, ayıplı malın ayıpsızı ile değiştirilmesi ya da bedel indirimi ile ücretiz onarım hakkı tanınmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı şirketin ithal ettiği aracı satın aldığını, garanti süresi içinde on üç kez farklı nedenle, dört kez aynı nedenle arızalanıp onarım gören araçtaki arıza giderilmediğinden, aracın onarımının olanaksız olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde, ayıp oranında bedelden indirim veya ücretsiz onarım hakkına sahip olmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı yan, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta üretimden kaynaklanan bir hata bulunmadığını, sorunun yakıttan kaynaklandığını, aracın davacıya sorunsuz olarak teslim edildiğini, bu nedenle ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....