Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesi tarafından başvurunun esastan reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir . 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının ayıp oranında indirim talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

    Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK'nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu'nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanunu'nun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....

      Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı alıcı tarafından açıkça konut durum tespit – teslim formunda belirtilen ayıpların, açık yada gizli ayıp olup olmadığı, bu ayıpların giderilmiş olup olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ayıpların niteliğinin ne olduğu, “açık ayıp” ve “gizli ayıp” yönünden yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği ve değer düşüklüğü hesabında nisbi metot yöntemi uygulanması gerekirken denetime esas olmayacak şekilde nesafet indirimi uygulandığı anlaşılmaktadır....

        Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı alıcı tarafından açıkça konut durum tespit – teslim formunda belirtilen ayıpların, açık yada gizli ayıp olup olmadığı, bu ayıpların giderilmiş olup olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ayıpların niteliğinin ne olduğu, “açık ayıp” ve “gizli ayıp” yönünden yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği ve değer düşüklüğü hesabında nisbi metot yöntemi uygulanması gerekirken denetime esas olmayacak şekilde nesafet indirimi uygulandığı anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik ifa ve gizli ayıp bedeli olmak üzere toplam 24.300.00.TL' nın dava tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalıların, mahkemece gizli ayıp olarak nitelendirilen ayıplarla ilgili temyiz itirazı yönünden; Dava tarihi olan 30.12.2010 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı ...’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

            Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, b) Radyatör borularının zemine saplandığı noktalarda yapılmayan yalıtım uygulamaları, bina dış cephesinde yapılmayan mantolama, daire içinde yapılan mantolama nedeniyle daire içinde 6 m2 lik alan kaybının ise gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

              Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, b) Radyatör borularının zemine saplandığı noktalarda yapılmayan yalıtım uygulamaları, bina dış cephesinde yapılmayan mantolama, daire içinde yapılan mantolama nedeniyle daire içinde 6 m2 lik alan kaybının ise gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

                Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, b) Radyatör borularının zemine saplandığı noktalarda yapılmayan yalıtım uygulamaları, bina dış cephesinde yapılmayan mantolama, daire içinde yapılan mantolama nedeniyle daire içinde 6 m2 lik alan kaybının ise gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

                  Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan ayıp oranında bedel indirimi talebini içermektedir. Davacı her ne kadar başlangıçtaki davasında eksik donanımlarının davalı satıcı şirket tarafından tamamlanmasını, sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi, satış teklif formundaki tüm eksikliklerin orijinal parçaları ile tamamlanması, terditli olarak eksiklik nedeni ile ayıp oranında satış bedelinden indirim uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de, ön inceleme duruşmasında mahkeme tarafından talebini açıklaması istenilmiş olup, davacı vekili tarafından da talebin ayıp oranında bedel indirimi şeklinde olduğu şeklinde açıklanmıştır. Davalı, dava konusu aracın satıcısı durumundadır....

                  Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesinde; davacının, taşınmazı satın aldığı dava dışı üçüncü kişinin halefi olduğunu ileri sürerek satın aldığı taşınmazda meydana gelen ayıp nedeniyle oluşan zararlarının davalı yükleniciden tazmini amacıyla eldeki davayı açtığı, davalının ise zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu