gereği ispat yükünün de davalı satıcıda olmasına, davacı tüketicinin TKHK'nın 11/1- a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesine karar verilmesinde istinaf edenin tarafı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan değerlendirme de bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Davalılar Haktan İnşaat ve T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazları mevcut olmakla davalı T6 ve Haktan İnşaatın evin müteahhidi olmadıklarını, T3 tapuda malik olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Asıl ve Birleşen dosya bakımından; 1- Davacının sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebinin REDDİNE, 2- Değer kaybına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 4.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren, 9.300,00 TL nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
Dava, araç satış sözleşmesi nedeni ile ayıplı maldan kaynaklı sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacının dava konusu aracı davalı Çetaş Otomotiv...A.Ş.'den 29/06/2013 tarihinde 41.934,75 TL'ye satın aldığı anlaşılmıştır. Mahkemesince makina yüksek mühendisi ve kimyager bilirkişi heyetinden alınan raporda; aracın gizli ayıplı olduğu, aracın boyasının tamamen sökülerek yeniden fırın boya ile tamirinin mümkün olabileceği belirtilmiş, ek raporda ise 28/10/2013 tarihine karıştığı trafik kazası sonrası onarımda takılan parçalar üzerinde aynı boya ayıbının bulunması halinde boyanın ayıplı oluşunun tüketiciden kaynaklanma ihtimalinin bulunabileceği belirtildiği anlaşılmıştır. Rapora itiraz edilmesi üzerine; bu defa mahkemesince İTÜ yüksek makina mühendisi, Prof. Dr. Metin Ergeneman ve Doç. Dr....
Davacı vekili 20.06.2007 tarihli dilekçesinde; davalı şirketin teklif mektubu uyarınca varılan mutabakat sonucu, 2148 beton blok makinesi ve eklerinin 1.038.000TL bedelle satın alındığını ancak makinenin 20.06.2006 tarihinden itibaren 90 gün içerisinde teslim edilmesi gerekirken süresinde teslim edilmediğini, ayrıca taahhüt edilen üretim kapasitesine ulaşamadığını, üretilen taşlarda görünüm ve mukavemet yönünden olumsuzluklar bulunduğunu, sistemin briket üretimi yapamadığını, makinenin projesinde hata olduğunu, otomasyon sisteminin kullanışlı olmadığını, kısa sürede önemli aşınmalar ve yıpranma yaşadığını, robotun ve sensörlerin tam olarak çalışmadığını, bu ve benzeri nedenlerle imal edilen parke taşlarının görünümünün bozuk ve mukavemetinin yetersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile birlikte makinenin davalı şirkete iadesine, makine bedeli olarak kısmen ödenen 390.000TL’nin davalıdan tahsili ile geri kalan bedel yönünden verilen çek ve senetlerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir...
Bu anlamda ayıp, malın sözleşmeye göre taşıması gereken nitelikleri taşımaması hâli veya bu hususta özel bir hüküm olmasa da, sözleşmenin niteliği ve içeriği dikkate alındığında, malda mevcut olması gereken vasıfların eksikliği şeklinde ortaya çıkacaktır. Satılan maldaki ayıp açık veya gizli ayıp şeklinde olabilir. Açık ayıplar, ilk bakışta görülebilen veya basit bir muayene ile anlaşılabilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıplar, ilk bakışta fark edilemeyen, sonradan yapılacak detaylı bir muayene ile anlaşılan ayıplardır. Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgili olan ve kullanılmasıyla anlaşılan ayıplardır. 4077 sayılı TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup, tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
A.Ş. vekili, dava konusu aracın bedelinin fatura ile belirli olduğunu ve davacı yanca sözleşmenin feshi talep edildiğinden eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, müvekkiline süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacı yanca araç halen kullanıldığından faiz talebinin yerinde olmadığını, ayrıca aracın iadesine karar verilecekse, aracın davacının elinde bulunduğu sırada araçta meydana gelen değer eksilmesinin de mahsup edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... Tic. A.Ş. vekili, davacının ayıba yönelik iddialarının maddi gerçeğe aykırı, soyut ve subjektif nitelikte olduğunu, davacı yanca süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, ayıbın varlığı kabul edilse dahi davacının parça değişimini kabul edip bedel indirimi hakkını saklı tutması nedeniyle diğer seçimlik haklarından vazgeçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
kullanıcı hatasından kaynaklandığını beyan ederek tamirattan kaçındıklarını, firmanın ayıbı kabul etmediğini, mobilyalar incelendiğinde ayıpların görülebileceğini belirterek; sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu saatin ayıplı olması ve sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edilmesi nedeniyle saatin bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu saatin satın alındıktan bir gün sonra ileri gitmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın davalı satıcıya hemen bildirildiği, davacı tarafından noter aracılığıyla çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesinin talep edildiği, ayıbın satış anında var olması ve niteliği dikkate alınarak davacı tüketicinin sözleşmenin feshi ve bedel iadesini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme konusu cihazların imalat hatalı ve ayıplı oldukları, ayıbın niteliğine göre sözleşme bedelinin uygun bir oranda tenkis yapılmasını gerektirir nitelikte bir ayıp da olmadığından davacının bunları kabule zorlanamayacağı ve sözleşmenin feshi talebinin haklı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı, maddi zararın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 6.303.02 TL.nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi-manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ayıplı oldukları anlaşılan davaya konu sıramatik sistemli elektronik yazıcılı cihazların (kioks) davacı tarafça davalıya iadesi ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....