Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda taraflar ilişkinin alım-satım olduğunu ileri sürmüş iseler de; BK’nın 355. maddesi hükmünce davalı yüklenici iş sahibinin vermeyi taahhüt ettiği bir bedel karşılığında bir şey imâlini (güvenlik sistemi temin, montaj, kullanım için eğitim işlerini) üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki alım-satım değil eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin asıl borcu edimini sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile varsa projesi ve ruhsatı ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmektir. Ayıp, sözleşmede kararlaştırılan vasıfların veya lüzumlu vasıflardan bir ya da bir kaçının eserde bulunmaması halidir. Ayıbın niteliğine göre BK’nın 360. maddesi uyarınca iş sahibinin, eseri kabulden kaçınma (sözleşmenin feshi), bedel indirimi, ayıpların giderilmesi ve ayıp nedeniyle tazminat isteme hakkı vardır....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ile dava konusu preslerde imalat hatası bulunduğunun tespit edildiği, ayıp ortaya çıktıktan sonra taraflar arasında bu hususta faks yazışmaları yapıldığı, davacının davalıya ihtar çektiği, süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının satılanı iade ile bedelini isteyebileceği, bedel tenzilinin hakkaniyete uygun olmadığı, davacının müspet zararını somut delillerle ispatlayamadığı, sözleşmenin feshi ile bedel iadesi gerektiğinden bakiye bedelin tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, satım sözleşmesinin feshine, 92.996 TL’nin 05.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmeye konu 2 adet hidrolik balata presinin davalıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı – birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde...
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yapılan keşif sırasında araçta bir arıza bulunmadığı saptanmış olmasına rağmen, geçmişteki arıza kayıtlarına göre değişimin, sözleşmenin feshinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır. ... bu rapor kendi içinde çelişkilidir. Bu sebeple ek rapor alınmadan bu raporun hükme esas alınması isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken ..., araçta tespit edilen arızanın onarımının mümkün olup olmadığını, başka bir deyişle durumun sözleşmenin feshini haklı kılıp kılmadığını, ayıp nedeni ile nisbi bir bedel indiriminin gerekli olup olmadığını, bu indirim bedelinin miktarının sözleşmenin feshini haklı kılacak nitelikte bulunup bulunmadığını belirleyen gerekçeli, Yargıtay denetimine elverişli bir bilirkişi ya da bilirkişi kurulu raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
makinenin üretime uygun vasıfta olmadığını ileri sürerek ayıplı satılan makinen davalıya iadesi ile davalıya ödenen 30.000 TL ve bakım ve parça gibi işlemler adı altında alınan 9.253,68 TL'nin, makinenin iadesine için yeterli sebepler görülmemesi durumunda bedel tenzili ile aradaki farkın, ihtar tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait araçtaki paslanmanın gizli ayıp niteliğinde olup, üretim hatasından kaynaklandığı, davacının garanti süresi içinde noter kanalıyla davalılara ayıp ihbarında bulunduğundan davalı vekilinin zamanaşımı ve ihbara yönelik itirazlarının da mesnetsiz kaldığı, davacının seçimlik hakkını sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi yönünde kullandığı, garanti belgesinde her iki davalının da ayrı ayrı imza ve kaşelerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 24.10.2005 tarihinde taraflar arasında yapılan sözleşmenin iptaline, sözleşme gereğince davacı tarafça ödenen 41.552.99.-TL'nin davalı ... A.Ş.'den 26.09.2007 tarihinden, davalı ... Ltd.Şti.'nden dava tarihi 16.10.2007'den itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava konusu aracın davalılara teslimine karar verilmiş, hüküm davalı ......
Alış Veriş Merkezi" projesinden 11.12.2007 tarihli sözleşme ile 22 nolu dükkanı satın aldığını, 26.06.2009 tarihinde de tapu devrinin verildiğini ancak ayıp ve eksikleri nedeni ile kullanamadığını ve kiraya da veremediğini öyle ki, alış veriş merkezinin dere yatağına inşaa edildiğinden 2009 yılı Eylül ayındaki sel felaketinde zemin katın sular altında kaldığını, otoparkın belediye arazisine inşaa edildiğini, sığınağın yapılmadığını, kaçak inşaa edilen dükkanlar nedeni ile projeye aykırılık nedeni ile işlem yapıldığını, bu ayıp ve eksiklikler nedeni ile Avm'nin faaliyete geçemediğini, açılan pek çok dükkanın da sel felaketi sonrasında kapandığını, davalıya yapılan bildirimlerden de sonuç alınmadığından tesbit de yaptırdığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satış bedeli ve tüm masraflarla birlikte şimdilik 10.000,00 TL'nin mümkün olmazsa değer kaybı ile uğranılan kira kaybı ve tüm zararların tesbiti ile avans faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini bedel indirimi ve kira kaybına...
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR YAZIM TARİHİ: 22/062023 Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; kafe devir sözleşmesinin feshi ile ödenen 40.000,00-TL'nin ve 11 adet bononun iadesi istemine ilişkindir....