DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebidir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca, davacının davalıdan dava konusu toplam 11.628,88 TM tutarlı iplik ürünlerini sipariş ettiği ve bu ürünlerin davalı tarafça üretilerek davacıya teslim edildiği, ancak davacı tarafın ipliklerin makinede örülmesi aşamasında ayıplı olduğunu anladıklarından bahisle davalıya iade etmek istediği, davalı tarafın ise ayıp iddiasını kabul etmeyerek ürünleri iade almaktan kaçındığı hususu tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, davacı tarafın yasal ihbar sürelerin uyup uymadığı ve sonuç itibariyle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin haklı olup olmadığı hususları olarak saptanmıştır. Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir....
Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Dava konusu araç gizli ayıplı olarak satıldığı için davacının talebi doğrultusunda bedelin iadesi gerekir. Mahkemece, dava konusu aracın davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir."(Yargıtay 13. HD. 09/03/2016 tarih ve 2015/900 E.-2016/7367 K.)...
Ayıplı mal satışında tüketici, süresinde ayıp ihbarında bulunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir. Ne var ki, tüketicinin yasada öngörülen seçimlik haklarını kullanabilmesi için ayıbın satış sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olması gerekir. Satışa konu malda kullanımdan doğan arızalar ayıp kapsamına girmez....
Aynı maddenin 227/1 cümlesinde de alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.Satıcı tarafından yapılan onarımlara rağmen ayıbın tamamen giderilememesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması haklı olup,mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3)Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4)Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur....
Maddesi kapsamında uygun bir süre içerisinde durumu satıcı davalıya bildirerek sözleşmeden dönmek istediğini beyan ettiği, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının, TBK'nın 227. Maddesi kapsamında, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak aracın iadesi ile bedelini isteme hakkının bulunduğu sabittir. Bu yönüyle ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Sonuç olarak: Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Türk Borçlar Kanununun 228.maddesi uyarınca; "Alıcıya ayıplı olarak devredilmiş olan satılanın ayıptan, beklenmedik hâlden veya mücbir sebepten dolayı yok olması veya ağır biçimde zarara uğraması, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasını engellemez. Bu durumda alıcı, satılandan elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlüdür. Satılan alıcıya yüklenebilen bir sebep yüzünden yok olmuşsa veya alıcı onu başkasına devretmişse ya da biçimini değiştirmişse alıcı, ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir." Türk Borçlar Kanununun 230. maddesi uyarınca; "Birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal, birlikte satılmış olup da bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa, dönme hakkı bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabilir....
Bu kapsamda; satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının seçimlik hakları” başlığı altında düzenlenen 227 ve devam maddeleri önem taşımaktadır. Uyuşmazlık konusu ile sınırlı olarak söz konusu hükümler incelendiğinde; anılan maddenin üçüncü fıkrasındaki; “Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” hükmünde hâkime, somut olayın özelliklerine göre sözleşmenin feshi talebi adil bulunmazsa satış bedelinin indirilmesine karar verebilme imkânı tanındığı görülecektir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin verdiği kararında hüküm tesis edilmişse de iş bu hükmü hukuka aykırı olduğunu, davacı müvekkilin, 03/11/2016 tarihli dava dilekçesinde talebinde sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesinin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini ve yaptığı 900,00 TL nakliyat ve yediemin masrafının bedelinin dava ve talep etmesine rağmen mahkeme talep dışına çıkarak ayıplı malın ücretsiz onarılması şeklinde hüküm kurduğunu, 25/03/2019 tarihli bilirkişinin kök raporu ve 02/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporundan dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispatlandığını, dava tarihi üzerinden 5 yıl geçtiğini ve araçın olduğu yerde halen beklemekte olduğunu, bu kadar uzun süreden sonra araç üzerinde yıpranmaların olacağının kuşkusuz olduğunu, hüküm tarihi itibariyle aracın ücretsiz onarılmasının davacı tüketicinin mağduriyetinin giderilmesi...
TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir. Davacı 17/10/2016 tarihli ihtarnamede satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ise sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesini, dava dilekçesinde ise sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi ile satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini terditli olarak talep etmiştir. Ancak yenilik doğurucu hakların terditli olarak kullanılması mümkün değil ise de 19/01/2022 tarihli oturumda 227/1-1 maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı açıklığa kavuşturulmuştur....