Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu tasfiyesi istenen 8 numaralı bağımsız bölümün tasfiye tarihindeki değeri olan, 135.000.00 TL 'nin artık değer olduğu 4721 sayılı TMK 236/1 maddesi gereğince davacının artık değerin yarısı olan 67.500,00 TL artık değere katılma alacağı olduğu , dava konusu tasfiyesi istenen aracın tasfiye tarihindeki bedeli 49.300,00 TL artık değer olduğu 4721 sayılı TMK 236/1 maddesi gereğince davacının bu artık değerin yarısı olan 24.650,00 TL artık değere katılma alacağı olduğu, sonuç olarak davacının toplam 92.150,00 TL artık değere katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı yanın fazlaya yönelik dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinin reddine karar verilmiştir....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre, 1806 ada 70 parsele yönelik dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      Artık değere katılma alacağı, eklenecek değerlerden (TMK.nun 229.md) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230.md) elde edilen miktarlarda dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK.nun 219 md) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231.md) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır. (TMK.nun 236/1 md). Katılma alacağı Yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya sözkonusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye anındaki sürüm değerleri esas alınır. (TMK.nun 227/1, 228/1, 232 ve 235/1.m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye anı karar tarihidir....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl davada araca yönelik dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

          Mahkemece, davacının toplam katılma alacağının 17.806,97-TL olduğu belirtilerek davanın kabulüne, 10.000-TL katılma alacağının tasfiye tarihinden (19/04/2016) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tasfiye sırasında tasfiyeye konu malın boşanma dava tarihindeki durumunun dikkate alınması gerektiğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin tasfiyeye konu 222 ada 15 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı...

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katılma alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m)....

              Ayrıca, dava katkı payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin olup, 743 sayılı TKM'de, 01.01.2002 tarihinde yürülüğe giren 4721 sayılı Yasa'nın 236/2 maddesinin karşılığı bulunmadığından katkı payı alacağı yönünden zina sebebine dayanarak davacının katkı payı alacağında indirim yapılması doğru değildir. Diğer yandan, TMK'nin 236/2. maddesi, her şeyden önce boşanmanın zina nedeniyle açılmış olması ve bu nedenle boşanmaya karar verilmiş olması halinde uygulanabilecektir. O halde, mahkemece, iddia ve savunma kapsamında tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                  olduğu iddiasıyla beş parça taşınmaz malı belirterek, bu taşınmazlar nedeniyle hem katkı payı alacağı hem de artık değere katılma alacağı talep etmiştir....

                    Karşı dava konusu 2336 ada 1 parsel 26 nolu dükkana yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; İlk Derece Mahkemesince karşı dava konusu 26 nolu dükkan yönünden kadının çalışarak 1/2 oranında taşınmazın edinilmesine katkısı olduğu kabul edilerek katkı payı alacağına hükmedildiği, davacı-karşı davalının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dava dilekçesinde artık değere katılma alacağı talep ettiği, katkıda bulunulduğunun iddia edilmediği, talepten başka bir şeye karar verilemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi kararına katılma olanağı bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu