Ne var ki, bu gibi davalarda alacağın temlik edildiği iddiasının yükleniciye, temlik edilen alacak sebebiyle ifayı isteme yetkisi kazanıldığının ispatı ise arsa sahibine karşı yapılabileceğinden, hem yüklenicinin hem de yükleniciyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan arsa sahibinin davada taraf durumunu alması gerekir. Denilebilir ki, arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu anlatılanların sonucuna göre mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, 12.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmenin tarafı olan arsa sahipleri hakkında da dava açmak üzere davacıya mehil vermek, dava açılırsa eldeki dava dosyası ile birleştirmek, arsa sahibinin de savunma ve delillerini toplamak ve hâsıl olacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Açıklanan bu yön düşünülmeden davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Noterliği'nin 29.01.2015 gün 1523 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi taraflar arasında imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı arsa sahibi tarafından davacı yüklenici şirket yetkililerine arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ifası sırasında arsa sahibinin yapması gereken işleri de kapsayacak biçimde düzenleme şeklinde vekâletname imzalanarak verilmiştir. Davalı arsa sahibi daha sonra ... 2. Noterliği'nin 22.04.2015 gün 2487 yevmiye nolu azilnamesi ile davacı şirket yetkililerini vekâletten azletmiştir....
Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya gelmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil ile davacı yüklenici aleyhine başlatılan 2 ayrı icra dosyasında talep edilen alacak miktarının toplam 8.223,77 €’luk (5.613,96 € + 2.603,81 €) kısmından borçlu olunmadığının tespiti taleplerine, birleşen dava ise arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 23....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesi niteliğindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup eldeki uyuşmazlık teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmadığını, müvekkilinin yüklenici, davalının ise iş sahibi olan son tüketici konumundaki kişi olduğunu, dava dilekçesinin hiçbir yerinde hukuki uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığının beyan edilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davalılar arasında resmi şekilde düzenlenen 20.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca, davalı yüklenicinin diğer davalının maliki olduğu 166 ada 7 parsel sayılı arsa üzerine bir bina yapım işini yüklendiği ve çekişmeli bağımsız bölümün yükleniciye bırakıldığı görülmektedir....
Zira, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde, yükleniciye düşen davranış yükümü bir süreye yaygın olmasına rağmen, alacaklı arsa sahibi açısından ifa her şeyin tamamlandığı inşaatın teslim edildiği anda doğar. Diğer bir anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmeleri ani edimli sözleşmelerdendir. Bu nedenle de, yüklenici yukarıda açıklandığı şekilde edim yükümünü yerine getirmeden ifayı gerçekleştirmiş sayılmaz ve arsa sahibine karşı edim yükümlülüğü devam eder. Hal böyle olunca da, yükleniciden kişisel hakkını temlik alan kişilerin açacağı tapu iptali ve tescil davalarında, yüklenicinin kişisel hak kazanıp kazanmadığı, diğer bir anlatımla, arsa sahibinden karşı edimin yerine getirilmesini isteme hakkının doğup doğmadığı yukarıda açıklanan yöntemle araştırılacağından, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin taraflarının tamamının davada yer alması zorunludur....
Yukarıda açıklandığı üzere arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa ile sonuçlandığının, dolayısı ile davacının da ifa hükümlerinden yararlanabileceğinin kabulü için mahkemenin hüküm altına aldığı tutarın arsa sahibi olan davalılara ödenmiş olması gerekir. Aksi taktirde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ifa ile sonuçlandığı kabul edilemeyeceğinden ne yüklenici ne de onun temlik işleminde bulunduğu üçüncü kişi olan davacı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mülkiyet devrine ilişkin hükmünden yararlanamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, davalı arsa malikleri tarafından yüklenici aleyhine ... 3....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle yerel mahkemenin 2013/90 Esas 2013/427 Karar sayılı ilamının sözleşmenin geçersiz olması sebebi ile karar düzeltme aşamasında bozma ilamının kaldırılarak onandığının ve tüm arsa sahipleri ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi yapılmayarak geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisinin kurulmadığının anlaşılmasına göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezası ile bakiye 20,80 TL red harcının karar düzeltme isteyen davalıya (Yargılamanın yenilenmesini talep eden) yükletilmesine, 14.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....