Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak ve ipoteğin fekki istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi ... Kanununun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca ... ..... Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.....2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda dosya içeriğine, karar düzeltme kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi ... Kanunu'nun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca ... .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE ........2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanun’da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda, asıl ve birleşen davalarda bir kısım davacıların arsa sahibi olduğu ve tazminat istemlerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı görülmüştür....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu ve davacının bağımsız bölüm satın aldığı yüklenicinin inşaatı tamamlamadığı daha sonra başka bir müteahhit tarafından inşaatın tamamlandığı, davacıya temlik eden yüklenici edimini tam olarak yerine getirmediği, davacı ile arsa sahibi davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davacının arsa sahibi olan davalıdan sözleşme hukuki ilişkisine dayalı olarak bir istekte bulunamayacağı, yüklenici, arsa sahibi ile olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan şahsi hakkını davacıya temlik etmediği gibi yüklenici edimlerini tam olarak yerine getirmediğinden davalı arsa sahibinin davacıya karşı bir sebepsiz zenginleşmesi de bulunmadığı, arsa sahibinin inşaatın mevcut durumuna göre bir sebepsiz zenginleşmesi varsa ancak yüklenici akidine karşı olduğu, bu durumda arsa sahibine husumet yöneltilemeyeceği, davacının ödediği...

            Noterliği’nce 7585 yevmiye numarası ile yapılmış olan sözleşme, içeriği dikkate alındığında, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesidir. Sözleşmeyi taraflar dışında tapu paydaşı olduğu anlaşılan gerçek kişiler de imzalamışlardır. Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmeleri mahkeme kararıyla feshedilebilir. Bu kuralın istisnası, tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleşmesidir. Davada ve sözleşmede taraf olmayan üçüncü kişiler tarafından ... aleyhine Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 1993/1091 Esas sayılı dosyası ile arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesiyle, bu sözleşmeye dayanak olan belediye encümeni ve meclisi kararlarının iptâli için dava açıldığı, İdare Mahkemesi’nce, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinden sözedilmeksizin idari işlemlerin iptâline karar verildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmediği, ancak Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz isteminde bulunulması üzerine, Danıştay 6....

              Her ne kadar mahkemece, davalı arsa sahibi...p yönünden davacının yükleniciden 08.05.2006 tarihinde noter satış vaadi ile sözleşme yapmadan önce davalı arsa sahibi...p tarafından 10.02.2005 tarihli ihtarname ile uyarıldığı ayrıca binada yıkım kararı mevcut olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı arsa sahibi...p ile davalı yüklenici ... arasındaki 2001 yılında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden sonra davacının 10.08.2002 tarihinde davalı yüklenici ...' den kaba inşaat halinde iken bir daire satın aldığı ve kaba inşaat halinde aldığı taşınmazın ince işçiliğini, eksiklerini davacının yaptırarak taşınmaza oturduğu, daha sonradan davalı arsa sahibi...p' ün 10.02.2005 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince bu dairenin kendisine isabet eden dairelerden olduğunu ihtarname ile bildirdiği ve akabinde de davacı aleyhine men' i müdahale davası açtığı neticede davanın kabulüne karar verildiği, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin...

                Değinilen yönler bir yana bırakılarak 24.05.1996 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi davalı arsa sahibi tarafından ifa ile sonuçlanmış gibi davacı isteminin kısmen bilirkişi raporunda yazılı bazı gerekçelerle kabulü doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. Kabule göre de; 24.05.1996 günlü davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin “hukuki şartlar” başlıklı 1.sayfasında yapının tesliminin iskan koşuluna bağlanmış olduğu görülmektedir. Davalılar arasındaki sözleşmenin bu hükmü HUMK.nun 287.maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, davalı arsa sahibi binanın iskan = oturma ruhsatı alınmadan teslim edildiğinin kabulüne olanak yoktur. Mahkemenin, teslimin iskan koşuluna bağlandığına ilişkin sözleşme hükmünü de bir yana bırakması doğru olmamıştır....

                  Yüklenici kişisel hakkını doğrudan sözleşmenin arsa sahibi olan tarafına karşı ileri sürebileceği gibi bu hakkını arsa sahiplerinin rızası aranmaksızın üçüncü bir kişiye de temlik edebilir. Davadaki istemin dayanağı davacı ile yüklenici arasındaki 30.11.2000 günlü adi yazılı tarihsiz temlik sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin arsa sahibine karşı olan borçları üzerinde durmak gerekir. Çünkü, yüklenicinin hak etmediği bir alacağı temlik etmesi üçüncü kişiye temlik işlemine dayanma hakkı vermez. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin özellikli borcu sözleşmede yapımı kararlaştırılan binayı sözleşmeye, fenne ve amacına uygun meydana getirmektir. Yüklenicinin bundan sonraki borcu kendisine teslim borcu olarak gösterir. Teslimden sonra da yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder....

                    Dosya kapsamından, davalı yüklenici şirket ile dava dışı arsa sahipleri ... ve arkadaşları arasında biçimine uygun düzenlenmiş 30.10.1991 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde amaca, sözleşmeye ve fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir. Kuşkusuz teslimden sonra yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder. Diğer taraftan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde meydana getirilen esere karşılık yükleniciye eser bedeli yapının bağımsız bölümlerindeki devri kararlaştırılan arsa paylarının temliki suretiyle ödenir....

                      UYAP Entegrasyonu