Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, tüketici mahkemesince, HMK'nın 114/......
Dosyada yüklenici ile arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin sureti bulunmamakla birlikte dava dilekçesi içeriği, dosya kapsamı ve Erdemli Noterliği'nce düzenlenen 20.05.1997 tarih ve 5229 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki rızai taksim sözleşmesinden davalı yüklenici şirket ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin davalı arsa sahibi ... ve dava dışı diğer arsa sahipleri arasında yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine sözleşmeye ve fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir. Kuşkusuz teslimden sonra yüklenicinin borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam eder....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davacı, yüklenici ... Limited Şirketi ile 30.10.2007 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, diğer davalı ...'nun ise sözleşmede kefil olduğunu, davalılardan ... ve ...'un yüklenici firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahipleri olduğunu, arsa maliki ...'ın payını inşaat sırasında ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacılar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdikleri halde, davalı yüklenici edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin iptali gerektiği, buna bağlı olarak yükleniciden pay satın alan diğer davalı ...'a devredilen hissenin de iptali gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit miktarda tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Davacı da davalılar arasında düzenlenmiş arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu kanıtlayamamış ve 6.2.2007 tarihli dilekçesinde ellerinde arsa maliki ile ... arasında düzenlenmiş her hangi bir sözleşmenin bulunmadığını bildirmiştir. Arsa maliki ... ile ... arasında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu kanıtlanamadığından, ...’nin arsa payı devri sözleşmesinden kaynaklanan kişisel bir hakkının bulunduğu düşünülemeyeceğinden davacının da yüklenicinin halefi olarak kişisel hakkı temellük ettiği iddiasına dayanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürme olanağı yoktur. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir. Ancak; davacı kademeli olarak tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının bu istemi değerlendirilerek sonucuna göre ve bu isteme ilişkin olarak karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Davacı, yapılacağına inanılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı müteahhidin, kendisine ait arsa üzerindeki inşaatı yıktığını, daha sonra da sözleşmeyi imzalamadan kaçındığını ileri sürerek tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin nitelendirmesine göre; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile arsa payı yada kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 23.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 23....
Bakırköy Tüketici Mahkemesi ise, davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, davacıların murisinin arsa sahibi olduğu ve davacı ile davalı müteahhit arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/d maddesinde hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde de, tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi bir tarafın iş sahibi, diğer tarafın yüklenici konumunda olduğu ve bedel karşılığında bir şeyin yapılmasının sağlandığı sözleşme olarak tanımlanmıştır....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Asliye Mahkemelerine aittir. Somut olayda uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kurulan kat irtifakından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözüm yeri de Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, yargılama sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli oluduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir....
Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada .../... tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen 03.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, işin teslim süresinin inşaat ruhsatından itibaren 36 ay olarak kararlaştırıldığı, aradan 5,5 yıl geçmesine rağmen henüz herhangi bir inşaat faaliyetinde bulunulmadığı, davacı arsa sahiplerinin fesih isteminde haklı oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ve tapudaki sözleşme şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu kaydındaki sözleşme şerhinin terkini istemine ilişkindir....