ne olduğunun kalem kalem bildirilmediğini ve zorunlu olduğu hâlde banka aracılığı ile hesaplarına yatırılmadığını, makbuz karşılığı ödendiği konusunda belge imzalatılarak belge tarihlerinde oynama yapıldığını, tarafsız olmayan arabulucu eli ile düzenlenen belge içeriğinde arabuluculuk faaliyeti ile ilgisi olmamasına rağmen davalı yanın defaatle iyiniyetli olarak tanımlandığını, yine sözleşme serbestisine ve doğmamış bir haktan peşinen feragat edilemeyeceği evrensel hukuk ilkesine aykırı olarak davacının tasarrufun iptali davası açmayacağına dair hükümlerin özellikle belgeye konulduğunu, nitekim açmış oldukları tasarrufun iptali davasının ihtiyari arabuluculuk tutanağının varlığından bahisle reddedildiğini belirterek 08.11.2014 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geriye dönük olarak iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı T3 vekili tarafından ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile işçi alacaklarına ilişkin talepler arasında aslilik-ferilik ilişkisi olduğundan tefrik talebinde bulunulmuştur. Davalılar vekillerinin tefrik talebinin ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali talebine ilişkin verilecek kararın işçilik alacak taleplerinin doğrudan etkileyeceğinden tefrik talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01/12/2021 tarihli 2021/11813 Esas, 2021/16019 Karar sayılı ilamı da; "27/12/2018 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile mümkündür. Bu hususta verilecek karar, işçilik alacak taleplerini doğrudan etkileyecektir....
Taraflar arasında, dava öncesinde ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı ve bağlayıcılığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dava, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile bazı alacak kalemlerinin talep edilmesidir....
ü görüşme saatinin geldiğini ve neden halen davet edilmediğini sormak amacıyla aradığını, müvekkilinin aramasına cevap verilmediğini, ilgili arabuluculuk görüşmesi müvekkilinin gıyabında usule ve hukuka aykırı olarak gerçekleştiğini, arabuluculuk tutanağında müvekkilinin telefon numarası yazmadığını buna karşın diğer 2 tarafın telefon numaraları mevcut olup görüşmeler onlarla birlikte müvekkilinin yokluğunda yapıldığını tüm bu nedenlerden dolayı müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebebiyet veren usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleşen, 2022/127813 Büro , 2022/13917 Dosya No.lu Arabuluculuk tutanağının iptaline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davaya tensip aşamasında karar verildiğinden taraflara tebliğat yapılmamıştır. YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava ; Arabuluculuk tutanağının iptali davasına ilişkindir....
Ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında da dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunlu olup ve arabulucuya başvurulmuş olması 6100 sayılı HMK m. 114(2) ve 6102 sayılı TTK m. 5/A hükümleri gereği dava şartı olduğuna karar verdiğinden, eldeki itirazın iptali davasının dava şartı (zorunlu) arabuluculuk kapsamında olduğunda duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı tarafça istinaf dilekçesinde arabuluculuk son tutanağının mahkemenin tensip tutuanağı ile tanıdığı bir haftalık kesin sürede 19.01.2023 tarihinde uyaptan sunulduğu ileri sürülmüştür. UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, ilk derece mahkemesinin tensip tutanağının davacı vekiline 17.01.2023 tarihinde usule uygun tebliğ olduğu, tensip tutanağının 19 nolu kararı ile arabuluculuk son tutanağının sunulması için bir hafta kesin süre verildiği, davacı vekilince 19.01.2023 tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının tanınan kesin süre içinde uyuptan sunulduğu anlaşılmaktadır....
Davacı vekilince, işbu dava ile, arabuluculuk tutanağının iptali ile müvekkilinin işçilik alacakları olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücret alacağı, hafta tatili ücret alacağı, UBGT, yıllık ücretli izin alacağı ile AGİ alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında; işçilik alacaklarına ilişkin talepler, bu dosyadan tefrik edilerek, İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesi'nin 2022/248 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuş, bu dosyada sadece ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptaline ilişkin yargılamanın yapıldığı görülmüştür....
Dosya içeriğine göre, işe iade talepli somut davada işe iade talebiyle birlikte 14.11.2019 tarihli arabuluculuk toplantı tutanağının iptali de talep edilmiştir. Davacı işe iade talebinin temelini arabuluculuk sürecinin geçersizliğine dayandırmıştır. Arabuluculuk tutanağının geçerli olmadığı iddiası işe iade davasının dava sebebi mahiyetinde olup işe iade davası kapsamında değerlendirilmelidir. Arabuluculuk tutanağının iptalinin ayrıca talep edilmesi fesih bildirimine itiraz davasının niteliğini değiştirmez ve temyizi kabil bir karar haline getirmez. Bu nedenlerle kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesine uygun olduğundan bu karara yönelik temyiz isteminin reddi ile 03.01.2022 TARİHLİ EK KARARIN ONANMASINA, 23.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacak davasının tefriki ile arabuluculuk anlaşma belgesinin iptali talebi yönünden yargılamaya devam edilmiş ve taraflar arasında düzenlenen ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı ve gerçekleştirilen arabuluculuk sürecine ilişkin olarak dinlenen tanıkların beyanlarından, kendilerine arabuluculuk süreci hakkında herhangi bir bilgi verilmediği, davacının iş sözleşmesinin 24.03.2022 tarihinde sona erdirildiği ve aynı gün arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, işveren tarafından arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunun belirtildiği, arabulucuyu belirleme tutanağı, arabuluculuk ilk oturum tutanağı ve son oturum tutanağının hepsinin aynı gün gerçekleştirildiği buna göre, işveren ve işçi arasında, işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih, tutanak ve ibra beyanının içeriği dikkate alındığında, arabuluculuk tutanağının tarafların üzerinde serbestçe...
TL ödeme yapıldığını, iptali istenen arabuluculuk tutanağının ihtiyari arabuluculuk tutanağı olması sebebiyle belli başlı durumların somut olarak ispatlanması durumunda iptal edilebileceğini, arabuluculuk tutanaklarının geçerli ilam niteliğinde olduğunu, davacının arabuluculuk tutanağını kendi rızası ile imzaladığını, müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen edimi ödeyerek ifa ettiğini, davacının kötü niyetle ödeme aldıktan sonra bu davayı açtığını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Eldeki davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu, tarafların ikisinin de tacir olması sebebiyle davanın nispi ticari dava mahiyetinde olduğu, bu nedenle dava açılmadan önce arabuluculuk yolunun tüketilip dava dilekçesinin ekine arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin eklenmesi zorunlu dava şartıdır. Her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinin ekine arabuluculuk son tutanağı eklenmiş ise de; belgenin fotokopi olduğu, bu nedenle tensip tutanağının 16 numaralı ara kararı ile davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylı örneğini sunmak üzere ihtaratlı davetiye gönderildiği, ancak ihtarın gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi'nin 2022/113-213 E.-K. sayılı kararı ile İzmir BAM 7....