Mahkemece üniversitelerin otomotiv fakültelerinde görevli 3 kişilik bilirkişi kurulundan, dava konusu araçta ayıp olup olmadığı, araçtaki hangi arızaların ayıp mahiyetinde olduğu, varsa ayıbın imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, giderilip giderilemeyeceği, misli ile değişimin mümkün olup olmadığı, ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybı, ayıp nedeniyle fazla yakıt sarfiyatı olup olmayacağı, varsa miktarı, araçtaki ayıbın giderilme süresi ve bu süredeki kazanç kaybı hususlarında rapor alınarak sonucuna göre mahkemece davacının her bir talebi ayrı ayrı gösterilmek suretiyle açıklayıcı ve davacı talepleri ile ilgili hüküm fıkrasında eksiklik ve çelişki olmaksızın hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
kaynaklı olmamasından dolayı misli ile değiştirilemeyeceği) görüş ve kanaati bildirmiş ise de 6502 Sayılı Kanun kapsamında misli ile değişim şartlarının oluşup olmadığı hususu hukuk metodolojisi kapsamında olup teknik bir bilgiye dair olmamakla değerlendirme hükme esas alınmamıştır....
Davalı T5 vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının onayı ile davaya konu aracın motorunun garanti kapsamında değiştirildiğini, davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını tercih etmesi nedeniyle diğer seçimlik haklarını bu arada bedelden indirimi talep edemeyeceğini, davacıya onarım süresi boyunca ikame araç tahsil edildiğini, bu nedenle ikame araç bedeline de karar verilemeyeceğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı oldukları davaya konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında bedelden indirim ve ikame araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Somut olayda söz konu araçtaki ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu dikkate alındığında ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, bu nedenle davacı tarafın aracın misli ile değişiminde haklı olduğu, her ne kadar davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuşsa da aracın garantisinin 13.01.2022 tarihli Güvence Sertifikası başlıklı belge ile 3 yıl uzatıldığı, bu belgesinin garanti sözleşmesi ile aynı hükümleri doğuracağına vicdanen kanaat getirildiği böylece ayıp ihbarının bu süre içerisinde yapıldığı anlaşıldığından zamanaşımı savunmasına itibar edilmemiş ve aracın misli ile değişimine karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile, dava konusu (... şase nolu araç ... model ... marka ......
Bu açıklamalar ışığında alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibariyle dava konusu aracın 0 km olarak satın alındığı ancak aracın C sütununda gözle görülür şekilde göçüklerin oluştuğu, bu durumun gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, davacının ülkenin ekonomik şartları dikkate alındığında misli ile değişim talebinin hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla (nitekim benzer dava ile ilgili olarak Sakarya BAM 3. HD'nin 2020/628 Esas, 2020/695 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 3. HD'nin 2021/963 Esas, 2021/11659 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır) mahkemece misli ile değişim talebinin reddine karar verilmesinde usule, yasaya ve özellikle yerleşik Yargıtay kararlarına uyarlık görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıdan 25.08.2017 tarihinde 63.000 TL bedelle Dacia Yeni Sandero Stepway marka ve modelde araç satın aldığını, araçta boya ve değişen olmaması ve görünürde hiç bir sorununun bulunmaması nedeniyle satın aldığını, araca ek paketler nedeniyle 2.250 TL daha ödeme yapıldığını, zaman içerisinde araçta ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle davalıya noter aracılığı ile ihtar çekilerek aracın misli ile değişimini talep ettiğini ancak olumlu dönüş yapılmadığından aracın ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde güncel piyasa değerinin ve ihtar masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere fabrika boya üretim kaydından kaynaklı olarak aracın gizli ayıplı olduğu sabittir. Söz konusu ayıp araç alındıktan 3,5 yıl sonra 98.514 km de iken fark edilmiştir. Nispi metot uygulanarak yapılan hesaplama da değer kaybı 1.944,70 TL, onarım masrafı 2.360,00 TL olmak üzere toplam değer kaybının 4.304,70 TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirme de; Davacı, sıfır kilometre satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının misli ile değişim talebi reddedilmiş, nispi metoda göre tespit edilen değer kaybı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; garanti süresi içerisinde ortaya çıkan ayıplardan imalatçı, ithalatçı, satıcı ve acentenin sorumlu olduğu, misli ile değişim talepli olarak açılan somut uyuşmazlıkta aracın garanti süresinin devam ettiğinin anlaşıldığı, dava konusu araçta meydana gelen boya dökülmesinin "gizli ayıp" olduğu, boya atmasının tavan sacı, yan cephe sacları ve düşey direkleri ile sınırlı kaldığı, bu kusurun giderilmesi için bu üç kısma ait aksamların bağlantılarının sökülerek boyanması gerektiği, bu durumun aracı ikinci el durumuna düşüreceği, üretimden kaynaklı ayıp olduğu, ayıp nedeni ile 14.689 TL değer kaybı olacağı, aracın 17.05.2021 tarihinde 3.000 TL değer kaybına neden olacak bir kazaya karıştığı ve bu kazanın ayıp ile bir bağlantısının olmadığı mahkemece alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, tüketicinin sıfır olarak aldığı araçta meydana gelen ayıplara katlanmak zorunda olmadığı, aracın değerini önemli...
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı misli ile değişim isteğine ilişkindir. Davacının 12.05.2017 T3 Şirketinden dava konusu 104.298,68 TL fatura bedeli ile satın aldığı, diğer davalı şirketin aracın ithalatçısı/distribütörü olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dava konusu araçta multimedya sorunu ve boya kusuru nedeniyle misliyle değişim talebinde bulunmuştur. Dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden dava konusu araçtaki multimedya sorunu nedeniyle 04.07.2017, 12.07.2017 ve 10.08.2017 tarihlerinde serviste işlem gördüğü anlaşılmaktadır....
Somut olayda hukuki ihtilaf alıcının satılandaki ayıp nedeni ile "ayıpsız misli ile değişim" seçimlik hakkının kullanıp kullanamayacağı noktasındadır. Davaya konu aracın 06.04.2013 tarihinde teslimi esnasında davacının ayıpları farketmesi üzerinde aracı teslim almaktan imtina etmiş ve davalılara 08.04.2013 tarihinde ihtarname göndermiş olması karşısında, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar "Bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete aykırı olacağı, değer kaybı tutarı ile araç bedeli arasındaki farkın gözetilmesi gerektiği" savunulmuş ise de; davacının teslim öncesi fark ettiği hasar ve diğer ayıplar nedeniyle aracı bu haliyle kabul etmek zorunda olmadığı, satın alınan ürünün sıfır km. motorlu araç olmasının aracın her yönüyle ayıpsız olmasını gerektirdiği, davacının ilk andan itibaren iradesinin aracı teslim almamak yönünde olduğu da gözetildiğinde, TBK.227/4 maddesinin olayda uygulanma imkânının bulunmadığı kabul edilmelidir....